Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Haydi, sandık başına!

Bugün, temel  anayasa maddeleri değişiklikleri oylanacak.
 

Oy kullanma hakkı olan herkes mutlaka, ama kesinlikle sandığa gitmeli, aklı ve vicdanına uygun, özgürce oyunu kullanmalıdır.
 
Seçme hakkı sadece bir hak değil, aynı zamanda en önemli demokratik görevdir.
 
Kendi görevini yapmayan kişilerin sonra yakınma ve eleştirme hakkı olmaz.
 

Lütfen , sadece kendiniz değil, sandığa gitmek istemeyen veya üşenen komşularınızı ve tanıdıklarınızı uyarın, gerekirse elinden tutun getirin sandık başına.
 
Tembellik yapmayın.
 
1 oy’dan ne olacak canım, demeyin.
 
Sakın 1 OY NEDİR, demeyin.
 
O, çok önemlidir.
 
Zira, O  SİZ‘siniz.
 
Siz, çok ama çook değerlisiniz!
 
***                  ***                  ***                  ***
 Bugün, Köy Enstitüsü mezunu bir babanın, Veli CANER ‘in evladı olarak , günlük siyasi konulardan uzak, ama hepsinden daha önemli bir fikrim  hakkında yazayım dedim:
 
KENT ENSTİTÜLERİ
 
Köy Enstitüleri benzeri modern eğitim yuvaları ve ayrıca özellikle kentlerde KENT ENSTİTÜLERİ ‘i kurularak becerikli, bilgili ve araştırmacı nesiller yetiştirilmelidir…
 
Lise eğitiminde gençler 4 yılın en azından 1 yılını dönem dönem fabrikalarda, sanayide, esnaf ve sebest meslek mensuplarının yanında , devlet dairelerinde staj yaparak geçirmeliler.
 
Gençler, çalışma hayatı ve  üretim içinde mesleki geleceklerini daha doğru tayin edip, kariyer planlamalarını kurabilirler.
 
Gençler yaşama her alanda yetişmiş olarak hazırlanabilecekler.
 
Tarımdan, bürokrasiye, sanayiden hayvancılığa, spordan kültüre her alanda bilgili ve yetişmiş nesiller büyüyecek.
 
Tıpkı Köy Enstitülerinde o yokluk yıllarında çok yönlü eğitilmiş ve köylerinde lider olmuş öğretmen babalarımız, annelerimiz, dedelerimiz gibi.
 
Eğitim sistemine yerel yönetimler, Sanayi ve Ticaret Odaları, Esnaf ve Meslek Odaları, Barolar ve yaygın sivil toplum örgütleri de koordineli olarak katkıda bulunabilir.
 
Bunu yapalım, bakın görün ülkemiz en geç 15-20  yıl içinde  insani gelişim açısından dünyada ilk 5 ‘e girmiyor mu kısa bir süre içinde.
 
Kent enstitütülerinde yetişmiş gençler Üniversitelere öyle güçlü bir dip dalga getirirler ki, ülkemiz üniversiteleri dünyaya örnek hale gelirler.
 
Çoğu ne okuyacağını bilmeden üniversiteye gelen gençler yerine , meslek önbilgi, ama daha da önemlisi istek ve kararlılığıyla üniversite amfilerini doldurmuş mutlu gençleri bir hayal edin !
 
Tabii,  Üniversitelerimizin hali içler acısı halden böylece kurtulur ve, özerk bilim yuvaları haline gelir.
 
Bilgi toplumuna geçişimiz hızlanır, hatta ancak böyle mümkün hale gelir.
 
Üniversiteler, demokratik özgürlükçü toplumun da temel taşlarıdırlar.
 
Ülkedeki demokrasi seviyesi ile üniversitelerin özerk bilimsel seviyesi doğru orantılıdır.
 
Ancak konuşan ve özgürlüğüne düşkün , sahip çıkan üniversiteler topluma yol gösterebilir, topluma örnek olabilirler.
 
Kent Enstitülerini bitiren gençleri zaten tutamazsınız. Özgürlüklerine sahip çıkarlar.
 
Onlar üniversitelere de müthiş bir canlılık ve verimlilik getirir.
 
Bir siyasi parti diğer sosyal ve ekonomik reformlar yanısıra, eğitimde Köy Enstitülerini örnek alacağım, üstüne KENT ENSTİTÜLERİ kuracağım dese, kötü mü olur?
 
Bence, ülkemizi her açıdan “uçurur”!

Önceki ve Sonraki Yazılar