Hem de terörle(!)
Kim söylüyor?
T.C. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu!
Ne demek “iltisaklı”?
Sözlük anlamı:
Bitişmek, kavuşmak, birleşmek!
İşte burada bir dur!
Bu inanılmaz büyük bir iddiadır.
İki taraf için de laf kalabalığı ile geçiştirilemez.
Bu iki isimden birinin artık siyasi sahnede kalması
mümkün müdür bu suçlamadan sonra?
Gerçi ‘burası Türkiye’…
İddia ağır:
Terör ile birleşmek!
“Terörle iltisak” ağır suçunu işlediği iddia edilen kişi Adalet Yürüyüşü’nün kahramanı Anamuhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin Lideri Kemal Kılıçdaroğlu.
İddia eden koskoca İçişleri Bakanı!
İş başında.
Elinden tutan da yok.
Gereğini derhal yapmalı!
Yapmaz ise veya iddiaları iftira ise derhal istifa etmeli!
Makam-hakaret-tehdit-şantaj…
Kavramları birbiriyle bağdaşır mı?
Hele siyasette?
Bağdaşır tabii zorlarsan, koşulları varsa!
Ama şu veya bu taraf da sonucuna katlanır.
‘Burası Türkiye’ deyip yutup durmayalım artık.
Herkes gereğini yapsın!
Yahu, demokrasi kültüründen o kadar mı uzaklaştık?
Hiç kimsenin ülkeyi daha çok germeye hakkı ve yetkisi olamaz.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu memleketi Trabzon’da AKP’nin bir ilçe kongresinde konuşmuş.
Daha doğrusu CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na atfen ağır hakaret ve sonunda tehditler savurmuş…
“Aklı çürük”, “müfteri”, “siyasi bezirgân”,  “yalancı”, “iftiracı”, ”siyasi sahtekâr”…
Ve bunların hepsi bir solukta!
Ne günlere kaldık?
Siyasi nezakette notumuz zaten malum.
İnsani nezaket de kıtlaştı siyasi hitabımızda.
İddiaları gerçekse, görevi belli!
Yetki elinde.
Elini tutan da yok!
Gereğini yapmak zorunda değil mi?
Gerginlikten besleniyor artık ülkemizde siyasi kaygı ve koltuk hesapları.
Bu kadar mı değerli bu koltuklar?
(Devamı yarın…)