'Hırsız katil!'

Lafı dolandırmanın bir manası yok. İzmir’de Birleşik Haziran Hareketi’nin sözcüsü Onur Kılıç bir eylemde “Hırsız katil Erdoğan!” diye bağırdığı gerekçesiyle tutuklandı. Savunması bile alınmadı. Terörle Mücadele Şubesi polislerinin nezaretinde hapishaneye götürülürken, “Ne sebeple alındınız?” sorusuna “Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiğimi iddia ediyorlar” diye cevap verdi. “Hakaret etmediniz mi?” diye ikinci bir soru geldiğinde, “Hayır, ben gerçekleri söyledim” dedi.
Bu durumda tartışılması gereken tam olarak gerçeğin kendisidir...

***

Önce hırsızlıktan başlayalım...
Şu an cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur bize kendisinin hırsız olup olmadığını anlama şansı vermedi. Devlet erkini kullanarak soruşturmayı engelledi. Savcıları sürdü, polisleri tutukladı, 17 ve 25 Aralık 2013 operasyonlarını ‘darbe girişimi’ olarak ilan etti.
Oysa geçtiğimiz günlerde söz konusu soruşturmanın şimdi açığa alınmış olan savcısı Can Dündar’a konuştu ve soruşturmada ‘Bir Numara’ diye anılan kişinin o olduğunu açıkça ifade etti. Soruşturma devam etse, bir numaralı sanık şu an cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur olacaktı!
Ve tabii biz yargılama sonucunda kimin hırsız, kimin arsız olduğunu öğrenme imkanı bulabilecektik.
Olmadı...

O soruşturmadan geriye, Bilal’e kısık sesle söylenen “Paraları sıfırla” sözleri kaldı. O sözlerin cümle alem tarafından duyulduğu kayıtlar için bir montaj dediler, bir dublaj... Montaj bahanesine mi sarılıyorlar, dublaja mı, onda bile bir tutarlılık yoktu...
İki şeyi iyi anladık: Birincisi ortada milyonlarca dolar vardı. İkincisi, Bilal’in anlayışı biraz kıttı...
Şimdi, işin hırsızlık kısmını anlamak için, Onur’u yargılayacak mahkeme yarım kalan soruşturmanın devamını sağlamalıdır. Ortada bir hırsız olup olmadığını milletçe anlamalıyız. Zira Onur’un attığı sloganı çeşitli eylemlerde milyonlar atmıştır; bu konuda yaygın bir kanaat vardır...

***

Gelelim işin katillik kısmına...
Bunu daha kolay halledebileceğimizi umuyorum. Şu anda cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur, bu ülkenin gençleri polis tarafından acımasızca katledilirken, talimatı bizzat verdiğini ifade etti. Nitekim Ali İsmail’imizin davasında da katil polis, “Dönemin başbakanı darbe girişimi olduğunu söyledi, ben de darbeyi bastırdım” dedi.
Bu ülkede bir parça hukuk olsa, ‘dönemin başbakanı’ cinayete azmettirmekten pekala yargılanabilir.

***

Yani ortada hırsızlık ve cinayet suçlarından yargılanamayan bir unsur var, onun hırsız ve katil olduğunu iddia edenler ise tutuklanıyor.
Nitekim, Onur’un ardından Edirne’de de Birleşik Haziran Hareketi’nin basın açıklamasını okuyan Kadir Yavaş yine aynı unsura ‘hırsız ve katil’ olduğunu söylemek ‘suç’undan tutuklandı...

***


Ne yazık ki bu memlekette hukuk falan yoktur.
Ve hukukun bittiği yerde Haziran başlar!..

Önceki ve Sonraki Yazılar