Hatır nedir biliyor musunuz?
Gönlümüzün derinliğinde,
Karşılık beklemeden açan iyilik çiçeğidir...
.
Biliyoruz ki!
Aç insanın felsefesi,
Dini-imanı,
Namusu-duruşu olmaz.
Yaşadığımız coğrafyada “Aç insan” olmaya hızla ilerliyoruz...
.
İster fert,
İster aile,
İster devlet olsun “Ekonomisi düşüşe” geçtiyse,
Hele de çöktüyse!
Ayakta kalmak için “Mucizelerle boğuşmak” herkesin kaderi haline gelir.
Yokluk yoksulluğu,
Yoksulluk “Biat kültürüne” dönüşür.
Biat kültürü de “Köleliği yaşam biçimine” dönüştürür...
.
Artık kimse kimseye bağışta bulunamayacak.
Yardım edemeyecek.
Borç veremeyecek...
.
Ne babana,
Ne seni doğuran anana,
Ne karındaşına,
Ne çocuğuna,
Ne de sevdiceğine “El uzatmak” hayal olacak...
Çünkü artık yok,
Sende de yok,
Yoksulsun...
.
Peki, kim ayakta kalacak?
Ekonomik çöküntüyü sistem haline getirip,
Yöneterek beslenen,
Beslenerek yönetenler ayakta kalacak.
Bunu da,
Özgürlüğü,
Bağımsızlığı,
Eşitçe paylaşımı öteleyerek,
Dini ve milli duyguları sömürenler becerecek.
Tam da bugün olduğu gibi...
.
Bu yüzdendir ki!
Hatır ve hatıra,
Hayat akışından uzaklaştı.
Hayat ise,
Hatır olmaktan çıktı artık...
.
Geldiğimiz noktada,
Kimse kimseye ,
Hiç mi hatırım yok diyerek gücenip,
Küsmesin...
.
Reis’in biat siyaseti,
Damadın,
Ekonomik modeli ile düzeleceğiz diye bekleyip şükredenler,
Aya merdivenle çıkma kuyruğunda daha çoook beklerler.!.
Baksanıza .!.?
Üniversite de öğretim üyemiz ne diyor?
Ben Allah’ı rüyamda hep görüyorum...