İletişim sektörüne yönetici nasıl seçilir?

Geçen yıl bu zamanlarda CIO’ların katıldığı bir etkinliği takip etmiştim. Etkinliğin bir oturumunda Türkiye’de uzun zamandır headhunting (insan kaynakları) işi yapan bir hanım bilişim sektöründen yönetici olarak çıkacaklara önerilerde bulunmuştu.

Konuşmayı dinlerken, aslında insan kaynakları yöneticilerinin işe uygun kişiyi seçerken nasıl zorlandıklarını gördüm. Yıllar önce bu konuda ingilizce blog’umda özellikle iletişim sektörüne yönetici seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini, nelere dikkat edilmediğini uzun uzun yazmıştım. İnsan kaynaklarında göre isimler önlerine bu tip işler geldiğinde, risk almaktan çekiniyorlar. Bu nedenle de aslında operatörleri ileriye götüremeyecek isimleri kurumun başına geçiriyorlar. Tabii zaten yolunda giden kurumda bu durum problem olmadığı için kurum dolayısı ile de yönetici ve hatta insan kaynakları şirketi başarılı adlediliyor.

Ancak aslında durum bu kadar iyi değil. Sektörünün lideri olan bir şirketin başındaki kisinin başarısını nasıl hesaplarsınız? Bir benchmark noktası nasıl oluşturulur? Bu durumda insan kaynakları şirketinin doğru karar aldığını nasıl tanımlarsınız?

Öncelikle herşeyin başının strateji olduğunu unutmamak lazım. Türkiye’de bir operatörün başına geçecek kişinin özelliklerini belirlerken iletişim sektörünün ne noktaya gittiğini görmek lazım. İletişimde özellikle mobil operatörlerde sesli konuşma satışı, şirketleri bir noktaya götürmüyor. Zira karlılık oranları bu noktada oldukça düşük. Abone kazanımı ise çok kolay değil ancak eğlenceli, katma değerli servisler son derece yükseliyor. Bunu son dönem operatör reklamlarında da oldukça net görebiliyorsunuz. Çoğunlukla telefondan televizyon izleme ile başlayan yeni dünyadan bahsediliyor. Asistan hizmetleri, bundle servisler derken birçok yeni ürün ve ürün arayışı var.

Yani iletişimde beklenti, ses hizmetlerini tabanında bilen ama katma değerli servislerin yaratımını gerçekleştirebilen şirketler. Büyük farkı bunların atabileceğini çok net görüyoruz. O zaman bulacağımız yöneticinin tabanında fen bilimleri yada mühendisliğin olması gerekiyor. Ancak bununla kalmayıp, diğer lobunu da çalıştırabilen, sosyal bilimleri de algılayan, köşe yazıları, televizyon programları hatta kitaplar yazabilen birilerinin olması gerekiyor. Medya özellikle de televizyon sektöründe yöneticilik yapmamış bir kişinin, katma değerl servisler konusunda fikri olması oldukça zor. Bu sektörler, yöneticilerin dışarıdan transfer edilemediği özel ve dışardan bakıldığında anlaşılması zor dinamikleri olan sektörlerdir. Buralarda çalışmamış olan kişilerin yönetici seviyesinde bu sektörlere hiçbir zaman transfer olamadıkları açıktır. Ancak katma değerli servis üretiminin de kaynağı ana noktası bu sektörlerdir.

Bu nedenle iletişim sektöründe yönetici aranırken mühendislik ve fen bilimleri mezunu, medya sektöründe görev almış kişilerin tercih edilmesi operatörün rakiplerine farklılaşmasında yararı büyük olacaktır.  

Önceki ve Sonraki Yazılar