Abdullah Avcı yönetimindeki Başakşehir, Be- şiktaş’ı 3-1 yendi. Aşırı net pozisyonlar dikkate alınırsa skor tabelasında 5-2’yi görebilirdik; şampiyon, daha da madara olabilirdi. Ligin ilk yarısında Beşiktaş’ın evindeki maç 1-1 bitmişti. Mehmet Batdal’ın kaçırdığı iki % 101’lik gol pozisyonunun yanı sıra Cüneyt Çakır’ın “ligin lideri Başakşehir olur mu kardeşim, büyük takımı evinde yenmek neymiş” alt mantığı ile iptal ettiği buz gibi bir gol de vardı. Oğuzhan’ın eline vurur gibi yaptılar, ben de faul çaldım diyerek… Başakşehir’in resmi twitter hesabından “ligin en iyi futbol oynayan ikinci takımını tebrik eder, yine bekleriz” demesi sakin bir isyan aslında.

“Ülkenin seviyesi ve gelenekleri gereği bizim şampiyon olmamızı engelleyebilirsiniz, hakemler gollerimizi iptal ederken gerekçesi bile belli olmaz ama şampiyona iki maçta da dersini verdik” diyorlar özetle. Zira hem ilk Beşiktaş maçındaki hem Adana deplasmanındaki nizamî golleri verilmiş olsa bugün 1 puan farkla lider onlardı.

“Beşiktaş’ı sezon başında hem bu sezonun hem gelecek sezonun şampiyonu ilan eden biri olarak kendi mort oluşunu da ilan etmiyor musun sayın yazar?” diye sorabilirsiniz. Haklısınız mort oldum! Abdullah Avcı ve modern futbol ilkeleri, süper ligde de şampiyon oldu aslında. Benim iddialarımdan biri, ilk düşüncesi defans olan Abdullah Avcı’nın hiçbir takımla süper ligi kazanamayacağı iddiasıydı. Ama son maçta gördüğümüz üzere adam artık defans yapmıyor ki; resmen Beşiktaş’ın yarı sahasında presle oynadılar, stoper oynayan Attamah ikinci golde asistin asistini yaparken kaleye 30 metredeydi. Ve de elinde Messi’varî hareketler yapan Cengiz Ünder vardı diyerek kıvırmayı sürdürebilirim…

Beşiktaş’ın, Aziz Yıldırım’ın katkılarıyla ülke ortalamasının çok üzerinde bir kadro kalitesine ulaştığını hep söyledim. Zira Şenol Güneş; Babel, Talisca, Quaresma üçlüsünü aynı anda oynatabilecek bir deliyken sizin ona Gökhan Gönül ve Caner Erkin’i hediye etmeniz intihar etmek demekti. Zaten ülkenin birkaç star oyuncusundan biri olan Caner sakatlık yaşamasa Başakşehir, gizli şampiyon demeyecektik. Ligteki iki Başakşehir maçını da Caner’siz oynadı Beşiktaş. “Yahu yerine oynayan adam eski Barca’lı Adriano, Caner olsa ne değişecekti” diyeceksiniz.

Tüm saha çirkefliğine rağmen Caner’i en iyi oyuncu olarak görüyor olma nedenim onun “star” oyunudur. Caner ne bir solbektir ne sol açıktır, tek ba- şına takımdır. Örneğin takım boyunu aşırı kısaltıp size sahanızda pres mi yapıyor Başakşehir? Caner Erkin bozar bu planı. Bir bakmışsınız Quaresma yan içeri koşmuş; Gökhan Gönül, Caner’in çalım sonrası pasıyla karşı yarı sahada kaleciyle tek başına… Hem bir gol atarsın sağbekinle hem de rakip bir daha o şekil seni hapsedemez. İşte bu anlattığım; hep duyduğunuz diagonal pasın gerçek faydasıdır. Oyuncu kalitesi her zaman maç kazandırmaz diyen Avcı’nın ilacı, diagonal pastı ilk 20 dakikada. Sahada ne Caner vardı ne de hazırda bunu planlamış olan bir Şenol Güneş. Onu da demiştim zamanında: Beşiktaş, Gü- neş’i aştı diyerek…