Reza Zarrab'ın Türkiye'deki dosyasının açılması KHK ile zora girdi

Reza Zarrab'ın Türkiye'deki dosyasının açılması KHK ile zora girdi

Eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın İran’a yönelik yaptırımların delinmesiyle ilgili olarak yargılandığı davada, tanıklık yapan Reza Zarrab'ın ifadeleri ile yeniden gündeme gelen 17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması'nın yeniden açılması 680 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile zora girdi.

Cumhuriyet'ten Sinan Tartaroğlu'nun haberine göre, ABD’deki Hakan Atilla davasının tanığı İranlı işadamı Rıza Sarraf’ın duruşmalardaki ifadeleri, 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Türkiye’yi çalkalayan iddiaları yeniden gündeme getirdi. 17/25 Aralık dönemi yaşanan tartışmaların yeniden siyasetin gündemine oturması, daha önce takipsizlik kararı verilen dosyanın da Sarraf’ın verdiği ifadelerin yeni delil kabul edilerek yeniden açılabileceğini tezini doğurdu.

ERDOĞAN ÖN ALDI

Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefetin ‘yeniden yargılama’ talebini daha yüksek sesle dile getirmesi ve Erdoğan’ın isminin ABD’deki mahkeme salonunda yankılanması Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı harekete geçirdi. Erdoğan, verilen takipsizlik kararını anımsatarak, “Amerika’daki mahkemede dile getirilen iddiaların değerlendirilmesini bizim yargımız yapmıştır, hükmünü de vermiştir” dedi.

YENİ BELGE KOŞULU

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Mustafa Şentop ise yeniden yargılama talebine karşı, “Biz, Sarraf’ın yargılanmasını, daha doğrusu tanık olarak, onun kendisine öğretilmiş üzerine iş mi yapacağız?” sorusunu sordu, ancak “Ortaya yeni birtakım bilgiler, deliller çıkarsa, o zaman bu değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.

KHK İLE ÖNLEM

Ancak hükümet, OHAL döneminde aldığı yetkiyle çıkardığı KHK’ler üzerinden Sarraf’ın tanık ifadeleri üzerinden Türkiye’de yeniden soruşturma açılması ve soruşturmanın kamu davasına dönüşmesinin koşullarını ağırlaştırdı. “Yargı hükmünü vermiştir” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nun onayladığı KHK ile Ceza Muhakemesi Yasası’nın “kovuşturmaya yer olmadığına dair kararları” düzenleyen maddesinde değişiklik yapıldı. Daha önce “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” hükmü, “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluştaracak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza Hâkimliğince bir karar karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” hükmüne dönüştü.

Böylece daha önce takipsizlik kararı verilmiş dosyanın tekrar açılması için gerekli olan yeni delil koşulu, hem “yeterli şüphe oluşturma”, hem de sulh ceza Hâkimliği kararı koşulu ile ağırlaştırılmış oldu. Sulh ceza hâkimlikleri, hem 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra kuruldu, hem de bu dosya üzerinde verilen takipsizlik kararına karşı itirazları reddeden mahkemeler oldu.

ZAMANLAMA MANİDAR

Bu düzenlemeyi içeren 680 No’lu KHK’nin karar ve yayım tarihi dikkat çekti. KHK, 2 Ocak 2017’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı, 6 Ocak 2017 tarihinde de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Takvimin, ABD’de tutuklanan Sarraf için açılan davanın takvimine paralel olması dikkat çekti. Sarraf, KHK’den yaklaşık 1 ay önce, Kasım 2016’da hâkim karşısına çıktı. Daha önce 23 Ocak 2017’de jürili olarak başlaması planlanan dava, Sarraf’ın avukatlarının talebi ile 16 Ekim 2017’ye ertelendi. Söz konusu KHK, erteleme kararı verilmemiş olsaydı, Sarraf’ın jürili duruşmada ifadelerine başlamasından yaklaşık iki hafta önce yayımlanmış olacaktı. KHK’de yer alan düzenleme ile ilgili gerekçede, “Salt yeni delil elde edildiği gerekçesiyle kişilerin defalarca adli soruşturma tehdidinden kurtarılması ve hukuki güvenli içinde yaşamalarının temini amaçlanmaktadır” denildi.