Hamza-Prandelli var mı bir fark!

Galatasaray lig de kırılma maçlarını oynamaya devam ediyor. Fenerbahçe'nin puan kaybettiği Beşiktaş'ın ise liderliğe yükseldiği maçların sonrasında Galatasaray dün akşam Eskişehirspor deplasmanında zorlu bir sınav verdi... Maç öncesi hemen herkes Galatasaray'ın hem güçlü hem de tehlike bölgenin iyice içinde bulunan Eskişehirspor önünde sıkıntılı anlar yaşayacağını hatta puan kaybedeceğini düşünüyordu.
Galatasaray'ın geçen hafta hem de kendi sahasında, Bursaspor'a tarihi bir farkla yenilmemiş olması bir bakıma büyük bir şanstı. Galatasaray dün akşam da golcüsü Burak'tan yoksun bir kadroyla sahaya çıktı. Hamza hocanın sahaya sürdüğü ilk 11 sanki ilk bakışta öncelikle gol yememeyi amaçlıyor gibi bir görüntü veriyordu.
Neyse maç ev sahibi takımın cezası nedeniyle boş tribünler önünde oynandı. Eskişehirspor maça son derece etkili başladı ve daha 1.dakikada eğer kalede Muslera olmasaydı öne geçebilirdi. Sonrasında Eskişehirspor'un gollük pozisyonlarını Muslera bir bir kurtarmaya devam etti... Galatasaray 20.dakiaka ilk defa rakip kaleye gitti ve Umut Bulut Sneijder'in pasını iki hamlede de olsa gole çevirebildi. Galatasaraylı futbolcular gol attıklarına şaşırdılar dersem inanın bana abartmamış olurum.
Eskişehirspor 27.dakikada beraberlik golünü buldu ama Galatasaray gibi bir üst düzey takımın bu denli acemice bir gol yemesi anlatılır gibi değil.. Devrenin sonlarına doğru Galatasaray Umut ve Emre ile bulduğu iki net pozisyonu da beceriksizce harcadı..
Bu arada rahat hatırlamanız için söylüyorum, Fenerli Meireles in yüzüne tükürdüğü bir hakem vardı ya adı da Halis Özkahya olan, bu adam Melo'ya öyle bir sarı kart gösterdi ki, ben söyleyecek bir şey bulamıyorum. Bu hareket hakemin ne denli art niyetli olduğunu fazlasıyla gösteriyor... Eğer Galatasaray'da bir yönetim olsa bu kartın gider hesabını sorar!
Kabul edelim ki, Galatasaray ikinci yarıya hiç iyi hazırlanmamış, hırs, istek, mücadele zaten yok. Kimin ne oynadığı, ne yaptığı belli değil. O kadar söyledik bu takıma gocü lazım diye ama aldıran olmadı. Şunu da ilave edeyim Burak bu takımın golcüsü değil.. Bir hoca ki, Eskişehir karşısına bir golcü (!) ile çıkıyor. Pandev kulübede oturuyor... Şimdi sormak lazım, Hamza hocanın Prandelli'den ne farkı var..
Eskişehirspor ikinci yarıya öyle başladı ki, maç adeta tek kaleye döndü. Galatasaray takımı bu denli aciz duruma düşecek bir takım olmuşsa bunun sorumlusu kimdir? Bu görüntünün hesabını kim verecek! Bir yöneticiden ziyade şovmen görüntü ve davranışlarıyla dikkat çeken malum kişiye kim dur diyecek... Sizler bu görüntüsüyle Galatasaray'ın bırakın şampiyonluğu, 4.yıldızı ilk üçe bile gireceğini söyleyebilir misiniz?
Galatasaray kendi evinde Bursaspor'dan 6-7 yemekten şans eseri kurtuldu. Dün akşamda Eskişehirspor'dan 4-5 yemekten kurtulmak bir yana 86.dakikada Selçuk golüyle 3 puanı aldı. Bakalım çekirge daha ne kadar sıçrayacak!..
Ben bunları 60.dakiaka da yazıyorum, sonuç ne olursa olsun görüşlerim asla değişmeyecek. Göklere çıkarılan övgüler yağdırılan Hamza hocanın, Prandelli'den bir farkının olmadığını hatta daha acemi ve çaylak olduğunu söylüyorum.. Bir hoca ki, takımı yüzde yüz kazanmak zorunda ama o Bruma'yı 72.dakikada Telles'in yerine ancak oyuna sürüyor.. Varın gerisini siz düşünün!..Ama ne demişler kazanan her zaman haklıdır!..

Önceki ve Sonraki Yazılar