Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, BM'nin ABD karşıtı Kudüs kararıyla ilgili olarak, "BM kararlarına ters olan bu karar üye ülkelerin çoğunluğu tarafından uygun görülmedi. Bu ABD'ye açık bir mesajdır" ifadesini kullandı.

Yıldırım, "Ben yaptım oldu anlayışının dünya düzeninde geçerli olmayacağı, güçlü olanın haklı değil, haklının güçlü olması gerektiği evrensel gerçeği bir kez daha Genel Kurul'da tecelli etmiştir" diye konuştu. "Umarım ABD yönetimi bu kararı doğru okur, yanlış verdiği bu karardan bir an önce vazgeçer" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"İsrail-Filistin arasında yarım asıra varan anlaşmazlık büyük acılara sebep olmuştur. Bunun devam etmemesi gerekir. Terör örgütleriyle mücadele sürerken yeni sorun alanlarının ortaya çıkması büyük bir felaketin başlangıcı olacaktır. Bu karar yanlıştan dönmek için fırsat olacaktır. Türkiye baştan beri Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde bu konuda aktif ve öncü bir rol üstlendi. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) dönem başkanı Türkiye. Dönem başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanımız İslam ülkelerini olağanüstü zirveye davet etti. Ondan sonra BM süreci yaşandı. Türkiye bu meselenin takipçisi olacak. Bizim derdimiz haklı olanın yanında yer almak. Güçlü olanın yanında yer almak bizim geleneğimizde de hukuk anlayışımızda da yok."

'İHBAR DEĞİL, BELGE VE BİLGİLERLE ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR'

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun KHK ile meslekten ihraç edilenlere yönelik ilk kararı da sorulan Yıldırım, komisyonun kanunla kurulduğunu ve yapılanmasını tamamladığını söyledi. Yıldırım, "Müracaat edenlerin dosyalarını temin ettiler. İstihbarat bilgilerini topladılar. İlk kararlar alındı. Bundan sonra da ellerindeki dosyaları gündemlerine alacaklar. Kapsamlı çalışmalar yapılıyor. İhbar değil, belge ve bilgilerle titiz bir çalışma yürütülüyor. İtirazı reddedilen varsa bunlara yargı yolu açılıyor. Ondan sonra mahkemede haklarını arayacaklar" diye konuştu.