Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

İmar Barışı’ında öyle bir yanlış var ki!

Çarpık yapılaşma ve imar mevzuat ve uygulamaları imar barışı veya aflarıyla bu olumsuzluğu yaratıp adeta kaçak yapılanmayı teşvik edip meşrulaştırarak kalıcı hale getirmektedir.

Hâlbuki öyle askıda kalsa, belki yakın-orta vadede düzeltme şansı daha kolay olur.

Ama hayır! Her şeyi karmaşık hale getir, çözümü ise nerede imkânsız yap.

Türkiye’de siyaset bu!

Kısa vadede, hele yerel seçimler öncesi toplumsal anlamda alan razı, veren razı bir alış veriş yapılıyor.

Neredeyse tüm toplumun işlediği bu imar cinayetleri meşrulaştırılarak, düzeltme çalışmaları gelecek nesillere öteleniyor.

Muhtemelen torunlarımızın torunları kulaklarımızı baya çınlatacak!

İşin temel hataları ve siyasi tercihleri bir yana biz bu makale ile bu işte öyle bir yanlışlık var ki, işte buna parmak basmak istedik.

Belki, yetkili bazı makamlar durumdan vazife çıkartıp işler daha karmaşık hale gelmeden acilen aşağıda açıklamaya çalıştığımız hatayı düzeltirler.

Yoksa bu hususta önümüzdeki dönemde yüzbinlerce dava seliyle karşı karşıya kalırız.

Bu işte bir yanlışlık var

İmar barışı adı altında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 06.06.2018 tarihinde 30443 sayılı Resmi gazetede yayımlanan ve 3194 sayılı İmar kanununun geçici 16. Maddesi uyarınca yürürlüğe giren tebliğ...

Tebliğe göre "Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması (sanırım bu yapıların tamamı güçlendirilecek ) ve imar barışının sağlanması amacıyla 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için yapı kayıt belgesi verilebileceği" düzenlenmiştir.

Tebliğin 5 md.2a bendinde hiç yapı kullanma izni veya yapı ruhsatı olmayan yapılarda "yapının tamamı için" harç ücreti hesaplanmakta yani 5 katlı kaçak bir apartman tüm yapının inşaat alanı ve arsa büyüklüğü oranı kadar devlete harç ödeyerek belgeyi almaktadır.

Ancak tebliğin aynı maddesinin 2b bendi devamında yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise aykırılıkların hangi bağımsız bölümler ile ilgili ise o bağımsız bölümün tamamı için yapı kayıt belgesi aranır denilmekte...

Yani ruhsatlı 5 katlı apartmanda bulunan bir daire kapattığı bir balkon veya birleştirdiği iki oda için müracaat etse ruhsatlı dairesinin tamamı için harç yatırmak zorunda...

Bu çelişkili durum ve uygulama bu imar barışından faydalanmak isteyen yurttaşlar arasında eşitsizlik yaratmakta ve ileride muhtemel binlerce yeni davalara sebebiyet verecektir.

Zira bu hesaplama yöntemiyle ruhsatı alınmış, yapı kullanma izni bedelleri ödenmiş bağımsız inşaat bölümlerinin bir kısmında oluşan tadilat veya ruhsata aykırı ek imalatlar için bağımsız bölüm alanlarının tamamına harç tahakkuk ettirilmektedir.

Ve sistem üzerinden hesaplamalar vatandaşa ruhsatında var olan hakları göz ardı edilerek bildirilmektedir.

Sonuçta yurttaşlar çok fahiş bir bedel ödemek zorunda kalmaktadırlar.

Oysa ruhsatlı binalarda önceden edinilmiş kullanım hakları zaten mevcuttur.

Kentlerimizi mahvettik ve bunu oy tahvili kaygılarıyla meşrulaştırıyoruz, bari yüzbinlerce yurttaşı devlet ile davalık hale getirmeyin.

Veya getirin.

Bu halk, bu hayat pahalılığı ve kriz karanlığında bu tür şekerlemeler ile kandırılacak kadar uyuşturulmuş mudur sizce?

Önceki ve Sonraki Yazılar