'Soma tüm halkımızın davasıdır'

'Soma tüm halkımızın davasıdır'

TMMOB, Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden kazasının dördüncü yılında açıklamalarda bulundu. Soma’daki maden kazasının üzerinden dört yıl geçmesine karşın kazanın sorumlularının yargılanmadığına dikkati çekerek maden işçilerinin hala kötü koşullarda çalıştırılmasına tepki gösterdi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği maden kazasının dördüncü yılı nedeniyle bir açıklama yaptı. TMOBB Ankara İl Koordinasyon Kurulu tarafından yapılan açıklamada, yaşanan tüm maden facialarından hükümetin sorumlu olduğu belirtilerek, “Hala öfkeliyiz. Çünkü rekabet, kar hırsı ve ucuz üretim için işçiler, emekçiler vahşi koşullarda çalıştırılıyor, yasalar bu çalışma biçimine göre uyduruluyor ve aşırı üretim halen zorlanıyor” denildi. Facianın üzerinden dört yıl geçmesine karşın işçi hayatını tehlikeye atan uygulamaların sürdürüldüğünün altı çizilerek, “Yüreğimiz Soma’da, aklımız Katliam Davası’nda. Ülkemizin acısı dinene, katliamda sorumluluğu olan herkes hesap verene kadar öfkemiz dinmeyecek” ifadelerine yer verildi.

“Unutturulmak isteniyor”

Soma’da yaşanan işçi katliamının dünyanın en büyük iş cinayeti olduğuna vurgu yapan TMMOB açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Soma Davası, 2014 yılından beri görülmektedir. Hızlı, etkili, iş cinayetlerini caydırıcı, kamu vicdanını, adalet duygusunu karşılayan bir dava olmasını beklediğimiz ve bu uğurda çaba sarf ettiğimiz bu dava daha başlarken Başsavcının, ‘Gözaltına alacağımız herkes işçilerle birlikte öldü’ beyanı ile ölen mühendislerin işaret edilmiş olması, sistemin yaratmış olduğu bu facianın sadece birkaç mühendise yüklenerek çözümlenmek istenilmesi ve sistemden kaynaklı sorunların, üstü örtülerek unutturulma mecrasına sokulması çok tanıdık bir yaklaşımdır.”

“Tüm halkımızın davasıdır”

İş kazalarında, özellikle son 15 yılda yaşanan artışta özelleştirmelerin ve taşeron uygulamalarının etkili olduğuna işaret eden açıklama şöyle devam etti:

“Daha da tanıdık olan madenci ailelerini sokakta tekmeleyenlerin 301 kişi yaşamını yitirmişken havanın soğukluğundan ve yorgunluktan söz edenlerin, ölümlerimiz üzerinden rant kazanmak isteyenlerin, katliamın gerçek sorumlularının halen kamuoyunun gözleri önünde olmasıdır. Soma’da dünden bugüne değişen, iyileşen kayda değer bir şey yoktur. Bu yüzden Soma katliamı davası sadece hayatını kaybeden 301 madencimizin değil, tüm yurtta iş cinayetlerine kurban olan tüm işçilerin ve ailelerinin, aynı zamanda tüm halkımızın davasıdır.”