Hükümetin tüm hamleleri erken seçimi işaret ediyor

YILIN ilk günlerinden bu yana aralık ayından beri, hükümet yetkilileri sürekli çeşitli reformlardan, paketlerden söz ediyor. Ekonomiyi büyütecek önlemler, iş sahiplerini, vatandaşları rahatlatacak paketler hazırlandığı yönünde açıklamalar yapılıyor ancak ayrıntılar hakkında bilgi verilmiyor. Hatta birkaç gün önce Davos’ta konuşan Başbakan Yardımcısı
Mehmet Şimşek, yatırım ortamını iyileştirecek “muazzam” önlemler aldıklarını söyledi. Maliye Bakanı Naci Ağbal, önceki gün hazırlıkları süren torba yasanın içinde yer alacak bu önlemlerin neler olduğu ana hatlarıyla açıkladı. Bakan Ağbal, “2018’de yatırımları, istihdamı teşvik amacıyla bir torba yasa çalışmasını yakın zamanda Meclise sevk etmeyi düşünüyoruz. Ekonomiyi büyüme tarafında özellikle vergi ayağında destekleyici unsurlar getireceğiz, yatırım tarafında makine teçhizat harcamalarını destekleyecek bazı düzenlemeler yapacağız” dedi. Ağbal, özellikle makine teçhizatı alımında KDV istisnasına vurgu yaptı ve imalat sanayi ile bilişim sektörlerine istihdam teşvikleri verileceğini de açıkladı. İstihdam teşviklerinin içinde geçen yıl başlanan işverene 100 TL sigorta pirimi desteği, yeni istihdam edilenlerin maaşların bir kısmının devlet tarafından karşılanması gibi uygulamalar devam edecek.
Bir yandan da yeni cazibe merkezleri yaratma çalışması var, biliyorsunuz.
Onlarca yıldır uygulanan ve bugüne kadar başarılı hiçbir sonucun alınamadığı bu uygulamada yine büyümede, sanayide geri kalmış illere yapılacak yatırımlar için önemli teş vikler söz konusu. Gördüğünüz gibi bu önlemlerin çok önemli bir bölümü ekonomik büyüme ile ilgili. Yani yükselen enflasyonu düşürme, borçları azaltma gibi bir yaklaşım yok.

Kişiler de unutulmadı

Bireyleri ve küçük işletmeleri ilgilendiren kısmına geçelim isterseniz.
Yüzbinlerce taşeron işçi, kamu çalışanı statüsüne geçiyor. Her ne kadar birçok kişi işini kaybedecek olsa da geçiş yapanlar açısından büyük bir fırsat bu karar. Diğer yandan henüz açıklanmayan ama torba yasada olacağı yönünde duyumların olduğu, kaçak yapılara af, vergi borçlarına af, SGK borçları için indirim ve bedelli askerlik gibi düzenlemeler de hayata geçirilecek.
Tüm dünyanın “2018 zor bir yıl olacak, tedbirli davranalım” demesine karşın Türkiye, kamu harcamalarını artırıp vergi gelirlerini azaltacak bir yaklaşım içinde. Bunun tek nedeni, yılsonunda büyük bir çıkış yapan ekonomik büyüme oranını korumak.
Çünkü bu tür rakamlar, bireyler ve kurumların güven duygusunu etkiliyor; iktidarda olana pozitif bir yansıması oluyor.
Tüm bu mavi boncuk dağıtan önlemlerin üstüne bir de Afrin’i koyalım.
Uzun yıllardır ilk sıralarda yer almayan ekonomiyi, halkın anketlerde “en büyük sorun” olarak görmey başladığı bir sürece denk geldi bu operasyon...
Konuya ulusal güvenlik olarak bakmak mümkün ancak şu anda Türkiye’nin müdahale etmesini gerektirecek bir acil durum yokken birden bire bu operasyon gündeme geldi.
Müdahale ile ilgili tek bir olumsuz cümle bile kuranın linç edildiği bir sürecin içine girdik. Herkesin elinde bayrak, dilinde vatan söylemleri...
Güçlenen bir milliyetçilik, tabanda bir bütünleşme hali... Bu durum da haliyle asker montu ile kameraların karşısına geçen hükümetin hanesine artı olarak yazılıyor.
Geniş kesimleri ağzına bir parmak bal çalarak ikna etmişken, Afrin operasyonu ile tüm ‘çatlak’ sesleri susturup geniş kesimlere ekonomik kaygıları unutturup “bayrak-vatan” ikilisi altında toplamışken erken seçime gitmemek olur mu? Bence erken seçim tarihini de Afrin operasyonunun gidişatı belirleyecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar