Evet CHP’nin adayı Muharrem İnce. Öncelikle şunu söylemeliyiz.Kılıçdaroğlu seçim takvimi açıklandıktan sonra, demokrasi adına tarihe geçecek hamleler yaptı. İYİ Parti’nin seçimlere sokulmama riskine karşılık, 15 milletvekilinin transferini gerçekleştirerek müthiş bir hamle yaptı. Ardından, iki kere genel başkanı adayı olarak karşısına çıkan hatta zaman zaman sert eleştirilerde bulunan Muharrem İnce’yi, Cumhurbaşkanı adayı olarak tanıttı.
İşte bu iki davranış, Kılıçdaroğlu’nu Türkiye ve dünya demokrasi tarihine geçirecek mutlaka.  Egosuz, ön yargısız tam bir demokratik olgunlukla izah edilebilecek bu iki hareketin,sandıktaki karşılığını sanıyorum en çok Kılıçdaroğlu merak ediyordur.
Muharrem İnce; 15 yaşından bu güne CHP’nin, sokaklarda afiş asmak dâhil, bütün çalışmalarında yer almış tam bir partili.
Muharrem İnce için şunu söylemek mümkün; Erdoğan’ın karşısına çıkıp, meydanlarda kullandığı dile, aynı dil ve sertlikte cevap verebilecek en doğru aday.
Zaten İnce konuşmasında; “Ben meydanlarda entelektüel bir tartışma istiyorum, eğer iş başka noktalara giderse, onunda daniskasını yaparım” dedi.
Bu açıklama bile meydanların çok ısınacağını gösteriyor.
Şunu net olarak söyleyebilirim ki; Erdoğan’ın meydanlarda kullanacağı dilin, karşılığını verebilecek en iyi aday Muharrem İnce. Tabi İnce’nin adaylık sürecinde en çok eleştirildiği konu; fazla ulusalcı olması sebebiyle, Kürt oylarını alamayacağı yönündeydi.
Bunu biliyor olmalı ki; her türlü teröre karşı olduğunu ifade ederek, kendisinin solcu olmasında en büyük etkenlerden biri olduğunu söylediği, Diyarbakırlı Kürt ve Solcu şair Ahmed Arif’ten dizeler okudu.
Konuşmasının bu bölümünde, bu eleştirilere karşı tam bir nokta atışı yaptı.
Salonda o alışık olduğumuz, iç çekişmelerden eser bile yoktu.
Genel Başkan’dan parti üyesine kadar herkes ama herkes bir hedefe kilitlenmiş durumdaydı. İlk kez bütün yöneticiler, partililer “Önemli olan parti içinde iktidar değil, ülkede iktidar olmak” gerçeğini kavramış durumdaydı.
Bu kavrayış sürdürülebilirse CHP’nin bundan sonraki politikaları için çok önemli bir gelişme olduğu düşüncesindeyim.
Herkeste 24 Haziran akşamı ipin göğüsleneceği konusunda müthiş bir inanç var.
Öfke var, inanç var, özveri var, kenetlenme var ve tam da bu kavramları karşılayabilecek bir aday var.
Şimdi, Erdoğan seçim strateji ayarlarını yeniden gözden geçirmek zorunda sanırım. Hem de ince ayarlar, İnce’ye göre ayarlar yapmak zorunda.
Hadi hayırlısı…