Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

İbaret-İbret

Suriye'den söz eden Suriye düşmanı herkes genellikle şu tanımları kullanır:
1-Esad rejimi
2-Esad'ın ordusu
3-Esad yandaşları
4-Katil Esad halkı bombalıyor
5-Esad 500 bin insanı öldürdü.
5-Esad meşruluğunu yitirdi.
2011 sonrasında 100 ülke Suriye'ye çullanınca Arap Birliği Örgütü Suudi Arabistan, Katar ve ABD'nin baskısıyla Suriye'nin üyeliğini askıya aldı.
Aynı ülkeler ve Türkiye'nin baskısıyla bu kez İslam İşbirliği Örgütü benzer bir karar aldı.
Suriye'nin birçok ülkedeki elçiliği kapatıldı… Türkiye başta olmak üzere.
Çünkü Suriye muhalefetini temsil ettiğini söyleyen Suriye Ulusal Konseyi ve ona bağlı hükümet İstanbul'da kurulmuştu.
Tıpkı 'Özgür Suriye Ordusu' gibi.
Bu örgütlerin yöneticileri ve komutanları 5 yıldır İstanbul'da yaşıyor.
Kimin parasıyla?
Bunları muhatap alan ve 'Esad'ı tanımıyoruz' diyen AKP iktidarı Suriye'nin İstanbul'daki Başkonsolosluğunu kapatmadı.
İlginç.
Yüz küsur ülkenin savaş ilan ettiği Suriye'nin BM'deki temsilcisi görevi başında.
Suriye'nin Dışişleri Bakanı Valid Muallim Suriye devletinin temsilcisi olarak önceki akşam BM Genel Kurulu'nda konuştu.
Milliyet Gazetesi haberi şöyle verdi :
Suriye'nin 'sözde' Dışişleri Bakanı.
İsrail bile bu tanımı kullanmıyor.
Deyrezor'daki Suriye askerlerini bombalayan ABD bile bu bakandan resmen özür diledi.
Muallim BM kürsüsünden konuşuyor ama Milliyet'e göre o 'sözde' bakan.
Milliyet ve yandaş medya için rezilliğin bu kadarı normal.
Bu medya Muallim'in söylediklerini hiç yazmadı.
Örneğin Suriye'ye giren yabancı teröristler konusunda.
Muallim '2011'den bu yana 83 ülkeden 360 bin yabancı terörist Suriye'ye girdi. 95 bini öldürüldü, 120 bini geri döndü. Geri kalanları Suriye'de'.
Tek kelimeyle korkunç.
Peki, bunlar nerden girdi?
ABD Başkan Yardımcısı Biden ve Alman Başbakan Merkel'e göre 'En az yüzde 60'ı Türkiye'den'.
Bana göre en az yüzde 90'ı.
Dünya tarihinde buna benzer bir örnek yok.
5 yıl önce Suriye'nin en iyi dostu olan Türkiye, Suriye'yi yıkmak için yabancı teröristleri bu ülkeye sokuyor.
Peki neden?
'Alevi diktatörlüğünü yıkıp bu ülkeye demokrasi ve özgürlüğü getirmek için'.
Güler misiniz ağlar mısınız?
Çağ dışı, ilkel, bağnaz, demokrasi ve İslam düşmanı Suudi ve Katar'ın desteklediği IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri örgütlerin ruh hastası ve sapık militanları Suriye'ye demokrasiyi getirecek!
İşin daha da ilginç olan tarafı Suriye devleti bunlarla savaşınca bildik tipler kıyameti koparıyor:
'Esad ordusu halkı bombalıyor'.
Rezilliğe gerek yok.
AKP destekli teröristlerle savaşan Suriye ile Türkiye'yi karşılaştıralım.
1-2011'de Suriye'de barışçıl gösteriler başladığında hiç bir olay yaşanmadı. Bundan gıcık alan İslamcılar silahlı provokasyona başvurdu ve olaylar hızla gelişti.
2-AKP iktidarı Gezi olayları sırasında barışçıl bir amaçla sokaklara çıkan milyonlarca insana tahammül etmedi ve en sert bir şekilde müdahale etti. AKP  çılgına döndü, 11 kişi öldü ve yüzlercesi yaralandı.
Peki ya silahlı provokasyon olsaydı?
3-Farklı bir örnek ama Türkiye 32 yıldır PKK ile savaşıyor. Türkiye neden PKK'nın istediği herşeyi vermedi?
4-Türkiye öyle yapsaydı Esad da şu anda devlete karşı savaşan Suriyelilere 'Buyurun Halep’te İslam devletini kurun' diyebilirdi. Bu da yetmezse dışardan gelen militanlara 'Allah yolunda cihat ettiğiniz için size de Türkiye sınırındaki bölgeyi vereyim. AKP'ye yakın olursunuz' derdi.
Esad vermişken PYD'ye de 'Gelin Kürt kardeşlerim size de Rojova'yı vereyim de gidin Kuzey  ve Güney  Kürdistan'la birleşin' derdi.
5-Esad'a 'Bırak git halk iktidar olsun' diyen AKP aslında ruh hastası İslamcıların iktidar olmasını istiyor. AKP hiç bir zaman 'Bunlar yani IŞİD ve NUSRA dâhil Suriye halkını öldürüyor demedi demiyor. AKP Esad'a karşı ayaklanan sivil ve askerlere de hep 'kahraman' dedi.
6-Peki aynı AKP kendisine karşı ayaklanan  FETÖ’cülere neden vatan haini diyor. Neden hepsini yakalayıp içeri atıyor ve idam etmek istiyor. Neden FETÖ’nün 'F'siyle bile ilişkisi olan herkesi içeri atıyor, mallarına el koyuyor ve devletle ilişkisini kesiyor. AKP bıraksaydı da darbeci ve katil FETÖ’cüler iç savaş çıkarsaydı. AKP bıraksaydı da Fetö Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirseydi ya da öldürseydi!
7-Son olarak Türk ordusu ve güvenlik güçleri 20 Temmuz 2015'den bu yana Güneydoğu'da PKK'ya karşı savaş sürdürüyor. Şehirler, kasabalar ve köyler bombalandı. 600 bin insan göç etmek zorunda kaldı. 700 kadar asker, polis ve korucu şehit düştü. Binlerce PKK'lı öldürüldü ve sayısı bilinmeyen birçok sivil vatandaş yaşamını yitirdi.
Peki, Esad'a kızan Erdoğan neden bunu yapıyor?
Bıraksaydı PKK istediğini yapsaydı.
Üstelik PKK'lıların tümü Suriye'de savaşanlar gibi yabancı değil, bu ülkenin vatandaşı.
Durum bundan ibarettir.
Anlamak istemeyenler için ibretliktir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar