Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık H.D.S. ile taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme Başkanı İlhami Yılmaz, Cumhuriyet Savcısı’nın duruşma arası esas hakkındaki mütalaasını açıkladığını hatırlatarak sanık H.D.S.’ye söz verdi. Söz alan sanık H.D.S. de mütalaayı kabul etmediğini belirterek, “Ben yaralama ya da öldürme kastı ile hareket etmedim. Ben muhafaza altına almak, görevimi ifa etmek için hareket ettim. Kesinlikle burada kasti bir olay yoktur. Olay sonrası kamera görüntülerinde görüldüğü gibi üzüntüden bayıldığım da görülmektedir. Çok üzgünüm. Aileye başsağlığı diliyorum. Kesinlikle öldürme kastıyla hareket etmedim. Aniden gelişti öngörülebilir bir şey değildir" diye konuştu. Avukatları, öldürme kastıyla hareket etmediğini belirttikleri müvekilleri H.D.S.’nin tahliyesini talep etti. Son sözü sorulan sanık H.D.S. de “Kasten kesinlikle yapmadım" dedi.

DAVA KARARA BAĞLANDI: SANIĞA 11 YIL 8 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti de sanık H.D.S.’nin “Kasten öldürme" suçundan suçun işleniş şekli ve failin güttüğü amacı nazara alınarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırdı. Sanığın fiili olası kast ile işlediğinin anlaşıldığını kararında belirten mahkeme heyeti, sanık H.D.S.’nin cezasını müebbet hapis cezasına indirdi. Sanığın eylemini haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altında haksız tahrik ile işlediğinin anlaşıldığını kaydederek cezayı 14 yıl hapis cezasına indiren mahkeme heyeti, sanığın yargılama safhasındaki davranışları da lehine indirim sebebi sayarak cezayı 11 yıl 8 ay hapis cezasına düşürdü. 

TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Mahkeme heyeti sanığa verilen ceza miktarı, kaçma şüphesinin olması ve tutuklu kaldığı süreyi de göz önünde bulundurarak sanığın tutukluluk halinin devamına da hükmetti.  

ÜYE HAKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ: SANIK TAKSİRLE ÖLÜME SEBEBİYET SUÇUNDAN CEZALANDIRILMALI

Üye hakim Halil Serin karara muhalefet etti. Üye hakim Serin muhalefet şerhinde şu ifadelere yer verildi: Sanığın eylemini dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak kovalamakta olduğu sanığın yaklaştığında görevi gereği elinde bulunan tabanca olduğu halde maktulü muhafaza etmek ve kontrol etmek amacı ile sağ el hayası ile maktulün omzuna vurduğu esnada aynı anda elindeki tabancanın ateş alması sonucu maktulün öldüğü anlaşılmakla, sanık hakkında “Taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan Türk Ceza Kanunu (TCK) 85/1, 22/4,53/6,63 maddeleri gereğince cezalandırılması, sanığın kasıtlı bir suç işlemediğinden tabanca için TCK.’nın 54 maddesinde uygulanmamasına, suç vasfındaki değişiklik sanığın tutuklu kaldığı süre ve alacağı ceza miktarı da göz önüne alınarak sanığın tahliyesine karar verilmesi görüşü ile sayın çoğunluğun görüşüne bu nedenle muhalifim."

HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİNE ÜYE HAKİMDEN MUHALEFET ŞERHİ 

Diğer üye hakim Alper Elmas da sanığa uygulanan haksız tahrik indirimine muhalefet etti. Üye hakim Elmas muhalefet şerhinde şu ifadelere yer verdi: “Sanığın maktule yönelik eyleminden önce, sanığa karşı maktulden kaynaklanan herhangi bir haksız eylemin söz konusu olmadığı, bu nedenle 5237 sayılı TCK’nın 29 maddesindeki haksız tahrik unsurlarının somut eylemde oluşmadığı kanaatini taşıdığımdan sanığa verilen cezada TCK 29. Madde gereği indirim yapılması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim"

İDDİANAME

İddianameye göre;  16 Şubat 2017 tarihinde Ömer Barış Topkara ile arkadaşı hırsızlık eylemi gerçekleştirdi. Bu eylemin ardından kolluk kuvvetleri tarafından olay mahallinden alınan Topkara ve arkadaşı ardından darp-adli raporu almak üzere Esenyurt Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Elleri birbirine kelepçelenmiş çocuklar kaçmaya başladı ve çocukları takip eden polis memuru H.D.S. hastane kapısında havaya doğru bir el ateş etti. Söz konusu kovalamaca yaklaşık 150 metre sürdü. Eylemin gerçekleşmiş olduğu yere vardıklarında çocuklar teslim olmak üzere durdu, ancak buna rağmen polis memuru  H.D.S., kendisine karşı teslim olma iradesini sunan  Topkara’nın omuz hizasına doğru silah elinde olacak vaziyette vurdu. Vurduğu esnada silah ateş aldı ve  Topkara olay yerinde hayatını kaybetti. Olayla ilgili  Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede H.D.S.’nin  “Çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini  savunamayacak kişiyi olası kast ile  öldürme“ suçundan müebbet hapis cezası isteniyordu.