YURT ÖZEL | 100 yıldır senin izindeyiz!

YURT ÖZEL | 100 yıldır senin izindeyiz!

Yurt Gazetesi olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızın 100. Yıl Dönümünü kutluyor, başta Ebedi Önderimiz Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ulusal kurtuluş mücadelemizin kahramanlarını minnet ve saygıyla anıyoruz.

Yurt Haber Merkezi

100 YILDIR SENİN İZİNDEYİZ!

“1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım.”

Bu sözlerle başlıyor ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük eseri Nutuk…

Atatürk, Nutuk’ta ülkenin genel durumu ve görünüşünü ise şöyle özetler: “Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, 1. Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, ağır şartları olan bir ateşkes anlaşması imzalanmış, Dünya savaşının uzun yılları boyunca ulus yorgun ve fakir durumdaydı. Ordunun elinden silahları, cephanesi alınmış ve alınmaktaydı… İtilaf devletleri, ateşkes hükümlerine uymaya gerek görmüyorlardı.”

YA BAĞIMSIZLIK YA ÖLÜM!

Ve kurtuluş yolunu açıklar yüce Atatürk: “Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak! İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulanmasına başladığımız karar, bu karar olmuştur.

Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilke tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan daha yüksek bir muameleye layık olamaz.

Yabancı bir devletin koruma ve kollayıcılığını kabul etmek, insanlıktan yoksunluğu, güçsüzlük ve uyuşukluğu kabul etmekten başka bir şey değildir. Gerçekten bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, başlarına isteyerek bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.

Oysa, Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!

O halde, Ya Bağımsızlık Ya Ölüm!”

Bugün, Ebedi Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak, bağımsızlık meşalesini yakmasının 100. yıl dönümü. Yıkılmaz Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolda milli mücadelenin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919’da tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır.

Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile ulusal kurtuluş savaşı fiilen başlamış ve mücadele her koşulda ve her zeminde tam bağımsızlık elde edilinceye kadar devam etmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı gün, özgürlüğe ve bağımsızlığa ilk adımın atıldığı gündür. Ulusumuzu esaret altında kalmaktan kurtaran yolda atılan bu adım, ulusumuz için dönüm noktası olmuştur.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı bağımsızlık mücadelesi; yine Atatürk’ün önderliğinde, Türk ulusunun azim ve kararlılığı ile zafere ulaşmıştır. Emperyalistlerin dayattığı manda ve himayeyi reddedip ulusal kurtuluş mücadelemizin başlatıldığı günün 100. yıl dönümünü; Osmanlı karanlığı artıklarının gölgelemesine izin vermeden büyük heyecan ve coşku ile kutluyoruz.

GAFLET DALÂLET VE HATTA HIYANET

Ulusumuz yeni bir sınavdan geçiyor. YSK aldığı seçim kararı ile Anayasal bir suç işlemiş, milli iradeye darbe vurmuştur. Halkın iradesi hiçe sayılmış, yurttaşın değil, AKP ve onun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talep, arzu ve hırsları doğrultusunda, milletin iradesine ipotek koyulmuş, hür irade vesayet altına alınmıştır.

Günümüzde yaşadığımız bu irade gaspı yine yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından öngörülmüştür. Atatürk, Gençliğe Hitabesinde şöyle diyor: “…Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.”

Ve yine Gençliğe Hitabesinde bir çağrıda bulunuyor: “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”

Demokrasinin en karanlık günlerini yaşadığı bu günlerde yaşanan ekonomik kriz de ulusumuza zor günler yaşatmaktadır. Ekonomide üretim ve yatırım düşmekte, kur, enflasyon, faiz, bütçe açığı ve belirsizlik artmaktadır. Kur ve faizlerdeki artış zamları beraberinde getirecek ve halkın alım gücü düşecek, yoksulluk daha da artacaktır.

İşte böylesi bir ortamda demokrasimizin aldığı yara, yüzyıllık emellerini gerçekleştirme hayali içinde olan emperyalist devletlerin de işine yarayacaktır. Ancak, 100 yıl önce emperyalist işgale karşı kurtuluş ve istiklal mücadelesinden zaferle çıkan Türk ulusu, büyük zorluklarla elde ettiği Cumhuriyet kazanımlarının yok edilmesine asla izin vermeyecektir. Aydınlık gelecekten hiç şüphemiz yoktur. Ebedi önderimiz Atatürk’ün dediği gibi; “Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”

Kurucu ve kurtarıcı liderimiz Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı sayılan 19 Mayıs’ı bayram ilan ederek, Cumhuriyeti emanet ettiği Türk gençliğine armağan etmiştir. Ulusumuzun gençleri geçmişinden aldığı güçle; Atatürk’ün inancını boşa çıkartmayacak Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kılacaktır.

Bu inançla 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızın 100. Yıl Dönümünü kutluyor, başta Ebedi Önderimiz Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ulusal kurtuluş mücadelemizin kahramanlarını minnet ve saygıyla anıyoruz.