Süleyman Karan

Süleyman Karan

İkiyüzlülüğün zirve yaptığı zirve...

     Bir buçuk haftadır yollar kapalı, Taksim-Maçka arası polis işgali altında... Bir buçuk haftadan bu yana tek bir Suriyeli gariban çocuk göremiyorsunuz, Elmadağdağ-Şişli arasındaki seks işçisi travesti ve transseksüeller de yok ortada... Dilenci mi, o da yok! Hani neredeyse biraz kirli sakal, biraz pejmürde birini görseler “Hemşerim uza buradan” diyecekler, belki de diyorlardır; çünkü bu denli insanlıktan nasiplenmemişler!.. İki duygusal laf, bolca zıkkımlanma    Tüm bu temizlik harekatı ne için biliyor musunuz? İkiyüzlülerin, dünyanın tarihindeki tüm insanlık ayıplarının sorumlularının, günah çıkartır gibi yapıp, daha büyük günahları sürdürülebilir kılmaları için... Bir de saçma sapan bir isim koymuşlar Dünya İnsani Zirvesi diye, çevirisi bile ‘mot a mot’, dandik... World Humanitarian Summit’i böyle çevirmişler... İçselleştiremedikleri bir şeyi, nasıl çevirebilirler ki!..     Şimdi tüm fakirleri Kongre Vadisi çevresinden temizleyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin konukseverliğiyle bol bol zıkkımlanacak, bol bol gezip tozacak, bol bol ahkam kesecekler... Akşamları bara saza giderken de fakirler ütülü takım elbiselerine değmeyecek, sadaka isteyip canlarını sıkamayacak. Seks işçileri de yasaklı, zira özellikle Afrikalı ve Arap bürokratlar nefislerine gem vuramaz, seks işçisi taciz edebilir ya da mazallah hastalık kapar da rezil olur! Yakışır mı insanlığa, değil mi ama!!! Zirve değil, çukurun dik alası    Bu Birleşmiş Milletler, her konuda olduğu gibi bu konuda da aciz... Açık söyleyelim, Birleşmiş Milletler bürokratlarının çoğu, hele ki bu tip insani yardımlar ve benzeri konularda faaliyet gösteren alt birimlerin bürokratları, benim nezdimde ahlak yoksunu, tüm dünya halklarının vergilerinden çöplenen, hiçbir işe yaramayan, göstermelik sadakaları dağıtan vampirler sürüsü...     İşte bunlar ve bir de BM üyesi devletlerin yetkilileri şimdi insanlığı kurtaracaklar! Nerede?.. ‘Darfur kasabı’ eli kanlı Sudan diktatörü Ömer Beşir’in kankasının evsahipliğinde! Kimlerle?.. Afrika’nın ve Amerika’nın yüzyıllar boyunca ırzına geçmiş Britanya, Fransa, Belçika, İspanya ve Portekiz ile birlikte... Kimlerin önderliğinde?.. Ortadoğu ve Güneydoğu Asya’da milyonlarca insanın ölümüne sebep olan ABD’nin, çocuk emeği sömüren Çin devlet kapitalizminin, savaş günahlarıyla hâlâ yüzleşmekte olan Japonya’nın ve bunlara istediğiniz ülkeyi istediğiniz şekilde ekleyin... Zira bu dünya sisteminde günahkar olmayan tek bir devlet bile yok! Tarihi, rezilliklerle dolu     Önce BM’nin ve ona bağlı kuruluşların rezilliklerinden birkaç örnek verelim, sonra da sözde sivil toplum kuruluşu olduğunu iddia eden bazı kurumların ve onların insanlıktan bihaber bürokratlarının ne menem bir şey olduklarına bir değinelim...     Haiti, dünyanın en yoksul ülkelerinden biri... Karayipler’de Fransızlar’dan çokça çekmiş, onlar defolup gidince de bu kez iğrenç diktatörler tarafından sömürülmüş garip mi garip bir ülke... Bu ülke 2010’da bir depremle yerle bir oldu... Yüzbinlerce insan öldü, milyonlar sokakta yaşıyor. Büyük bir kampanya yapıldı, paralar toplandı ve janjanlı bir tanıtım yapıldı. Ve bu yardımlar birileri tarafından cukkalandı. Hâlâ Haitililer sokakta, açlık ve pislik içinde yaşıyor. Ve bu BM, bir özür bile dilemiş değil! Hadi deyin ki böyle şerefsizler her yerde var.     Toprağının altı değerli madenlerle dolu Kongo Demokratik Cumhuriyeti’’e bir uzanalım. BM orada ne yapıyor biliyor musunuz? Yüz metre ilerisinde çocukları palalarla doğrayan, kadınlara tecavüz edip öldüren kabile çetelerini izliyor. Bildiğiniz izliyor o kadar... İnsani yardımlar yerine ulaşıyor mu, ne gezer! Bu aşağılık çeteler tarafından yağmalanıyor. Niye? Zira BM askerleri silah kullanamaz, çatışmaya giremez, bu fakirler için ölemez de ondan! Hadi buna da diyelim ki, elini elalem için kana bulamaktan korkan ruhsuzlar. Ama biliyor musunuz ki, bu BM görevlilerinden bazıları çocukları istismar etmiş, kadınlara tecavüz etmiş!      Şimdi Ban Ki-moon duygusal açıklamalar yapacak... Kimi muhafazakar liderler dinden dem vurup, merhametten söz edecek. Sünni diktatörler, Batı’nın mezaliminden dem vururken, IŞİD’e destek vermeyi sürdürecek. Evanjelist ruh hastaları, Müslüman ülkelerdeki Hıristiyanlar’ın soykırıma uğramasından bahsedecek. Yani kendi fakir ve garibanlarını savunup, duygu sömürüsü yapacak.     Tüm bu konuşmalar yapılırken, başka bürokratlar, çocuk tecavüzcüsü teröristleri destekleyen kabile krallarıyla anlaşmalar yapacak, ev sahipliği yapan ülkenin iktidardaki partisinin bürokratları el Nusra gibi örgütlere silah verecek. Brezilya’da üç kuruşluk mera açmak için yerli Amazon halkları katledilecek...     Duygusal konuşmalar yapacaklar, öğle yemeğinde lüks mönüden zıkkımlanacaklar, öğleden sonraki oturumu olabildiğince kısa kesip, Nişantaşı'nda mağazaları dolaşacak, lüks bir kafede, hani bir fincan kahvenin fiyatının Sudanlı bir aileyi iki gün doyuracak olduğu bir mekânda takılacaklar... Yaka kartlarını çıkartmazlar bile, pek havalı Dünya İnsani Zirvesi yazıyor. Akşam tekrar zıkkımlanıp, sonra bar pavyon... Sivil toplumun vampirleri    Bunların yancısı sivil toplum çok mu farklı, değil... Onların da memurları, onların da fakirleri var. Mesela AFAD denen devlet destekli kurum Türkmen’in Sünnisi’ne çadır ve yemek verir de Türkmen Şii ise açlıktan ölmesine göz yumar. İHH’dan söz etmek bile insan için zul ama silah kaçakçısı mezhepçi faşistler sürüsüdür. Bunlar böyle de finans teröristi bankalardan, dev holdinglerden destek alan diğer insani yardım kuruluşları farklı mı? Değil tabii Süryani, Keldani, Asuri’yseniz baştacısınız, Müslümansanız ikinci sınıf...    İşte böyledir bu rezil dünyanın hali... İnsanlığın i’sinden nasibini almamış bir güruh, dalga geçer gibi Dünya İnsani Zirvesi yapar, o sırada binlerce insan açlıktan ölür, kadınlar tecavüze uğrar.    İkiyüzlülerin zirvesi böyle bir şeydir... Bu kadar ikiyüzlüyü bir arada görmek dışında hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu dünyanın zirveye değil, yıkılıp baştar kurulmaya ihtiyacı var ve fakirlerin fakirlerden başka dostu yok. Gerisi yalan!

Önceki ve Sonraki Yazılar