Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk

Hiç iyi değiliz...

Benim gibi onlarca köşe yazarı, gazeteci, televizyoncu, aydın, akademisyen, topluma karşı sorumluluk hisseden herkes, ötekileştirmenin çok ciddi noktalara geldiğini köşesine yazdı, ekranlarda söyledi.
Peki, siyaset kurumu bunun farkında değil miydi?
Bal gibi farkındaydı.
Farkındaydı da ne yaptı?
İyice körükledi.
Gerilim üzerinden oy devşirme stratejini siyasetin merkezine koyup, seçim kazanma amacı güttü bugüne kadar.
Eskiden bir kahvede aynı masanın etrafında oturup medenice konuşan, gülen, eylenen farklı partilere oy vermiş insanlar yok artık, olmaz da.
Çünkü özellikle televizyon ekranlarından, sabah akşam kin ve nefret söylemlerine tanık oluyoruz.
Kendine profesör denen sözde akademisyenler, savundukları ve oy verdikleri (taraftarı oldukları) partinin hiçbir hatasını görmüyor hata görse de üstünü örtüyor ve milyonlara kin ve nefret zehrini enjekte ediyor.
Gazete manşetleri, köşe yazıları adeta yarış halinde ve taraftar kazanma peşinde.
Objektivizm, gerçek gazetecilik, gerçek akademisyenlik yerlerde sürünüyor.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim Türkiye’de artık seçmen yok, taraftar var. Gerginlik var kutuplaşma var...
Maalesef bu gerginlik ve kutuplaşma hayatın bütün alanlarında kendini gösteriyor artık.
Bu iş öyle kötü bir aşamaya geldi ki son örneğini Galatasaray-Fenerbahçe maçında gördük.
Koray Şener, tribünde kalp krizi geçirip yaşamını yitirdi... Henüz hayatının baharındaydı. Sarı lacivert renklere gönül vermişti. Fenerbahçeli gencecik arkadaşımız için Galatasaray tribünlerinden hep bir ağızdan yükselen “Seni sevmeyen ölsün” tezahüratı, geldiğimiz, getirildiğimiz ilkel durumun en somut örneğidir. Oysa acının rengi yok! O dakikadan sonra ne maçın ne golün ne de bir başka olayın hiçbir anlamı yoktur. Ama bunu hala algılayamayanlar varmış bir kez daha UTANDIK!
Bu tezahüratı atanlar; Koray’ın yerinde, kendi çocuğu, kardeşi olabileceğini bir an bile düşünmeden içlerindeki öfkeyi milyonların gözü önünde, adeta kustular.
Yok, yok biz iyi değiliz bence...
(Bu yazdıklarım çok ciddi bir tehlikenin yaklaştığını işaret etmek sorumluluğunun dışa vurumudur ve hiçbir takım taraftarını eleştirmek maksadı taşımamaktadır.)
Yukarıda yazdıklarımı abartılı bulanlar; siyasi parti mitinglerine baksınlar.
Örneğin bir siyasi partinin mitingine kefen giyerek gelenlere şahit olmadık mı hep birlikte!
Ötekileştirmelerin acılarıyla dolu bir geçmişten geliyoruz ve maalesef bulunduğumuz coğrafya bir kibrit çöpüyle tutuşacak kadar hassas.
Tuz basa basa kabuk bağlamış yaralarımız var. Kanatmayın.
Çocuklarımız için yapmayın.
Allah, Koray’ın ailesine sabırlar versin. Ateş yine düştüğü yeri yaktı...
Ah güzel çocuk Koray Şener mekânın cennet olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar