İstanbul surları ve fetih kutlamaları

   İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü resmen Tayyip Erdoğan şovuna dönüştü. İstanbul'un neresinde bir üst geçit var ise, neresinde iki ağaç veya iki direk var ise hemen hepsinde, günler öncesinden asılan pankart ve afişlerle duyuruları yapıldı. Bu afişlerde, ''Dünyanın en büyük üç boyutlu sahnesi'' nin reklamı yapıldı. Bu üç boyutlu sahnede Büyük şefin ve Başbakan’ın konuşmalarından sonra, 2.200 kişinin rol aldığı bir seremoni ile kurtuluş anı canlandırıldı.    Bu kutlamalar için ne kadar bir harcama yapıldığını bilemiyoruz ama gördüğümüz kadarıyla; Fatih'in İstanbul'u fethettiği zaman yapılan harcamaya yakın bir harcama yapıldığı tahmin edilmektedir. Bu konuda bizler yanılmış olabiliriz. Eğer bir yanılgımız var ise, ilgili, kişiler veya kurumlar, bu harcama konusunda herhangi bir bilgi notu gönderecek olurlarsa hiç şüphesiz bu sütundan gönderilecek o bilgileri de yayımlayacağımızı şimdiden taahhüt ediyorum.    Bu kutlamalar için veya yapılan bu ''şov'' için bu düzeyde bir harcama yapılmasını değer miydi? Cumhurbaşkanı veya Başbakan nerede, ne zaman ve ne konuşurlarsa konuşsunlar, zaten anında tüm televizyonlardan birinci haber olarak verilmekte, ertesi gün ise tüm gazetelerde manşette yerlerini alabilmektedirler. Fetih kutlamaları için harcanabilecek bu düzeyde bir kaynak var idiyse, bu kaynağı daha yararlı bir şekilde kullanmak mümkün olamaz mıydı?   İstanbul surları harap bir durumdadır. Yapımı Milattan Önceki döneme ait olan İstanbul surları, bugün yok olma ve hepten kaybolmak üzeredir. Nurettin Sözen'in 5 yıllık başkanlığı döneminde, imkânlar ölçüsünde, kısmen onarılan bu surlarda Tayip Erdoğan'ın başkan olduğundan bu güne kadarki 22 yıllık dönemde hiçbir çalışma yapılmamıştır.   Dün Sayın Sözen ile konuştum. Sözen ''Eğer bir dönem daha devam edebilseydim, surların tamamını onaracak ve İstanbul'u o çirkin görüntüden kurtaracaktım'' demesine rağmen, Teknik Üniversitede projeleri hazırlanmış bu restorasyon çalışmaları konusunda gerek RP döneminde gerekse AKP döneminde hiçbir çalışma yapılmamış ve yapılamamıştır.   İnsanlar Çin'e ''Çin seddini'' görmek için giderler, Mısır'a piramitleri, İtalya'ya Pizza Kulesi’ni, Paris'e Eyfel Kulesi’ni görmek için giderler. Ülkemiz için bunca tarihi bir değere sahip olan İstanbul surları neden ihmal edilmektedir?    Fatih, İstanbul'un fethinden hemen sonra ilk iş olarak, fetih sırasında yıkılmış ve tahrip olmuş surlarımonarmış ve eski haline kavuşturmuştur. Bugün, İstanbul'un fethi için harcanan para kadar bir harcama yapılarak kutlama yapılması yerine bu surların bir kısmını onarmak daha yaralı olmaz mıydı?    Büyük şefin böyle bir derdi yok. O siyasi propaganda peşinde. Bütün güçler benimle birliktedir görüntüsü  vererek ''güç gösterisinde'' bulunuyor. Asker benim yanımda, kızımın nikâh şahididir! Yüksek yargı benim yanımda, onlara köyümde ''çay'' toplatıyorum görüntüsü vererek millete ''gözdağı'' verme çabasındadır. Bu durumda aklıma ister istemez Arif Nihat Asya'nın ''fetih'' şiiri geliyor.    Yürü; hala ne diye kendinle savaştasın?    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.    Yürü; hala ne diye oyunda, oynaştasın?    Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar