Somali korsanlarıyla mücadele gerekçesiyle Şubat 2009'da gönderilen Türk savaş gemilerinin  Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görev süresi bir kez daha uzatıldı.

'ROLÜMÜZ PEKİŞİYOR'

Görev süresini bir yıl daha uzatan tezkerede, bölgede seyreden Türk bayraklı ve Türkiye bağlantılı ticari gemilerin emniyetinin sağlandığı, uluslararası toplumun korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle müşterek mücadelesine katılım sağlandığı kaydedildi. Bu alanda BM sistemi içinde ve bölgesel ölçekte oynanan rolün ve görünürlüğün pekiştirildiği belirtildi.

BM KARARI DA UZATILDI

Bu bölgede korsanlık/deniz haydutluğu ve silahlı soygun eylemleriyle uluslararası toplumca mücadele edilebilmesine cevaz veren BM Güvenlik Konseyi kararlarının süresinin de son olarak 7 Kasım 2017 tarihli kararla bir yıl daha uzatıldığı hatırlatılan tezkerede ''Denizde terörizmle mücadele harekatlarına katkı sağlanabilmesi maksadıyla unsurlarımızın bölge ülkeleri karasuları dışında, denizde terörizmle mücadele görevi için yetkilendirilmeleri ve bununla ilgili gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılması için izin verilmesini anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim" denildi.

'TÜRK DIŞ TİCARET HACMİNİN YÜZDE 20'Sİ BU BÖLGEDEN GERÇEKLEŞTİRİLİYOR'

TBMM Genel Kurulu'nda söz alan Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, bölgenin Türk dış ticareti açısından hayati öneme haiz olduğunu, Türkiye'nin toplamda 33 ülke ile ithalat ve ihracat yaptığı bu güzergahtan yıllık ortalama 1000 Türk bayraklı/Türk bağlantılı ticaret gemisi ile Türk dış ticaret hacminin yüzde 20'sinin gerçekleştirildiğini söyledi.

ABD, AB, RUSYA, ÇİN…

Canikli, deniz haydutluğu ile mücadelenin, şu anda, ABD önderliğindeki Birleşik Deniz Kuvvetleri, Avrupa Birliği'nin ATALANTA Harekatı ve müstakil hareket eden Rusya Federasyonu, Çin, Kore Cumhuriyeti, Japonya, Hindistan, Malezya ve İran gibi devletlere ait gemiler vasıtasıyla olmak üzere, geniş bir uluslararası katılımla yürütüldüğünü aktardı.

SOMALİ'DEKİ TÜK ÜSSÜNE DESTEK

Türkiye'nin başından itibaren bu uluslararası çabaların içinde yer aldığını, Birleşik Görev Kuvveti CTF-151'in komutasının 5 kez üstlendiğini anımsatan Canikli, 'bölgenin stratejik öneminin her geçen gün arttığını' vurguladı. ''Esasen, deniz unsurlarımızın bölgede varlığını sürdürmesi, başta Mogadişu'daki Anadolu Askeri eğitim tesisimiz olmak üzere güvenlik alanındaki muazzam yatırımlarımızın ve görünürlüğümüzün önemli bir tamamlayıcı öğesi olacaktır'' dedi.