Hırs ve çap

Siyaset, yaşamın kendisidir. Toplum halinde var olan insanları ilgilendiren ve etkileyen her şeydir. Siyaset, birlikte yaşamamızı sağlayan kuralların, kültürün, hedeflerin, felsefenin tamamıdır.

Bu bakımdan siyaset, şiddet içerdiği zamanlarda bile zarafet demektir, kültür demektir, felsefe demektir, sanat demektir, edebiyat ve seviye demektir.

Türkiye siyasetinde ne zarafet kaldı ne de seviye… Başbakan’ın saldırgan üslubu herkesi rahatsız ediyor. Çünkü bağırıyor, çağırıyor ve kendi doğrularını bütün ülkeye dayatmaya kalkışıyor.

Erdoğan dün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için öyle bir benzetme yaptı ki, duyanın yüzü kızarıyor. Başbakan düpedüz küfür ediyor.

Kılıçdaroğlu da Erdoğan’a anladığı dilden bir yanıt verdi. Başbakanın sadece terbiye sınırlarını değil, insanların sabrını da zorladığı ortaya çıkıyor.

Başbakanın ihtirasları ile çapı arasında bir uçurum bulunduğu anlaşılıyor.

Eğitiminde, donanımında, kültüründe büyük boşluklar olduğu görülüyor. Felsefe ve analitik düşünmeyi bilmiyor. Böyle
olunca dünyada olup bitenleri kavramakta güçlük çekiyor. Buna karşılık hırs, intikam ve kinle hareket ediyor.

Ancak donanımsızlığını gizleyemiyor. İmam hatip ufkunu aşamadığı gözleniyor. Gelgelelim bütün ülkeyi hizaya sokmaya
kalkışıyor.

İnsan böyle bir ülkede yaşadığı için utanıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar