Tolga Kaan Ateşli

‘Borsada değil, arsada güzel’ söyleşi dizimizde bu hafta, Fenerbahçe’nin muhalif taraftar gruplarından Sol Açık'ı ağırlıyoruz. Endüstriyel futbola karşı semtin muhalif çocuklarını her hafta konuk aldığımız dizimizin bu haftaki konuğu ise, Kadıköy'ün solcu çocukları; Sol Açık kurucularından, grup sözcüsü aynı zamanda bir sağlık emekçisi olan Sevgi İlgezdi...

İlgezdi'yle öncelikle Sol Açık'ın nasıl yola çıktığını ve hangi değerleri temsil ettiğini konuştuk. "Sol Açık, 3 Temmuz sonrası endüstriyel spor anlayışına karşı Fenerbahçe dayanışmasına güç katmak amacıyla kurulmuş, arma sevdalısı bir taraftar grubu" diyen İlgezdi, "Kadıköy bizim için renklerimizle varolabildiğimiz, kendimizi ait hissettiğimiz yeri ifade ediyor aslında. Hepimiz için Fenerbahçe, biraz da çocukluğumuz demek" diyerek Kadıköy'ün kendileri için taşıdığı anlamın önemli olduğuna işaret etti. 

FENERBAHÇE TARAFTARI SIRTINI CUMHURİYET DEĞERLERİNE YASLIYOR

"Biz, 3 Temmuz sürecini siyasi bir operasyon olarak değerlendiriyoruz ve bu operasyona karşı Fenerbahçemizin yanında ve ses olmak için solcu, sosyal demokrat Fenerbahçe sevdalısı insanların yan yana gelmesiyle yola koyulmuş bir grubuz.Kendimizi sporda endüstriyel anlayışa, cinsiyetçiliğe, homofobiye, ötekileştirmeye karşı; insana ve çevreye duyarlı, vicdanını kaybetmemeye özen gösteren bir grup olarak tanımlıyoruz. Fenerbahçe tribünleri heterojen bir yapıya sahiptir; farklı duyarlılıkları, farklı sesleri barındırır ancak ortak noktamız toplumsal olaylarda bu çok sesliliğe rağmen ortak refleks veren tek tribün olmamız. Fenerbahçe tribünleri, genel yapısı itibariyle cumhuriyetçi bir geleneğe yaslanır. Bunu zaten Fenerbahçe'nin tarihini incelerseniz, Kurtuluş Savaşı'ndaki tutumuyla beraber, devamında benzer durumlarda da gösterdiği reflekslerden anlayabilirsiniz" diyen İlgezdi,  Fenerbahçe'nin sırtını cumhuriyetçi değerlere yasladığını dile getirdi. 

Yaptıkları çalışmalara dair de bilgi veren İlgezdi, "3 Temmuz sürecinde yaşanan olaylar sonrasında, biz bunun Fenerbahçe açısından siyasi bir operasyon olarak düşünüp, tepki vermek amacıyla ilk basın açıklaması organizasyonumuzla bir araya gelmiş olduk. O günden bugüne gerek Fenerbahçe taraftarı olarak gerekse sivil toplumcu çalışmalarımızla, varlığımızı sürdürmeye çalışıyoruz.Tam 6 tane kütüphane kurduk. Van depreminde çalıştık, 1 yıl sonra 'Van hala üşüyor' kampanyası ile topladığımız erzak ve yardımları götürdük. Bayramlarda lösemili çocuklara ulaşıyor, onlarla zaman geçiriyoruz. Şırnak’ta bulunan Ezidi kamplarına Kuzey Irak'tan göçen mülteci insanlar için erzak, kıyafet ve tıbbı yardım toparlayıp teslim ettik" diyerek verdiği örneklerle, sosyal ve toplumsal duyarlılıklarını da ellerinden geldiğince tribünlere yansıtmaya çalıştıklarına dikkat çekti. 

HALKIN TALEPLERİ TRİBÜNLERE GİREMESİN İSTİYORLAR

"Egemenlerin derdi tribüne siyaset karışmasın değil, tribünde muhalafet olmasın... Kendileri her türden siyasi çıkışı rahatlıkla yapıyorlarken, tribünleri dolduran insanların, halkın taleplerinin oralarda yer almasını istemiyorlar" diyen İlgezdi, siyasetin halihazırda tribünlerde yer aldığına ancak muhalif siyasete karşı geliştirilen tahammülsüzlüğe işaret etti. 

Kulübün mevcut durumuna ilişkin ise "Kastettiğimiz futbolsa; bu sene biz de mutlu değiliz. Erkek veloybol ve kadın basketbol takımlarımız bizi mutlu edebildi. Obradoviç zaten kralımız" diyen İlgezdi, futbolda mevcut durumdan memnun olmadıklarını kaydetti. 

EMEĞE, VİCDANA, BARIŞA, KARDEŞLİĞE OLAN İNANCIMIZI KAYBETMEYECEĞİZ! 

Siz okurlarımızla ve Fenerbahçe tribünleriyle paylaşmak istedikleri bir mesajın olup olmadığını sorduğumuzda "Biz topluma ve tribünlere doğru mesajın, tek tek sözlerle olmasındansa, yapılanlar ve duruşla verilebileceğine inanıyoruz. Emeğe, vicdana, barışa, kardeşliğe olan inancımızı kaybetmeden; içinde insan kokusu ve insanca yaşam onurunu koruyan herkesle ve her şeyle yan yana gelmekten onur duyarız" cevabını veren İlgezdi, Sol Açık'ın ilerleyen dönemlerde de tribünlerde olanca gücüyle ve ilkeli duruşuyla var olmaya devam edeceğini söyledi.