Anayasa’da temel yönetsel, yargısal ve yasama değişiklikleri getiren maddelere referandumda YSK ‘nın henüz resmi olmayan sonuçlarına göre %1,3 fark ile EVET çıkmış.

Başta anamuhalefet CHP lideri Kılıçdaroğlu, HDP, Saadet Partisi , Vatan Partisi olmak üzere HAYIR cephesinin önemli bir kısmı sonuçlara itiraz etti. 

CHP , YSK’nın  mühürsüz zarf ve oy pusulalarının geçerli sayma ve ayrıca TERCİH mührü yerine bir çok yerde EVET mühürünün kullanılması kararının kanunlara açıkça aykırı olduğunu  ileri sürerek referandumun iptal edilmesini talep ediyor.

Hukukçu olarak söyleyebilirim ki,  bu kesinlikle doğrudur. Kanun maddeleri kesin ve açıktır. 

YSK’nın kanunu değiştirme yetkisi yoktur.

YSK, kendi verdiği kararlara yapılan itirazları elbette (!) oy çokluğu ile reddetti.

Bu arada ,Yargıtay kontenjanından YSK üyeliğine gelen ve kararın kanuna aykırı olması nedeniyle karara muhalif oy kullanan sayın CENGIZ TOPAKTAŞ’ı kutlarım.

Referandumun CESUR YÜREĞİ olan bu örnek hukukçu meslektaşım, aslında çok normal , her hukukçunun sahip olması gereken, hukuka saygı duruşunda bulunmuştur.

Ama ülkemizde bu olağan davranışlar maalesef  artık CESUR YÜREK’ lilik haline geldi. 

Şimdi CHP Danıştay’a iptal başvurusunda bulunuyor.

Anayasa Mahkemesi ve AHİM dilekçeleri sırada .

Cumhurbaşkanı , Başbakan  ve Adalet Bakanı ve iktidar odağındaki başkaları da YSK’nın kararının kesin olduğunu ve ne Danıştay’ın , ne de Anayasa Mahkemesi’nin  iptal kararı veremeyeceğini söylüyorlar.

Söylem büyük yerden .  Var mı aksini yapabilecek ?

Aynı şekilde AHİM’in de bu konuda karar veremiyeceği resmi görüşü de egemen. Verse de, kim uygular zaten ?

Toplumun yarısı tarafından hakkında bu kadar şaibe ve hile  iddiaları bulun , itiraz ve çekişme içinde meşruiyeti sorgulanan  bir anayasa nasıl bir toplumsal uzlaşma zemini yaratabilir ?

Huzur ve toplumsal bir güvence temeli olması gereken Anayasa , böyle giderse bu görevinin tam tersi bir işlevi yerine getirmez mi ?

CHP önceki  Genel Başkanı Deniz Baykal, maçın halen devam ettiğini , iktidarın 1. devrede ofsayt gölü attığını ve 2019 da ikinci devre sonucu maçın ancak tamamlanabileceğini söylüyor.

Referandum, OHAL koşulları altında  istikrar , güven ve huzur sağlayacağına, birkaç yıldan beri Anayasa’ya rağmen  yaşadığımız FİİLİ DURUMA meşruiyet sağlama girişimi olmaktan öte görünmüyor.

Ancak bu girişim bile hiç de adil olmayan bir kampanya sürecinin gölgesinde geçti.

EVET ‘ci iktidar cephesi devletin tüm olanaklarını hesapsız ve keyfi olarak dibine kadar kullandı.

Kontrol altındaki medyanın ve havuzcu kalemşörlerin ve görsel demagogların gece gündüz beyin yıkaması da yetmedi.

YSK oylama sürerken AKP’li bir görevlinin dilekçesiyle devreye girdi.

Bu sonuç, mühürsüz oy pusulası ve zarfları ve psikolojik taraflı ‘evet’ mühürleri ile ancak YSK’nın maç sürerken kural değişikliğine gitmesi sayesinde ortaya çıktı.

Tüm yetkililer! İyi bir şey yapmadınız !

İnanın değmez hiç bir şey Türkiye’nin demokrasi kümesinden böyle şaibe ve seçim hileleri iddiaları  altında  düşmesine !

Şimdi ne mi olacak ? Toplum mühendisleri çalışıyorlardır.

Ama biz bu kafayla önümüzdeki aylarda daha çoook sandık görürüz.

Daha kötüsü,  sandık görmemek olmaz mı ?

Yoksa, hokus pokuslara alışacak mısınız ?

Her şeye rağmen 23 NISAN’ ımız KUTLU OLSUN !