Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

İzmir'den selamlar

  Kısa aralıklarla da olsa laiklik, cumhuriyet ve demokrasi konusunda Türkiye’nin kalesi olan kentimizden YURT sayesinde tüm Türkiye'ye seslenme fırsatı bulduğumuz için çok seviniyoruz.   Hemen her konuda, özellikle İzmir' in yerel politikacıları, belediyeleri ve tabi İzmirli’nin hassasiyetleri dile getirilecek ve YURT Gazetesi Egeliler’in de bir nebze sesi olacak.     İğneyi kendimize batırma cesareti gösterirsek, çuvaldızı başkalarına sokma hakkına sahip olacağımızın bilincindeyiz.     Ama şimdi önce hayati bir konu:  Hadi ordan din düşmanı!
   “Laiklik Anayasa’da olmasın” demek her şeyden önce din düşmanlığıdır.      Zira laiklik ilkesi önce din ve vicdan özgürlüğünün en büyük teminatıdır…      Laiklik olmasa din temellerinde devlet kuralları oluşturulur ki, bu da bırakın farklı dinleri, aynı dini toplum içindeki farklı anlayış ve tarikatları birbirine sokar ve dini anlamda bile bir iç huzursuzluk ve kargaşa yaratır.      Yani laikliğe karşı çıkmak sadece din düşmanlığı değil, aynı zamanda etnik ayrımcılıktan bile tehlikeli boyutta toplumu dini temellerde bölmeye parçalamaya çabalayan bir BÖLÜCÜLÜKTÜR.      Ayrıca mevcut Anayasada değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek bir husustur LAİKLİK.     Hele hele TBMM Başkanlığı koltuğunu işgal eden bir kişinin aklından bile geçirmemesi gereken bir konudur.      Aynı zamanda anayasal bir suçtur, laiklik ilkesini ayaklar altına alma cüretkârlığı.     Ettiği yemini bile ayaklar altına alan bir kişi TBMM Başkanı olarak kalması mümkün değildir.      Sadece muhalefet milletvekilleri değil, yeminlerine bağlı kalmak isteyen iktidar partisi milletvekilleri de bu konuda hassasiyet gösterip o yüce makamdan o kişiyi indirmelidirler…     İstifa edeceğini hiç zannetmen onun.      Laiklik, adalet gibidir. Birgün herkese lazım olur 

Önceki ve Sonraki Yazılar