Zarrab davasında 6. gün: 'Medyada bizimle ilgili yayınlanan haberlerin yüzde 99'u yalan'

Zarrab davasında 6. gün: 'Medyada bizimle ilgili yayınlanan haberlerin yüzde 99'u yalan'

ABD'de yargılanan Reza Zarrab'ın ifadesinin 6. gününde duruşma başladı. Duruşmada Sarraf, Hakan Atilla'nın avukatları tarafından sorgulanmaya devam ediyor.

Eski Halkbank Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın, ABD'nin İran yaptırımlarının ihlal edilmesiyle suçlandığı davada tanık olmayı kabul eden Rıza Sarraf, New York'taki mahkemede ifade vermeye devam ediyor. Duruşma Türkiye saati ile 17.20'de başladı. Atilla’nın avukatları Sarraf’ı sorguluyor.

Avukatın, "Hakan Atilla tutuklandığında çok şaşırdığınızı söylemişsiniz." ifadesine Sarraf'ın 'Evet' yanıtını verdiği aktarıldı.

Sarraf'ın, asla Hamaney'le görüşmediğini söylediği ve "Ayrıca hiçbir zaman [İran Cumhurbaşkanı] Sayın [Mahmut] Ahmedinejad'la da görüşmedim, hanımefendi" dediği iddia ediliyor.

​Avukat Fleming'in, Yargıç Berman'a, "Sayın Yargıç, sanırım bugün ses kayıtlarını düzenlemiş bulunuyoruz." dediği iddia edildi.Sözü edilen kayıtlar dünkü duruşmada dinletilmemişti.

​Mahkeme salonunda, savunmaya ait bir ses kaydı çalındığı ifade ediliyor. Ses kaydının, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Sarraf ve Atilla'nın yaptığı bir toplantının ardından, Sarraf ve Aslan'ın yaptığı bir telefon konuşmasına ait olduğu belirtiliyor.

​"Bu arada Sarraf'a Atilla'nın ofisine hiç gitmediniz, değil mi?" diye sorulduğu iddia edildi. Sarraf ise "Hayır efendim, binanın hangi katında olduğunu bile bilmiyorum" diye yanıtladı.

​Duruşmayı takip eden ABD'li gazetecilerin aktarımına göre duruşmadaki gelişmeler şöyle:

Savunmaya ait bir diğer ses kaydı oynatıldı. Savunma avukatı Fleming, Sarraf ve Halkbank çalışanları arasındaki saygı anlayışına dikkat çekerek, "Çalışanlar size her zaman saygılı davrandı değil mi?" diye sordu. Sarraf bu soruya, "Halkbank personeli, çalışanları her durumda bana karşı her zaman saygılıydılar ve ben de onlara saygılı davrandım" yanıtını verdi.

Fleming, Sarraf'ın Halkbank'ın kadın bir çalışanına telefon görüşmesinde yaptıkları işle ilgili yalan söylediğini aktardı. Sarraf, çalışanı yanlış yönlendirdiğini kabul etti. "Alt kademelerde çalışanlar ne yaptığımızı asla bilmiyordu" diyen Sarraf, doğrudan sorguda da bunu ifade etmişti.

​Sarraf: "Tabii ki bunun Iran Ulusal Petrol Şirketi'ne ait işlemler olduğuna dair detayları açıklamıyordum. Zaten telefonda açık açık konuşmuyorduk. Halkbank çalışanı Mehtap hanım konudan haberdar değildi; yalnızca üst kademe biliyordu."

​Sarraf ve Levent Balkan arasındaki bir telefon görüşmesinin ses kaydı oynatıldı. Fleming, Sarraf'ın telefonların dinletilmesinden endişe duyarak, bir noktada Balkan'a "Bunu yüz yüze konuşalım" dediğini aktardı. Fakat, Fleming, Sarraf'ın Hakan Atilla'yla daha farklı konuştuğunu söyledi.

Fleming'den Sarraf'a soru: "Türkiye'de ünlü bir pop şarkıcısıyla evliydiniz, bu doğru mu?" Sarraf: "Doğru hanımefendi.​"

Fleming: Pop şarkıcısı olan eşinizle sık sık magazin sayfalarındaydınız, doğru mu?

Sarraf: Doğru, gazete ve dergilerde bizimle ilgili yayınlanmış haberler bulunuyordu.

Sarraf: "Medyada bizimle ilgili yayınlanan haberlerin yüzde 99'u abartılı ve yalan haberlerdi."

Duruşma yeni ses kayıtlarının dinletilmesiyle devam etti. Kayıtlarda Sarraf ile Rüçhan Bayar arasında 1 Mart 2013 tarihinde yapılmış bir görüşmeye ilişkin ses kaydı da dinletildi. Bayar, kayıtta Sarraf'a "Biri para veya rüşvet almazsa bile, ona bir kol saati vermen lazım" diyor ve saatin Rolex marka olduğunu söylüyor. Sarraf konuşmayı doğruladı.

​Dinletilen yeni bir kayıtta Sarraf ile adamı Happani'nin konuşurken kullandıkları 'Çikinova' kodunu Sarraf şöyle açıkladı: 

"Çikinova, gerçek olmayan, gerçek malların olmadığı ticari işler için çalışanlarımız arasında kullandığımız bir terimdi."

​Atilla'nın avukatının Sarraf'ın bir görüşmede "Herkesin bir fiyatı vardır" dediğini belirtmesi üzerine, Sarraf kendini şöyle savundu. Sarraf, "Rüşvet almaya meyli olan herkesin bir fiyatı vardır" dedi.