Malumunuz, KaçAk Saray’da ikamet eden
unsur, yine o hiç de lüzumlu olmayan konuşmalarının
birinde, “Üniter devlette başkanlık
sistemi yoktur diye bir şey yok. Dünyada bunun
örneği var, geçmişten bu yana da var. Yani Hitler
Almanya’sına baktığınızda orada da bunu görürsünüz.
Ama birbirine kıyasla baktığımız
zaman, şu anda parlamenter demokrasiye göre
onların çok daha başarılı olduğunu görüyoruz”
dedi.
Şimdi, unsur böyle acayip acayip konuşuyor,
kabahatlisi yine biz oluyoruz. Cumhurbaşkanlığı
makamından yapılan açıklamada, “Holokostu
ve antisemitizmi, İslamofobiyle beraber bir insanlık
suçu olarak ilan eden Sayın Cumhurbaşkanımızın
ifadelerinin Hitler Almanya’sına
olumlu bir gönderme gibi yansıtılmaya çalışılması
kabul edilemez” deniyor. Birader, edilen lakırdı
ortada, ayıptır sorması, nasıl yansıtalım?
Beşamel sosla süslesek olur mu?
Hayır, mevzu o değil, bunlar yüzünden alem
bizimle kafa yapıyor. Dünyanın bütün büyük gazeteleri
konuya yer vermiş. İngiliz Daily Telegraph
Gazetesi, “Türkiye’nin cumhurbaşkanı tüm
isteğinin Hitler’le aynı güce sahip olmak olduğunu
söylüyor” diye verdi haberi. Haberin altına
Twitter’dan komik yorumlar da eklemiş. Adam
alenen dalga geçiyor!
Daha önce de yazmıştım, eğer bu ülkede yaşamıyor
olsak ve her gün insanlarımız, çocuklarımız
ölmüyor olsa, hakikaten komik bir ülke
burası. Ne yazık ki, tepesine Hitler’e öykünen ve
tam olarak ne dediğinin farkında olmayan biri
oturmuş, her gün oluk oluk kan dökülüyor...
***
İktidar, gücünü cehaletten alıyor. Evet, Türkiye’de
örgütlü cehaletin egemenliği var. Bilginin,
bilimin, aklın egemen olduğu her yeri bu
yüzden yok etmek istiyorlar. Mesela ODTÜ’ye
bakınca sinirleri bozuluyor. ODTÜ’nün kapısından
bile geçemeyecek cahiller, “ODTÜ yıkılsın!”
çığlıkları atıyor...
Tüm bilim insanları onların pornocu ilahiyat
profesörlerine benzesin, üniversiteler medreselere
döndürülsün, TÜBİTAK’ı yobazlar idare
etsin... Böyle şeyler arzuluyorlar...
Böyle bir toplumu arzulayanlar, elbette Hitler’e
öykünecektir.
Türkiye’de faşizme giden yol işte böyle böyle
döşeniyor...
***
Peki, bütün bunlar olurken muhalefet ne ediyor?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
yeni Dalai Lama olmak istediğinden midir nedir,
iktidara pozitif enerjiler gönderip duruyor. Kentlere
tanklar girmiş çoluk çocuk katledilirken hendeklerle
savaşıyor, Soma’daki tekmeciyi öven
mevta Karakaya için Akit Gazetesi’ne taziye telefonu
açıyor, yeni anayasa için AKP’yle “anlayış
birliği” geliştiriyor...
Hâlbuki Türkiye faşizme özenen bu iktidarla
mücadele edecek bir muhalefet arıyor!
***
Durum şudur: Kürt illerinde bir iç savaş yaşanıyor.
Batıda da şeriatçı-faşistlerin sokakta herkese
saldıracağı günlere doğru hızla ilerliyoruz.
Bıkmadan yazacağım. Bu iktidara karşı geniş
bir eylem birliği yaratılamazsa, sonumuz çok karanlıktır.
Gelecek kuşakları bu karanlığa mahkûm
etmemek için herkes sorumluluk
almalıdır...