Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Kader seçimi

Sayın İhsanoğlu'nun muhalefet adayı olarak seçime sokulmasında bir gariplik var ama bunu tartışmanın artık bir yararı yok. Çünkü olan olmuş ve seçime 20 gün kalmıştır.
Bu 20 gün içinde insanlar düşünüp taşınacak ve nasıl bir Türkiye istediklerine karar verecekler:
Ya kendi içinde ve çevresi ile barışık bir Türkiye ya da içte ve dışta her günü gergin ve kavgalı geçecek bir Türkiye.
Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanı olur ve AKP iktidarı devam ederse o zaman kendi söylemi ile 'mütedeyyin bir toplum' yaratmak için gereken her şeyi yapacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Geçen 12 yıl Başbakan Erdoğan'ın bu niyetini yeterince kanıtlamıştır.
Bu hali ile muhalefet ve muhalifler ise geçen 12 yılda olduğu gibi bu süreci engellemek için hiçbir şey yapamayacaklardır. Yani 12 yılda istediği her şeyi yapan Erdoğan cumhurbaşkanı olursa kafasındaki geri kalan tüm planlarını gerçekleştirecektir.
O zaman da Türkiye başka bir Türkiye olur ve AKP yönetimde kaldığı her gününün avantajını kullanarak çok uzun süreler için iktidarda kalacaktır.
Örneğin 2023.
Türkiye çok hızlı bir şekilde Ortadoğulaşacaktır.
Ortadoğu denilen coğrafyada siyasal iktidarların ömrü 30-40 yıldır.
İran Şahı, Saddam, Mübarek, Kaddafi, Bin Ali, Yemenli Salih...
Menderes 10 sene. Çünkü Türkiye henüz bir Ortadoğu ülkesi olmamıştı.
Ama şimdi Türkiye yalnızca bir Ortadoğu ülkesi olmayacak aynı zamanda Türk toplumu Ortadoğu ve özellikle Körfez halklarının kalıpları ile düşünüp davranacak ve giderek o coğrafyanın sosyal ve kültürel dokusunun bir parçası olacaktır.
Özetle bu seçim belki de Türkiye'nin 50 yıllık geleceğini belirleyecektir.
Yani bu ülke ya yukarıda özetlemeye çalıştığım bir Türkiye olacak ya da 90 yıllık cumhuriyet geleneklerinin bölgesi ile farklı kıldığı bir Türkiye olarak 'muasır medeniyet' yoluna devam edecektir.
Birinci seçenekte ülkenin içinde hep gerginlik egemen olacak dışarıda ise sürekli tehlike ve kavgalar olacak..
Bu ise AKP ideolojisinin gereğidir.
Daha açık bir ifade ile AKP bu ideolojinin gereği olarak Suriye, Mısır. İran, Irak ve bölgedeki birçok ülke ile gerginliği sürdürecektir. Böyle bir gerginlik AKP yönetiminde Türkiye'nin bölgedeki tüm tehlikeli tezgahlarda rol üstlenmesi demektir. Çünkü AKP bununla besleniyor, beslenecektir.
Yani AKP Suriye, İran, Şiiler yönetiminde Irak ve Hizbullah'a düşman kalacaktır.
Bu da yetmeyecek AKP Sünni olmasına rağmen Sünni Mürsi'yi deviren Sisi yönetiminde Mısır ve Müslüman Kardeşleri terörist ilan eden Suudi Arabistan'a da düşmanca davranacaktır.
Doğal olarak bu ülkeler de AKP yönetiminde Türkiye'ye düşman olacaktır.
Peki AKP yönetiminde Türkiye'nin dostu kim olacak?
Milyarlarca doları olan Katar ve Irak ile Suriye'de savaşan yerli ve yabancı radikal İslamcılar,
IŞİD, Nusra, ÖSO ve benzeri yüzlerce irili ufaklı grup.
Önemli olan Sünni olmaları.
Kendi aralarında kavga etmeleri hiç önemli değil.
Zaman zaman farklı ülkeler ve uluslararası istihbarat örgütleri tarafından kullanılmaları da.
Gün gelip bu ruh hastalarının Türkiye'yi karıştırabileceğini ise hesaplayan yok.
İnanılmaz garip ve bir o kadar tehlikeli bir durum var.
.
Bu başarıldığı zaman AKP adayı olarak Erdoğan'ın işi zorlaşabilir ve seçilmediği zaman Türkiye rahat nefes alabilir.
Rahat nefes alan yeni bir Türkiye yeniden komşuları ile dost olabilir.
Böyle bir Türkiye'de her kesim ve kökenden insanlar kendi içinde daha sağlıklı düşünebilir ve var olan tüm sorunlara ortak çözümler üretebilirler.
İşte o zaman Türkiye Ortadoğu'nun pislikleri değil iyilikleri için var olur..
İşte o zaman herkes Türkiye'yi dost bilir.
İşte bu nedenle önümüzdeki seçime ben kader seçimi diyorum.
AKP tüm planlarını uygulamak ve kendi ideolojisini egemen kılmak için bu seçimi kazanmak isteyecektir.
AKP için işler çok daha kolay.
AKP adayı olarak Başbakan Erdoğan devletin TÜM olanakları kullanmaktadır.
Başta TRT olmak üzere etkin televizyonların büyük bölümü Erdoğan için çalışıyor.
Erdoğan'ın günde 2-3 yerde kitlesel konuşmalarına karşın İhsanoğlu miting bile yapmıyor.
Onun yerine CHP ve MHP çalışıyor ya da çalışmaya çalışıyor.
Bunun ne kadar yararlı, etkili ve sonuç getirici olduğunu 10 Ağustos'ta göreceğiz.
Ama bana sorarsanız CHP ve MHP bile henüz 10 Ağustos'un Türkiye için bir kader günü olacağını görmüyor.
Görseydi çok daha farklı ve etkili davranırlardı!
Umarım ne yapmaları gerektiğini benden çok daha iyi biliyorlardır!

Önceki ve Sonraki Yazılar