Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamolloğlu, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin çok büyük bir yanlış olduğunu söyledi. Pancar'ın iki büyük faydası olduğunu belirten Karamollaoğlu, "Birincisi havayı temizler, ormanlardan daha fazla oksijen üretine katkı yapar. İkincisi de pancar çiftçiye en fazla kazandıran üründür" dedi. AKP'nin 2002'de iktidara geldiğinde beri 'kapitalist-liberal' sistemi benimsediğini söyleyen Karamollaoğlu, "devleti üretimin dışına itmeye çalışıyorlar, ama bu olacak iş değil. Batı da bile yapılamıyor" ifadelerini kullandı.

"AKP-MHP ittifakı kendilerine 'milli' deyip de bu ittifaka girmeyenleri 'hain' ilan ederlerse ben buna isyan ederim" diyen Temel Karamollaoğlu, 'borçlanmak mı, cari açığın artması mı, fabrikaların satılması mı milli?' sorularını yöneltti. 'Biz 50 yıldır Milli Görüşçüyüz, milli olmak demek; sanayide, ekonomide, dış politikada, eğitim dahil hepsinin milli olmasıdır" dedi.

'HÜRRİYET VE ADALET'

Karamollaoğlu Türkiye'nin çıkış yolu olarak da 'Hürriyet ve adaleti'n olmazsa olmaz ilkeler belirterek, "Hürriyet ve adalet toplumun temelidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini de anlatan Temel Karamollaoğlu; "Endişelerimizi ilettik. Olağan Üstü Hali'in çok uzamasından duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. OHAL uzayınca hukuk rafa kalkmış oluyor. Yatırımcılar Türkiye'ye gelmiyor, kaçıyor. Dış politika ile ilgili bazı endişelerimiz vardı. Bazı yerlerde haberler çıkıyor yok şu kadar milletvekili, yok bu kadar bakanlık teklif edildi diye. Pazarlığa girmeyeceğimizi bildikleri için bize bu tekliflerle gelemezler. İttifak konusu en son gündeme geldi. 'görüşmeler devam etsin' denildi. Bütün partilerle görüşüyoruz biz zaten. Sonra tekrar ittifak talebi Mustafa bey aracılığı ile biz iletildi" dedi.

Uyum yasaları ile ilgili tüm liderlere mektup göndererek görüşmek isteklerini ilettiklerini belirten Karamollaoğlu, "Bu konuda ilk cevap sayın Kılıçdaroğlu'ndan geldi. Sonrasında sayın Akşener'le görüştük. Bu konuda en son cevap Cumhurbaşkanı'ndan geldi. Uyum yasaları ile ilgili hazırladığımız bir kitapçık vardı, onu verdik" ifadelerini kullandı.

İLKELER ÇEVRESİNDE BİR ARAYA GELİNEBİLİNİR'

İttifak konusu ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, "Seçim sathına girmeden bunları konuşmayı doğru bulmuyorum. Kutuplaşmaya sebebiyet veriyor. İlkeler çevresinde bir araya gelinebilinir. Neler yapılabilir bunları konuşmamaız lazım" dedi.

Prensip olarak başkanlığa karşı çıkmadıklarını söyleyen Karamollaoğlu, "Güçlü bir kuvvetler ayrılığı olması lazım. Parlamentonun başkanı denetleyebilmesi lazım, yargının bağımsız olması lazım. Ancak bu sistemde Cumhurbaşkanı tek yetkili, Meclis etkisiz ve yetkisiz, yargı yürütmeye bağlanmış durumda. İnsanlar düşüncelerini dile getiremiyorlar" ifadelerini kullandı.

'KAFAYI YEMEMİZ LAZIM'

50 yıldır çizgilerinin değişmediğini söyleyen Temel Karamollaoğlu, "Bundan sonra da değişmesi için kafayı yememiz lazım. Biz Erbakan Hoca'dan beri böyleyiz" dedi.

"Türkiye'de adalet yok, adaletin tesisi edilmediği hiçbir yapı ayakta kalamaz. Dünya tarihinde nice zalim imparatorluklar göçtü" diyen Karamollaoğlu, "Muvcut iktidarla bizim prensiplerimiz uymuyor, biz kutuplamşma değil, kucaklaşma, adalet, işin ehline verilmesi, yolsuzluk ve savurganlıkla mücadeyi savunuyoruz" ifadelerini kullandı.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile ittifak yapmak isterim" sözlerine Karamollaoğlu, "Sayın Meral Akşener Hanımı eskiden beri tanırım, beraber aynı kabinede bulunduk. Tavrını takdir ediyorum. Ortak görüşlerimiz var. Ancak seçim hattına girmeden açıklama yapmayı doğru bulmuyorum" şeklinde cavep verdi.

'MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNDE İTTİFAK OLABİLİR'

Saadet Partisinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını çıkaracağını söyleyen Karamollaoğlu, millitvekili seçimlerinde ittifak yapılabileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı adaylarını öne partisinin tabanın benimsemesi gerektiğini belirten Karamollaoğlu, "Parti tabanımıza cumhurbaşkanı adayınızı bir, iki, üç diye yazın diyeceğiz. Sonra kamuoyu araştırmalarına bakacağız. Bazen tabanın istediği aday kamuoyunda karşılık bulamayabiliyor" dedi.

AKP'DEN YÜZDE 15

Karamollaoğlu, Saadet Partisi'nin adayının Sosyal Demokratlardan, Ülkücülerden, HDP'nin tabanından ve mevcut ikditardarın içerisinde rahatsız olan ancak sesini çıkaramayan yüzde 15'lik kesiminden de oy alacağını öne sürdü.

ADAY OLACAK MI?

'Siz aday olacak mısınız?' sorusuna Karamollaoğlu, "Ben aday değilim, mizacım gtereği hiç adayım diye çıkmadım. Kaanitimce bir partinin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmaaması lazım. Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Cumhurbaşkanı kendisine oy verenlerin de vermeyenlerin de, cumhurbaşkanır. Cumhurbaşkanın bir partinin genel başkanı olması kamplaşma ve kutuplaşmayı arttırıyor. En çok şikayet ettğimiz konu da bu" şeklinde cevap verdi.

ERKEN SEÇİM

Erken seçim ihtimali değerlendiren Karamollaoğlu, "Seçime bir kişi karar verir. Komuoyu araştırmları yaptırıyorlar en güçlü oldukları zamanda seçime gidecekler. Ya da baktılar durmadan kötülüyorlar bir an önce seçime gidelim diyebilirler. Saadet Partisi seçime her zaman hazır" dedi.

SEÇİM GÜVENLİĞİ

Seçim güvenliğinin çok önemli olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, bunun için siyasi partilere büyük iş düştüğünü söyledi. "Her sandıkta, ilçe seçim merkezinde, il seçim kurullarında temsilcilerinin olmazı lazım" diye Karamollaoğlu, "Easasında Türkiye'deki seçim sistemi en zor müdahale edilebilecek, en sağlıklı sonuç verecek bir sistem. Ancak seççim kurallarında değişikliğe giderseniz insanın aklına türlü türlü şeyler gelir. Mühürsüz pusulularda birileri fazadan oy atarsa bunu nasıl tespit edeceksiniz. Neden mühür şartı kalkıyor? Mührü basmayan görevliye 6 ay hapis cezası yanında para cezası ver bakalım, basmayı unutuyor mu?" ifadelerini kullandı.

BİLAL ERDOĞAN

İsmail küçükkaya'nın Bilal Erdoğan'ın, "Abdülhamid'i yediler biz Erdoğan'ı yedirmeyiz" sözlerini hatırlatması üzerine gülen Karamollaoğlu, "Abdülhamid kavga çıkacaksa ben bırakabiliyorum diyebildi" dedi.

'İNŞALLAH DEVLETE BEDDUA ETMEZLER'

Müslüm Gürses için yaptığı paylaşımın hatırlatılmasına ise Karamollaoğlu, 'Yakarsa dünyayı garipler yakar' sözünün bizdeki karşılığı 'alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste'dir. Bu dömede de zulme uğrayan çok. Gariban ne yapar Allah'a yönelir. İnşaallah devlete beddua etmezler" ifadelerini kullandı.