Askeri kalkışma ile başlayan  pis darbe teşebbüsü üzerinden henüz bir hafta bile geçmedi. 

Başta ana muhalefet CHP olmak üzere MHP ve HDP ve iktidar partisi AKP ile birlikte ülkemiz cuntacılığa karşı duruş sergiledi.
Sosyal medya ve özgür basın askeri girişimin püskürtülmesinde en az TSK kadar etkin rol oynadı.

Son yıllarda Ergenekon ve benzeri tertipler yapılınca özellikle ordudaki ve polisteki olağan organik gelişim sekteye uğratılmıştı.

FETÖ tipi yasa dışı yapılar geliştirilmişti.

O zamanlar mevcut  iktidar, Atatürkçü, laik ve demokratik kitle örgütleri ve ana muhalefet CHP  başta olmak üzere muhalefet partilerinin uyarılarını dikkate almadı.
Yüzlerce, hatta binlerce subay ve polis FETÖ'cü terör örgütüne kurban edildi.

Ülkemizin ve özellikle iktidar partisinin, eskiden iş birliği içinde olduğu, ne dediyse yaptığı  bu FETÖ Paralel Örgütü'nün zarar verdiği subay ve polislerden özür dilemesi gerekir.

Daha başka birçok kurumda bu FETO Paralel Örgütün faaliyetlerinden hak kaybına uğramış, zarar görmüş on binlerce vatandaşımız olduğunu da unutmayalım.

Hatta sadece özür değil, zararlarının karşılanması ve görevlerine hapiste kaldıkları süreler de dâhil edilerek hem itibarları iade edilmeli, hem de rütbe yükselmesi dâhil hakları resmi özür yazılarak teslim edilmelidir.
Yıllar sonra 28 Şubatta mağdur  olduğu gerekçesiyle memnu haklarını iade alan kişilere yapıldığı gibi...

15 Haziran gecesi meydanları dolduran halkımızın arasına karışan bazı IŞİD kılıklı şeriatçı yobazlar fırsatı kaçırmayıp bazı askerleri linç ve hatta katletmişlerdir.

Darbecilerden hesap sorulurken bu katil ve fırsatçılar da unutulmamalıdır.

Affedilmemelidir, hoş görülmemelidir...

Ülkemiz demokratik ve laik bir cumhuriyettir.

Bu kalkışmayı örgütleyenler de laik düzene karşı şeriatçı FETÖ terör örgütü olduğuna göre aslında ülkemiz halkı, parlamentosu ve özgür basını ile TSK'nın ana gövdesi demokratik laik hukuk devletini ve kurumlarını korumuşturlar.

Şu hassas günlerde kuru ile yaşı, suçlu ile suçsuzu, terörist ile teröre karşı duranı iyi ayırt etmek gerekir ve temel hukuk kurallarından uzaklaşılmadan başta ordu ve polis olmak üzere, temel kurumları yıpratmadan FETÖ'cü terör örgütünden bu devletin ve ülkemizin temizlenmesi gerekir.
Ancak demokrasiden, temel insan hak ve hürriyetlerinden, özgürlükten ve özgür basından vazgeçmeden…

Yurt Gazetesi yazarları olarak hiçbir makam veya yapıdan talimat veya yönlendirme almaksızın özgürce düşüncelerimizi dile getirmeye çalışıyoruz.

Vicdanımız, iyi niyetimiz ve bağımsızlığımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

Hep birlikte laik demokratik düzenimizi korumaya devam edebilirsek, güzel günler göreceğimiz kesindir.