İslamcıların mağduriyeti çok büyük

KaçAk Saray danışmanı Mustafa Varank, bir canlı yayın öncesi 'yandaş' yazarlarla hoşbeş ediyordu. Fethullahçı kanalları kastederek, “Suç bizde. Ben bunların kanallarını Türksat'tan kaldıralım dedim” diye konuşuyor. Türbanlı 'yazar' Hilal Kaplan, “Katılıyorum, çok merhametli gidiliyor” diye giriyor lafa. Bakmayın şimdi dişi kaplan gibi atıldığına, bu Hilal bir zamanın mağduriyet şampiyonuydu. Bir yandan da Pensilvanya çetesine övgüler diziyordu...

Hep beraber iktidarın keyfini yaşıyorlardı ve hep beraber, hâlâ, her şeye rağmen mağdurdular!..

***

Hiç aklımdan çıkmıyor, Ankara'da laik eğitim için yapılan mitinge polis vahşice saldırmıştı. TOMA'lar durmadan su sıkıyordu emekçilerin üzerine. Bir diğer mağduriyet şampiyonu türbanlı 'yazar' Nihal Bengisu Karaca, “Kuran öğrenimi seçimlik ders olacak diye tatava yapanlara su sıkılmasına üzüldüm. En azından yapışkan bir şey sıkılmalıydı” diye yazdı!..

Sonra bu sütunda 'Faşizm yapışkan bir şeydir' başlıklı bir yazı yazdım, emperyalist fonlardan beslenen ve insan kaynağının çoğunu DSİP'li şarlatanlardan, şimdi HDP'ye doluşmuş liberallerden sağlayan 'nefret suçu izleme timleri' yazdığım yazıyı 'nefret suçu' ilan etti! Türbanlı kadın 'yazar'a ayıp etmiştim!

***

Malumunuz, AKP'li gelin çıkmıştı Haziran Ayaklanması'nın en sıcak günlerinde. Hırsız-Katil İktidarı gençlerimizi öldürüyordu. AKP'li gelin, kafasının karanlık köşelerinde gizlediği Kabataş fantezilerini boca etti önümüze, deri giysili hayal kahramanlarıyla...

Bunun yalan olduğunu yazdım. O sıra o yalana yalan demek ne mümkün! Liberal feministlerin saldırısına uğradım. 'Ayıp'tı, kadın örgütlerinin 'açıklama'ları vardı, kadının beyanı esastı, hem Elif Çakır adlı türbanlı kadın 'yazar' da zaten ürkek bir kuş gibi zavallı haldeki kadınla röportaj yapmıştı... Kadınları feminizm adı altında örgütleyen liberalizm alanlara bile çıktı o yalancı AKP'li gelin için. Yürüyüş yaptılar, “Tacizleri durdurun” diye.
Hayat ne tuhaf...

***

Bunlar hep mağdur.

Bakın, Bilal mesela, her türlü mağduriyeti yaşamış. Babası iki ay hapiste kaldı ya emperyalist mizansen icabı, baklavaları, börekleri beraber yiyememişler. Babasının canı ne istiyorsa hapishaneye yollamışlar.

Mağduriyetten dolayı Amerika'da okumuş. Mağdur olmasa Satürn'ün uydusunda okurdu, öyle bir zeka var.

Her türlü mağduriyeti yaşarken, milyon dolarlık villalarında yaşıyor tabii o mağduriyetleri, babasının başında olduğu iktidar gencecik insanları, çocukları öldürüyor, ne gam! Paraları sıfırlamak bile bir çeşit mağduriyet. Endişesizce, sıfırlamadan yemeleri lazım o paraları...
Ne yazık... Bunların mağduriyet palavralarına yancılık yapan sol görünümlü liberaller hep yanlarındaydı...

***

Tarikatlar falan da hep mağdur. En hafifi müritlerini badeliyor. Kimisi gayet ciddi işler yapıyor, canlı bomba yetiştiriyor. Adnan'ın silikon vadisindeki kediciklerin göbek havaları eşliğinde halkın kaynakları o tarikatlara akıtılıyor.

Halbuki tarikatlar yasaktı bu memlekette, değil mi? Çok mağdurdular!

***

Şimdi bunları yazıyorum ya, 'Kemalist' diyecekler. Mustafa Kemal bunlara karşı hiçbir şey yapamadı! Kemalizmin devrimciliği o kadardı!

Arkasından darbelerle solu, emekçileri eze eze gelen Kemalist ordu bunlarla hep uzlaştı. Sol görünümlü liberaller bunların 'insan hakkı'nı savuna savuna bi'hal oldu. Maraş'ta katliam yapanlar, Sivas'ı yakanlar hep mağdur, bunların karşısına dikilenler ise hep zorba olarak anıldı!

Şimdi kadınlarını kızlarını eve kapatan, tepeden tırnağa örtüp mallaştıran, cehaletle beslenen, beslendikleri cehaleti yoksul halkın arasında patlatarak yüzleri öldüren koskoca bir örümcek ağıyla muhatabız!

***

Bu tarikatlar, bu hurafe kaynakları, bu dinci örgütlenmeler, bu canlı bomba yatakları kurutulmak zorundadır. Devrimci bir iktidar, bunlara mağduriyetin hasını yaşatmalıdır.
Yoksa bu topraklar lanetten kurtulamayacaktır...

Önceki ve Sonraki Yazılar