Türkiye, NATO'dan ayrılmanın eşiğinde mi? 

Türkiye, NATO'dan ayrılmanın eşiğinde mi? 

NATO'nun Norveç'te düzenlenen tatbikatında, Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşman hedefler arasına konulması Türkiye'de tepki yarattı. Skandal aynı zamanda Türkiye-NATO ilişkilerinin sorgulanmasına ve 'Türkiye NATO'dan ayrılmanın eşiğinde mi?' sorularına neden oldu.

Sputnik'ten Yurdagül Akça'ın haberine göre MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Bir dünya kurulur o dünyada mutlaka Türkiye en onurlu şekilde yerini alır" derken, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, Türkiye'nin NATO'nun haricinde kendisine yeni güvenlik konseptleri bulması, geliştirmesi gerektiğini vurguladı.

Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'düşman liderler' olarak gösterildiği 'tatbikat skandalı' üzerine Türkiye tatbikattan çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet, iktidar ve muhalefet partilerinden de ardı adında skandala büyük tepki gösterildi. Skandala neden olan Norveç ordusu personeli görevden alınırken; NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de olayla ilgili Türkiye'den özür diledi. Stoltenberg, özrünü ayrıca Erdoğan'ı bizzat telefonla arayarak da iletti.
Ancak hem iktidar hem muhalefetin sert tepki gösterdiği NATO tatbikatında yaşanan skandal 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tartışılan Türkiye-NATO ilişkilerinin yeniden sorgulanmasına da yol açtı. Son dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politikalarına destek veren MHP lideri Devlet Bahçeli "NATO yokken biz vardık, şayet ve gerekirse biz bu yapının içinde olmazsak da dünyanın sonu değildir" derken; bir dönem Erdoğan ile aynı saflarda siyaset yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Türkiye'ye düşen görev, NATO üyesi tek İslam ülkesi olarak, NATO ile ilişkilerini ciddi anlamda gözden geçirmek olmalıdır" diye konuştu. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, ise "NATO bize bağımsızlık vermiyor, bağımsızlığımızı yok ediyor" diyerek, çözümün Türkiye'nin bu dayatmadan kurtulması olduğunu söyledi.

MHP'Lİ AKÇAY: NATO TÜRKİYE İLE İLGİLİ TAAHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ
Peki, Türkiye NATO'dan ayrılmanın eşiğinde mi? Türkiye-NATO ilişkilerini Sputnik'e değerlendiren MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin NATO'ya girdiği 1952 yılından bu yana bütün taahhütlerini harfiyen yerine getirdiğini söyledi. Türkiye'nin NATO'nun hem en büyük müttefiklerinden birisi olduğunu hem de NATO'nun kuruluş amacına ve konseptine uygun davranan bir ülke olduğunu vurgulayan Akçay, "Ancak 1952 yılından bu yana meydana gelen hadiselere ve politikalara baktığınızda NATO, Türkiye ile ilgili olarak taahhütlerini yerine getirmemiştir" dedi. Türkiye'nin NATO üyesi bir ülke olarak desteklenmesi gerektiğini ancak çoğu yerde bu desteği göremediğini ifade eden Akçay, "Aynı zamanda Türkiye'ye karşı yapılan provokasyonlara NATO alet olmuştur, hatta bazen de bu provokasyonların bir merkeziymiş görüntüsü vermiştir" diye konuştu.

NATO tatbikatında Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘düşman hedef' olarak gösterilmesini ‘alçakça' olarak nitelendiren MHP'li Erkan Akçay, "Her ne kadar NATO Genel Sekreteri özür dilemiş, bu konuda bir soruşturma açıldığını belirtmiş, bunu alt düzeyde bazı görevlilerin provokasyonu olarak nitelendirmişse de 1952'den beri meydana gelen bazı hadiselere baktığınızda bu konuda ciddi şüphelerimiz de oluşmuştur" dedi. NATO kanallarında Sevr haritaları yayınlandığını kaydeden Akçay, Sevr'i yırtıp atmış Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuş bir ülkeye karşı Sevr haritalarını göstermenin neyin nesi olduğunu sordu. Akçay sözlerini şöyle sürdürdü:
"O nedenle NATO Türkiye'ye karşı adeta bir psikolojik harp yapar pozisyonuna giriyor. O nedenle de diyoruz ki NATO sorgulanmak zorunda. Türkiye düşmanlarıyla neredeyse aynı çizgide bazı görüntüleri var. Çeşitli skandallara kuluçka görevi görmüş, sanki böyle Türkiye'nin ayağına dolaşmak ister bir durumu var. Ayrıca bilhassa dünyada bu NATO'nun bazı gizli örgütlenmeleri ve faaliyetlerinin olduğu pek çok ülkede sorgulandı açığa çıkarıldı. Bu sorgulanma aşamasında bu gladyo ayağının da Türkiye'deki faaliyetlerinin de tekrar sorgulanıp açıklanmasında büyük fayda görüyorum. "


NATO'dan çıkmanın Türkiye'nin zararına olacağı yönündeki görüşlere katılmayan Akçay, "NATO'nun bu çirkinliklerine sürekli muhatap olmak durumunda değiliz, dünyanın sonu da değil. Türkiye, 1952'den sonra var olan, NATO ile var olan bir ülke değil ki. Türkiye, Türk milleti her zaman kendi iradesini, kendi pozisyonunu, milli ve meşru bir şekilde alabilecek bir ülkedir" dedi. Akçay'a göre, NATO'nun en başında kendini sorgulaması çeki düzen vermesi gerekiyor. "Böyle özürlerle geçiştirilecek bir durum söz konusu değil" diyen Akçay, NATO ittifakı içinde olmadan da her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin var olmaya devam edeceğin söyledi. Akçay, "Yani bir dünya kurulur o dünyada mutlaka Türkiye en onurlu şekilde yerini alır. Bu AB'ye giriş sürecinde de aynı şekildedir. Yani AB'ye girmedi diye Türkiye, Türkiye olmaktan çıkmıyor ki" diye konuştu.

SAADET PARTİLİ BİTMEZ: SSCB'NİN DAĞILMASI İLE NATO'NUN DÜŞMAN RENGİ KIRMIZIDAN YEŞİLE ÇEVRİLDİ

Sputnik'e değerlendirme yapan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez ise, Türkiye-NATO ilişkileri konusunda Saadet Partisi ve Saadet Partisi öncesindeki milli görüş partilerinin her zaman bir çekincesi olduğunu vurguladı. Bitmez, bu çekincenin gerekçesini de "1991 yılında SSCB'nin dağılmasının akabinde İskoçya'da yapılan NATO toplantısında dönemin İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher ‘ideolojiler düşmansız yaşayamaz bizim düşmanız Rusya idi, bugün Rusya dağıldı dolayısıyla kendimize yeni bir düşman bulmamız gerekir' ifadesini ortaya koydu. Bununla birlikte de NATO'nın düşman rengi kırmızıdan yeşile çevrildi. Yani tabiri caizse İslam ve Müslümanlar düşman olarak belirlendi" sözleriyle anlattı.

Bitmez, bunun açıktan bu şekilde ilan edilip söylenmese de uygulamalarda böyle olduğunu ifade ederek, NATO kolejinde Türkiye'nin de diğer İslam ülkeleriyle beraber bölündüğünü gösteren haritaların ders olarak verilirken, Türk subayların karşı çıkması ile müfredattan kaldırıldığını söyledi. Bitmez, "Ama burada Batı'nın tabiri caizse bununla beraber NATO'nun gerek Türkiye'nin gerekse bölgemizdeki ülkelerin, kardeş ve dost ülkelerin menfaatine adım atacaklarını düşünmek mümkün değil. Onların öncelikleri kendi menfaatleri kendi güvenlikleri. Türkiye'yi de burada bir uçbeyi olarak kullanma, tehlike kendilerine gelmeden bertaraf edilecek bir nokta olarak değerlendirmek istiyorlar" dedi. Bitmez, şöyle devam etti:
 

'TÜRKİYE, NATO'NUN HARİCİNDE KENDİSİNE YENİ GÜVENLİK KONSEPTLERİ BULMALI'

"Bu manada Türkiye'nin NATO ile ilişkilerini gözden geçirmesi gerekir. Biran önce çıksın demek ne kadar doğru onu bilemiyorum. Ama bu ilişkileri gözden geçirmenin sonucu buna da varabilir. Türkiye'nin güvenliği batının güvenliği ile örtüşmez. Yani batı kendi güvenliğini düşünüyorsa Türkiye güvende değil demektir. Bunu görmek lazım. Dolayısıyla Türkiye'nin NATO'nun haricinde kendisine yeni güvenlik konseptleri bulması, geliştirmesi, dahil olması gerekir