Yeni Şafak yazarı, AKP’nin ‘eğri kılıçlarını’ yazdı: ‘Sadakatle yalakalık ayırt edilemiyor’

Yeni Şafak yazarı, AKP’nin ‘eğri kılıçlarını’ yazdı: ‘Sadakatle yalakalık ayırt edilemiyor’

Hz. Ömer’in halife olduktan sonra ilk kez hutbe için çıktığı mimberde ‘Hata edersem ne yaparsınız?’ sorusunu yönelttiği cemaatten, ‘Seni eğri kılıçlarımızla düzeltiriz’ yanıtını aldığı metaforu gündeme getiren Kemal Öztürk, “Eleştiri yapmakla ihanet etmek karıştırılıyor. Sadakatle yalakalık ayırt edilemiyor artık” dedi.

Yeni Şafak yazarı ve Eski AA Genel Müdürü Kemal Öztürk, Hz. Ömer’in halife olduktan sonra ilk kez hutbe için çıktığı mimberde, mimberde ‘Hata edersem ne yaparsınız?’ sorusunu yönelttiği cemaatten, Seni eğri kılıçlarımızla düzeltiriz’ yanıtını aldığı metaforu gündeme getirerek, “İdarecilerin eğri kılıçlara ihtiyacı var ama eğri kılıç olmaya aday olanların da o kılıcı nasıl kullanacağını bilmesi gerek” dedi. Öztürk, “Sadakatle yalakalık ayırt edilemiyor artık” ifadesini de kullandı.

Kemal Öztürk, ‘AK Parti’nin eğri kılıçları kimlerdir?’ başlıklı yazısında, İslam medeniyetinde devlet idaresi konusunda büyük bir çığır açan Hz. Ömer’in, ‘Hata edersem, eğilirsem ne yaparsınız?’ sorusu üzerine cemaatten aldığı yanıt üzerine şükrettiğini aktardı. Öztürk, özetle şunları kaleme aldı:

“Eğri kılıç metaforu, bu hikaye üzerine doğmuştur. Halife seçildiğinde Hz. Ebubekir de yaptığı ilk konuşmada şöyle demiştir: “İyilik yaparsam bana yardım ediniz; kötülük yaparsam beni doğrultunuz. Doğruluk emanet; yalancılık ise ihanettir.”

ARINÇ NEDEN GÜL’E TAVIR ALDI?

Başbakanlık döneminde Erdoğan’ın zaman zaman bilgisine, ilmine, tecrübesine güvendiği insanlarla buluştuğunu biliyorum. Onların da Erdoğan’a ülke, millet, dünya meselelerinde tavsiyelerde bulunduğunu duyardım. Şimdi bu toplantılar devam ediyor mu bilmiyorum.

Bülent Arınç, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda dengeleri etkileyen tavrı almasını şöyle anlattı:

“Biz devlet idarecisi yanlış yaptığında, eğri kılıçlar olarak onu düzeltmemiz gerektiğini Hz. Ömer’den öğrendik. Ancak o kılıçlar liderin kafasını kopartmak, onu yok etmek anlamına gelecek şekilde kullanılamaz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Ben gördüğüm hataları ve yanlışları, Erdoğan’a söylemeye devam edeceğim tabii ki. Bunu partim, liderimin ve ülkemin iyiliği için yapacağım.”

Demek ki, idarecilerin eğri kılıçlara ihtiyacı var ama eğri kılıç olmaya aday olanların da o kılıcı nasıl kullanacağını bilmesi gerek.

AK PARTİ İÇİNDEKİ TARTIŞMA

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, genel müdür olduğumda bana şu tavsiyede bulundu: “Belediye başkanıyken en büyük hatam, yaptığım her işi onaylayan ve hiç eleştirmeyen danışmanlarla çalışmak oldu. Beni körleştirdiler. Sakın aynı hatayı yapma”. Bu hiç aklımdan çıkmadı.

Bugün AK Parti içinde bu konunun çok tartışıldığını biliyorum. ‘Yanlışa yanlış, doğruya doğru’ demek konusunda sıkıntıları olanlar var. Bunlar duyarlı, hakkaniyetli insanlar. Ancak bunları kamuoyunda değil, kendi iç mekanizmalarında konuşmak istiyorlar. Bunda da sıkıntı var.

Zira, eleştiri yapmakla ihanet etmek karıştırılıyor.

Sadakatle, yalakalık ayırt edilemiyor artık.

AK Parti’nin hiç yanlış yapmadığını, Erdoğan’ın hatasız kul olduğunu iddia eden yok sanırım. Nitekim Erdoğan kendisinin ve partisinin hatalarını, yanlışlarını, kusurlarını kamuoyu önünde sıralayacak kadar da cesur davranıyor.

Bu listedeki maddeleri bir başkası sıraladığında, “hain, Erdoğan karşıtı” ilan edilmesi, büyük bir çelişkidir. Ancak bu şekilde hareket edenlerin koltuğunu, elde ettiği rantı kaybetmemek için herkese çamur atan kifayetsiz muhteris tipler olduğu da biliniyor. Tartışmaya değmez.

‘AK PARTİ’NİN EĞRİ KILIÇLARI KİMLERDİR?’

Şimdi başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, AK Parti yöneticilerinin yeni döneme girerken şu soruyu sorması gerekir:

“Yanlış yaptığımızda bizi düzeltecek eğri kılıçlarımız kimlerdi? Şimdi kimler? Yeni dönemde kimler olacak?”