Barış CAN / YURT

CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin, son zamanlarda Ortadoğu'dan, Arap dünyasından Türkiye'ye yapılan göçlere dikkat çekti. Tekin, "Ortadoğu coğrafyasında yaşanan savaş ve dramdan kaynaklı olarak, herkes özgürlük ve güvenliğe koşuyor. Özgürlük ve güvenliğin Ortadoğu coğrafyasında sınır komşusu Türkiye'dir" dedi ve ekledi: En az Ortadoğu coğrafyasından gelen insanlar gibi, gençlerimizde nasıl kaçabiliriz çabası içinde. Türkiye çok ciddi sıkıntı ile karşı karşıya...  

'SOSYAL YARA...'

"Ağırlıklı olarak Suriyeli var ama Suriyeli'nin dışında ikinci sırada olan Afganlar var. Afganların son bir yıl içerisinde olağanüstü bir göçü oldu. Yemen'ninden, Mısır'ından, Irak'ından, Libyası'ndan hemen hemen Ortadoğu coğrafyasından her ülkenin liman olarak gördüğü ülke Türkiye'dir. Buradan da ölüm pahasına Avrupa'ya gitmek istiyorlar" diyen Tekin, Bu kontrolsüz gelişler, gerçekten önümüzdeki süreçte Türkiye açısından çok ciddi sorunlar yaratabilir. Tıpkı Antap'te, Urfa'da, Hatay'da olduğu gibi... Bir sosyal yara ile bizi karşı karşıya bırakabilirler. Anadolu coğrafyası mazlumlara, ev sahipliği yapabilecek bir coğrafyadır, ama yaşanan sorunlar çözülmezse de kangrene dönüşebilir" ifadelerini kullandı.

AFGANLAR DA TÜRKİYE'YE AKIN EDİYOR...

Yaklaşık bir yıl önce YURT Gazetesi'ne verdiği demeci hatırlatan Tekin, "Yeni gelen göçlerin ne kadar kontrol altında olduğunu, bir türlü kestiremiyoruz. Yani ben bir yıl önce sizin sayfalarınıza demeç vermiştim. Bir Bakan önümüzdeki süreçte 3 milyon, Afganlı geleceğini ifade etmişti. Sonra belli ki, yukarıdan baskı yediği için, Bakan yalanladı. 'Hayır ben o anlamda söylemek istemedim' dedi. Ama öyle de oldu, Afganlar Türkiye'ye akın ediyor" dedi.

'SON DURAK İSTANBUL'

"Özellik Van, Ağrı, Kars, Erzurum civarlarına çok ciddi bir göç geliyor" diyen Tekin, "Göçün girişleri orası olabilir, ama son durakları İstanbul'dur. İstanbul'da 7-8 tane bölgede çok ağırlıklı olarak semt edinmiş, mahalle edinmiş vaziyetteler. Bunlar kontrol altında mıdır, değil midir, nasıl geliyorlar, gelişleri geçici midir bunlar maalesef, şu anda bilinmiyor" ifadelerini kullandı. 

'İSTANBUL ALARM VERİYOR...'

İstanbul'un bu nüfusu artık kaldıramadığını belirten Tekin, "İstanbul çok büyük, 16 milyon nüfüsa sahip. 16 milyonun dışında Arap ve Afrika coğrafyasından neredeyse 1 milyona yakın göçmen var. Sudan'dan Afganistan'a kadar... 17 milyon insanın yaşadığı bir şehirde polisin de başetme şansı yok. Zaman zaman emniyet güçleri çok ciddi güçlüklerle karşı karşıya kalıyorlar" dedi. Tekin, "İstanbul alarm veriyor, yeter artık diyor. Kalabalığı kaldıramıyor. Bunu araç trafiğinde, insan trafiğinde, hava kirliliğinde, işsizlikte çok rahat görüyoruz" ifadelerini kullandı.

'TELEVİZYONLARDA SANKİ İSVİÇRE'DE YAŞIYORMUŞUZ GİBİ YAYINLAR YAPILIYOR'

Türkiye'deki televizyonların vatandaşların problemlerini dile getirmediğini öne süren Tekin, "Bugün tekrar gördüm İstiklal Caddesinde bir dram yaşanıyor. Yurttaşlarla 2 saat sohbet ettim; en büyük sorunumuz işsizlik, özellikle genç nüfus işsiz, durumumuz aslında içler acısı... İnsanlar sokaklarda yaşıyor, çok ciddi mülkiyet sorunu var. Barınma sorunları var. Ne yazık ki bu sorunlar gündeme gelmiyor, öteleniyor, erteleniyor. Ama Televizyonlarda sanki  İsveç'te, İsviçre'de yaşıyormuşuz gibi yayınlar yapılıyor. Biz de vatandaşımızın birebir dertlerine çare olmak için kendileri ile yüzleşiyoruz. Sorunlar birikmiş..." dedi.

