Hırsızların kabusuydu!

Gazeteci-yazar, hukukçu Uğur Mumcu’nun katledilmesinden bu yana 22 karanlık yıl geçmiş…

Suikasti; İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlenmişti. Ne var ki, çok da iddia atıldı ortaya.

Zamanın Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğunu belirttiler. Ancak, hala olay çözülmüş değil.

Mumcu’yu 68 olayları sırasında tanımıştım. Hukuk Fakültesi’nde asistanlık yaptığı günlerde, öğrencilerle polis arasındaki tartışmaya müdahale ediyordu. Hukuk Fakültesi’nin merdivenlerinde, o sakin ama kararlı üslubu ile polisleri; gözaltına aldığı öğrencileri bırakması için ikna etmeye çalışıyordu.

Önce Yeni Ortam’da sonra Cumhuriyet gazetesinde yazmaya başladı. Ve Cumhuriyet gazetesinde de sürdürdü yazarlığını…

Ancak, 1991 yılının sonların doğru, Cumhuriyet yönetimi ile anlaşmazlığa düşüldüğünde, Uğur Mumcu, İlhan Selçuk, Fikret İlkiz ve Cüneyt Arcayürek ile birlikte Güneş gazetesine geldi. Yeni bir şirket kurulacak, Güneş’in tüm malları bu şirkete devredilecek, yepyeni bir gazete çıkarılacaktı. Bu görüşmeler sürürken, İlhan ağabey Cumhuriyet yönetimi ile anlaşınca, projeden vaz geçildi. Ugur Mumcu ve Fikret İlkiz bu işin olması için çok çaba harcamıştı. O günlerde, Güneş’in imtiyaz sahibi Erdal Yılmaz’la birlikte bu işin olmasını çok istemiştik.

Olmadı…

Mumcu, bugünleri, 1970’lerden itibaren yazmıştı. Zamanın döneklerini, yalakalarını teşhir etmiş, hırsızlarla, Cumhuriyet düşmanları ile, dini siyasete alet edenlerle, mürtecilerle mücadele etmişti. Hırsızların, uğursuzların, kabusu haline gelmişti…

Araştırmacı gazeteciliğin en önemli örneklerini vermişti.

Mumcu için, yarından  31 Ocak’a kadar, UMAG’ın planladığı Çankaya Belediyesi’nin de desteklediği bir dizi etkinlik yapılacak.   Adalet ve Demokrasi Haftası’nın ana başlığı “Suçlular ve Güçlüler” olarak belirlenmiş.

“Vurulduk ey halkım, unutma bizi” demişti, Mumcu… Unutmadık, unutturmayacağız.

A.   GÜVEN GÜRKAN

SHP’nin ilk Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan’ı yitireli 9 yıl olmuş. Prof.Dr. Gürkan’ı gazeteci ağabeyim Sencer Güneşsoy’un aracılığı ile tanımıştım. Sonra, Güneşsoy’un kendisine Halkçı Parti’den teklif edilen Milletvekilliği için dostu, Gürkan hocayı kabul ettirmesine tanık olmuştum.

Sabahlara kadar söyleştiğimiz günlerin ardından, O’na teslim ettiğim üç kardeşimden biri olan Cüneyt Canver’in cenaze töreninde, gözü yaşlı, “Nahit emanetine sahip çıkamadım” deyişine…

Hem Mumcu’nun, hem de Aydın hocamın ışıklar içinde yattığına inanıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar