Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu: Adalet artık güven vermekten uzak

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu: Adalet artık güven vermekten uzak

Yargı üzerinde büyük siyasi baskı olduğunu belirten Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, "devletin temel kurumlardan Türk yargısının ne güven verdiğini ne de ülkeyi huzura kavuşturacak bir durumda olduğunu" söyledi. Kanadoğlu, Cumhuriyet tarihinde böyle bir dönemin yaşanmadığını da ifade etti.

Yeniçağ'dan Bünyamin Öztürk'ün haberine göre, "Türk yargısının ne duruma geldiği açık ve net ortada" diyen Kanadoğlu, şöyle dedi:

"Siyasi iktidarın hoşuna gitmeyen bir karar veren hakim veya savcının başına ne geldiğini görüyoruz. Adalet mülkün temelidir diyoruz. Artık o temelin çok sarsıldığını söylemek maalesef mümkün. Böyle bir kanı kamuoyuna yerleştirdikten sonra artık yargı güven veremez. Böyle bir durumun ülkeyi nereye sürüklediğini hep birlikte yaşıyoruz. 43 yıl bir fiil görev yaptım. Bırakın verilen kararın hoşa gitmemesi diye bir olayı bir kere hakimlik teminatı vardı. Herhangi hakimi başka bir yere atamak için o hakimin rızası gerekirdi. Şimdi nereden nereye geldik." 

Yargıda bugün yaşanan durumun kilometre taşlarının 2010 yılında yapılan referandumda döşendiğine vurgu yapan, Kanadoğlu, o zaman yaşanabileceklere dikkat çektiklerini ancak bunu topluma anlatamadıklarını belirtti. Sabih Kanadoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çöküşün başlangıç tarihi 12 Eylül 2010 tarihidir. Bugün o sürecin bedeli ödeniyor. O dönem yapılan anayasa değişikliğinin içine birçok sos katıldı. Halkın yaşam biçimini iyileştirilecek ve bağımsız bir yargıya kavuşturulacak propagandası yapıldı. Aslında amaç kendilerinin egemen olduğu kurulların oluşturulmasıydı. O dönemki adıyla H‰kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı ve Yargıtay ve Danıştay'ın oluşumuna ilişkin düzenlemeler yapıldı. Neticede bu durum ortaya çıktı. " 

FETÖ soruşturmalarına da değinen Sabih Kanadoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"2013'e kadar Türkiye'yi beraber yöneten 2 gruptan biri hakkında soruşturmaya girildiğinde bu durumun diğerine bulaşmaması mümkün değil. Yıllarca birlikte hareket edeceksiniz sonunda ortaya çıkan tablo karşısında kendinizi dışarıda tutacaksınız. Böyle bir durum nedeniyle soruşturmalarda güven vermez ve gerçekten FETÖ'ye bulaşmış kişileri de ayıklayamazsınız, soruşturamazsınız ve ceza veremezsiniz. Biri iktidarda devam edecek diğeri de bu hale gelecek."