'BU ÇOCUKLARI EĞİTEMEZSEK YARIN TÜRKİYE'NİN BAŞINA BELA OLURLAR'

Gezi Parkı'nda mendil satan çocuklarla yaptığı sohbeti anlatan Tekin, "Mendil satan mülteci çocuklarla oturduk, konuştuk. O çocuklar Türkiye'ye 6 yıl önce gelmişler, şu anda 12-13 yaşında çocuklar. Okulda olmaları gerekirken sokaklardalar. Kendi ülkelerinde de bu çocuklar hiçbir eğitim almamış, okumamış. Buraya gelmişler, burada da ne yazık ki çocuklar eğitim alamamışlar. Bazıları var, onlar kısmen eğitim alanlar, onlarla da konuştum. Çocuk okula gidiyor, çocuk Türkçe bilmiyor, Öğretmen Arapça bilmiyor. Yani eğitiminde nasıl bir çöküşle karşı karşıya kaldığını gördük, bu çocukları eğitemezssek, sahip çıkmazsak yarın birgün Türkiye'nin başına bela olurlar" ifadelerini kullandı.

'İÇİ BOMBOŞ'

Başbakan Binali Yıldırım MEB Şura Salonu'nda 2017 YLSY Bursiyerleri Yurt Dışı Eğitime Hazırlık ve Uyum Programı töreninde yaptığı konuşmaya değinen Tekin, "Sayın Başbakan Binali Yıldırım bugün anlatıyor, yok şu kadar üniversite, bu kadar okul açtık diyor. Açtınız ama içi bomboş. Sayın Başbakan uygun bir zamanda bir ekibini Tarihi Yarımada'daki okullara gönderdiğinde o okullardaki, sorunların ne olduğunu, nasıl büyük sorunlar olduğunu görecek. Sadece eğitim sorunları yok. Aynı zamanda orada oturan çocukların çoğunun evlerinde su akmıyor. Oradaki çocuklarımızın evlerinde ısınma yok, yani doğalgaz yok. Bir evde su akmıyorsa, o suyun akmadığı çocukların ne kadar kendi temizliğine bakacağını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum" dedi.

'BİR MİLYON MÜLTECİ ÇOCUĞUMUZ OLDU'

"Özellikle son 3-3.5 yıldır, Türkiye'de, sadece Suriyeli değil herkes Suriyeli'ye takılmış, Ortadoğu coğrafyasından gelen ailelerin, yeni doğumlardan bir milyon çocuğu oldu. Bakın bir milyon. Bugün bir milyon çocuğumuzun temel ihtiyaçlarını karşılabilecek durumda değilsek, yarın bu çocukların, ne olacağını kestirmek mümkün değil" diyen Tekin, Taksim'de kouştuğu çocuklarla ilgili, "Ben sustum çocuklar konuştu, maalesef aileleri dağılmış, kiminin ailesi yok, kimin ailesi başka şehirlerde, bu çocuklar gün içerisinde mendil satarak, ailesine birşeyler götürmek istiyor. Taksim'e gelen çocuklara sordum; 'nerede oturuyorsunuz?', bir kısmı Sultangazi'de, Esenyurt'ta, oradan buradan geldiklerini anlattılar. 3 tane, 5 tane mendil satarak ayakta, hayatta kalmaya çalışıyorlar" dedi.

ÇOCUKLAR KAYBOLUYOR...

Tekin açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

Bu çocuklar; terör örgütlerinin, fuhuş çetelerinin, organ mafyasının, eline düşebilirler. 2016 yılında özellikle Vefa semtinde fotoğraf çektirdiğim, çocukların ailelerini tekrar ziyaret ettim. Aynı aileden 3 tane çocuğun kayıp olduğuna tanıklık ettim. Çocuklar kayıp, yok şu anda; bu çocuklara ne oldu? Terör örgütlerinin, organ mafyasının mı eline düştüler belli değil. Çok sayıda çocuğun kayıp olduğunu, kaçırıldığına tanıklık ediyoruz. Bütün bunları bugün görmemezlikten gelirsek, bugün bu çocukları yok sayarsak; bu çocukların yarın ülkemizde çok ciddi bir sorun haline gelebileceğini de bilmemiz lazım.