Türkiye’nin seçim sonrası zor sınavı…

Türkiye’nin seçim sonrası zor sınavı…

Seçimler sonrası yeni yönetimin, çok çetin dış politika sorunlarıyla karşılaşacağına dikkat çeken dışişleri eski bakanlarından YURT yazarı Şükrü Sina Gürel, ABD ve İsrail’in Türkiye’yi İran’a karşı kullanmak isteyeceğini, ABD ve Suriye yönetimleriyle karşı karşıya kalabileceğini yazdı. Gürel, bu sorunları aşmanın yolunu da anlattı.

Dışişleri eski bakanlarından YURT yazarı Şükrü Sina Gürel, Türkiye’nin dış politikada seçim sonrası karşı karşıya kalacağı önemli sorunlara dikkat çekerken, “ABD ve İsrail, Türkiye’yi İran’a karşı kullanmak isteyecektir. ABD ile Suriye konusunda karşı karşıya gelmemiz de kaçınılmaz olacaktır. Suriye yönetimiyle İdlib’de, Afrin’de ve Cerablus’ta karşı karşıya gelmekten de kaçınmamız gerekecektir” dedi.

Gürel, ‘Seçimden sonra’ başlıklı yazı dizisinin bugünkü bölümünde, özellikle dış politikada karşılaşılacak zor tercihlerin ve yapabileceklerin ayrıntılarına girdi. Türkiye’yi bekleyen sorunların en başında bölge ve Suriye konusunda ortaya çıkması kaçınılmaz seçimlerin geldiğini belirten Gürel,  şunları kaleme aldı:

‘İRAN’LA İLİŞKİLERİ BOZMAK…’

“1- Seçimlerden hemen sonra, ABD -ve tabii İsrail- Türkiye’yi İran’a karşı kullanmak isteyecektir. “Havuç-sopa”, yani ödüllendirme ve cezalandırma politikalarına açık olacak bir Türkiye, ABD’nin baskıları karşısında zor durumda olacaktır. Doların 5 liranın da üzerine çıktığı, ekonominin dibe vurduğu bir sırada, bu baskılara direnmenin tek yolu, bölgesel işbirliğini güçlendirmek olabilir. 17. Yüzyıldan beri ciddi bir sorun yaşamadığımız İran’la ilişkilerimizi bozmak, ülkeye ihanet olacaktır.

* 2- Seçimlerden sonra ABD ile Suriye konusunda karşı karşıya gelmemiz de kaçınılmaz olacaktır. ABD’nin Menbiç’i, YPG/PKK ile birlikte bir pazarlık unsuru olarak elinde bulundurduğu bellidir. Ancak, ABD’nin Fırat’ın Doğusundan, yani YPG/PKK’ya ordu kurdurduğu ve devlet kurma hazırlıklarına giriştiği bölgeden çekilmek niyetinde olmadığı da bellidir. Bu konuda Suriye yönetimiyle işbirliği yapılarak, Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanmasından başka çare yoktur.

‘HAYDUT GÜRUHUNU İÇİNE ALAMAZ’

* 3- Suriye yönetimiyle İdlib’de, Afrin’de ve Cerablus’ta karşı karşıya gelmekten kaçınmamız gerekecektir. Eğer buralarda nihai bir siyasal çözüm gerçekleşinceye kadar denetimi bırakmamak niyetindeysek, mutlaka Suriye yönetimiyle anlaşmak, hatta işbirliği yapmak zorundayız.

* 4- Suriye’de siyasal çözüm yaklaştıkça, bizim denetimiz altındaki bölgelere yerleşen silahlı “muhalifler” ve aileleri, büyük bir sorun olacaktır. Türkiye, El Kaide gibi örgütlerle işbirliği içindeki bu haydut güruhunu içine alamaz, almamalıdır. Bu sorunun da Suriye yönetimiyle birlikte çözülmesi kaçınılmaz olacaktır.

Yukarıdaki sorunlara başkalarını da ekleyebilirsiniz. Ancak seçimlerden sonra çok çetin dış politika sorunlarıyla karşı karşıya olacağımızı bilmemiz gerekir. Bu sorunları aşmanın yolu, bizi yönetecek olanların kişisel hesap ve çıkarları bir yana bırakıp, devlet adamlıklarını göstermeleriyle mümkün olacaktır.”