İş dünyasının ilk ‘Organize’ kadın başkanı

“Memlekette güzel şeyler de oluyor” sözü sanıyorum sadece bizim ülkemizde kullanılıyordur. Zira pek de güzel şeyler olmuyor, o nedenle sıra dışı bir örnekle karşılaşınca ağzımızdan bu cümle çıkıveriyor. Ben de bugün “memlekette güzel şeyler de oluyor”a örnek olabilecek bir konu hakkında yazacağım.

25 yılı aşkın bir süredir ekonomi gazeteciliği yapıyorum, bu da iş dünyasını yakından takip etmek anlamına geliyor. Sadece benim değil, birçok gazeteci arkadaşımın da iş hayatı lacivert takım elbiseli, kravatlı “iş adamlarıyla” geçti... Bankacılık, sigorta gibi finans ve perakende sektörü dışında özellikle sanayide baskın bir erkek egemen bir yapı söz konusu... Bu yapı, iş dünyası örgütlerinde çok daha hâkim. Odalar, borsalar, iş dünyası dernekleri, organize sanayi bölgesi yönetimlerinde iş kadını sayısı yok denecek kadar az.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de bir ilki temsil eden bir iş kadını ile tanıştım. Kendisi Türkiye’nin ilk kadın organize sanayi bölgesi başkanı hem de oldukça özellikli bir ihtisas bölgesinde. Adı Fidan Aslan Eroğlu...

Kırklareli’nin Vize ilçesinde yapımı bitmek üzere olan PAGDER&ASLAN Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin (PAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı. Plastik üreticilerini modern bir üretim alanında bir araya getirmek amacıyla çalışmalarına başlanan PAOSB, bu yılsonunda faaliyete başlayacak. Şu anda 650 bin metrekarelik alanda 69 firmanın bulunduğu ihtisas bölgesine, yoğun talep nedeniyle 600 bin metrekarelik ikinci bölüm eklenmiş. Hedef 2 milyon metrekarelik alanda 200 firmaya ve 20 bin kişiye istihdama ulaşmak.

Çocuk da yapmış kariyer de...

İşte bu ihtisas bölgesinin başkanı 40’lı yaşlarının başındaki Fidan Aslan Eroğlu... Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun olduktan sonra İngiltere’de yöneticilik dalında yüksek lisans yapmış. Ardından da 5 yıl boyunca İngiltere ve Çekya’da çalışıp Türkiye’ye dönüş yapmış. Evli ve bir çocuk annesi...

Çalışma hayatımın dönüm noktası olarak, Çekya’da dört yıl boyunca aile yatırımı olan tekstil fabrikasını yönettiği yılları gördüğünü söyleyen Aslan Eroğlu, “Bir diğer dönüm noktası ise PAOSB’nin başkanlık görevini üstlenmemdir. PAGDER&ASLAN Plastik İhtisas OSB, özel sektör ve STK işbirliğinin ülkemizdeki ilk ve tek örneği. Daha önce yapılmayan, örneği olmayan bir projeyi hayata geçirmek heyecan verici olduğu kadar her aşamada çok öğretici bir deneyimdi” diyor.

Plastik gibi sanayinin en özellikli alanında özel bir bölgeyi yönetmenin keyifli ancak zor olduğunu söylüyor Aslan Eroğlu... “İş dünyasının erkek egemen yapısı, daha çarkın ilk dişlisinde yani işe alımdan itibaren kadınların aleyhine işliyor. Mülakatlarda bekar kadınlara evlenmeyi düşünüp düşünmedikleri, evli ve çocuğu yoksa böyle bir planının olup olmadığı soruluyor. Çünkü bunlar geleneksel toplum yapımızdan dolayı engel olarak görülüyor. Çalışan kadınların eşlerinin aile içi görev paylaşımlarında daha çok rol üstlenmeleri gerekiyor. Kadınların ‘duygusal’ varlıklar oluşunun yanlış algılanması, bunun bir zayıflık olarak görülmesiyle iş yaşamında üst pozisyonlarda yer almaları engellenebiliyor. Oysa duygusal zekası yüksek ve empati yeteneğine sahip kadınlar çelişkili ve çekişmeli iş problemlerinde oldukça pratik çözümlerle sonuca daha kolay gidebiliyorlar.” Bu sözleri sadece Aslan Eroğlu’ndan değil, aynı pozisyondaki birçok kadından duymak mümkün.

Toplumsal alanda kadın yöneticiye ihtiyaç var

Bugüne kadar çoğunlukla erkeklerin görev aldığı pozisyonlarda çalışan Aslan Eroğlu, “Bir erkekten farklı olarak ciddiye alınmak ve can kulağıyla dinlenmek için kendinizi bilginiz ve uzmanlığınızla kabul ettirmeniz, ‘bu kadın bu işi biliyor’ demelerini sağlamanız gerekiyor. Bu kendini ispatlama mecburiyetini çok rahatsız edici buluyorum” diyor.

Kadınların sadece iş dünyasında değil, hayatın her alanında aktif olması gerektiğini söyleyen Aslan Eroğlu, “Kadınlar yüksek duygusal zekâlarıyla takım çalışmalarında çok daha etkili oluyor. Bir yandan evlerini yönetirken bir yandan da çalıştıkları için birkaç işi bir arada başarıyla yürütebiliyorlar. Erkekler daha sonuç odaklı ve direkt yol izlerken kadınlar ilişkilerin ve çalışma ortamlarının da kaliteli olması için zaman harcıyorlar, işte bu nedenle kadınların toplumsal alanda çok daha başarılı yöneticiler olacağı düşünüyorum” diyor.

Ben bu mesajların oldukça yerinde olduğunu düşünüyorum. Kadınlar, “nasıl olacaksa olsun bir an önce sonuca varalım” yaklaşımı yerine; daha sürdürülebilir, konunun tüm paydaşlarının işin içinde olduğu, toplumsal faydanın öncelendiği bir tarza daha yakın. Dolayısıyla toplumsal alanda daha fazla kadın yönetici olması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar