Ülkede olup biteni umursamayan, hatta tabelalardan TC’nin kaldırılmasından bile rahatsız olmayan, ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan’a teslim etmenin rehavetiyle yaşayan kesimin dışındakiler, çok gergin!

Geçen hafta İzmir’deydim, sokakta rastgele konuştuğum insanlar patlamak için bir kıvılcıma bakan Molotof kokteyli gibiydi!

Hele “İrfansız” benzetmesinden sonra!

Üniversitelerde münferit de olsa, hareketlenmeler başladı!

Basınımız bu olayların taraflarını “Karşı görüşlü iki grup” olarak niteliyor ve kafalar kuma gömülüyor ama kazın ayağı öyle değil..

Halk kapışanları bilmiyor fakat kapışanlar kim olduklarının ve ne yapmak istediklerinin farkında!

Zaten tehlikeli olan da bu!

Dicle Üniversitesi’ndeki olaylar gösteriyor ki, durum vahim!

Yıllar önce toprağa gömülen “Satırlar” eski bir hesaplaşmayı canlandırmak üzere çıkarılmış gibi görünüyor!

“Satırlar” dedim, çünkü Hizbullah-PKK çatışmasının en ateşli günlerinde, Hizbullah militanlarının en önemli suikast silahlarından biri de, imza olarak kullandığı satırdı!

Biri sokakta gecenin bir saatinde satırla öldürülmüşse, anlaşılırdı ki Hizbullah imza atmış!

Dicle Üniversitesi’nde de, ellerde satırlar görülmüş arazideki meydan savaşı sırasında!

Meclis gergin, sokak gergin..

Barış içinde olan iki grup var, AKP ile DTP!

Başbakanımız, bu ülkeye ezeli ve ebedi Başkan olmanın hayaliyle; üç ay önce asmaktan bahsettiği Apo’ya, yine üç ay önce dokunulmazlıklarını kaldırmak için savcıları “göreve çağırdığı” BDP’lileri gönderiyor!

Daha önce İmralı’ya giden ve Apo’nun mesajlarını örgüte ilettiği için tutuklanan Apo’nun avukatları KCK davasından içeride, Apo beyin mesajları devletin izniyle havada uçuşuyor!

Dünya tarihi böyle komedi görmedi!

BDP hedefe ulaşmaya ramak kaldığını düşünmenin mutluluğu içinde, AKP ile kardeş oldu!

Hangi BDP’linin yüzüne baksanız, güller açıyor!

Başbakanımızın bizim başımıza onların da yardımıyla Başkan olacak olması, iplerinde bile değil, haklı olarak sadece hedefe yaklaşmanın mutluluğu içindeler!

Bir bakmışsınız BDP-AKP el ele verip, CHP’li vekillerin hatta MHP’lilerin dokunulmazlığını kaldırırlar!

Yazıyı yazarken haberlere bakıyorum, Dicle Üniversitesi yine hareketli..

Allah saklasın yere düşecek ilk genç, zaten felaketin eşiğinde olan Türkiye’ye yeni bir problem çıkartır!

Ah, bu yaşa gelene kadar 27 Mayıs öncesi dâhil neler gördüm!

Ne sonuçlar yaşadım!

Her üzücü sonucun öncesinde hep akıl tutulması vardı!

Her sonucun öncesinde “dış etkiler” vardı!

Aynen şimdiki gibi!