Kapıcı Veysel'e okulun kapılarını açtırıp, kaçak olarak Fenerbahçe maçına giden, ancak Mahmut hocaya yakalanan Hababam Sınıfı filmlerinin unutulmaz sanatçıları dün akşam Saracoğlu'ndaydı... O muhteşem kadronun içinde gözlerimiz İnek Şaban yani Kemal Sunal'ı aradı...

Ama eminim ki, çok iyi bir Fenerbahçeli olan rahmetli Kemal Sunal, gittiği yerden Saracoğlu Stadı'ndaki bu muhteşem vefalı hareketi gülümseyerek izliyordu.

Evet;

"Kuyt ile HA BABAM... Emenike'yle HE BABAM... Şampiyonluğa yürü DE BABAM..." diyerek Kayseri Erciyesspor maçına geçiyoruz.

Her hafta hakem yazmak zorunda mıyız arkadaş?

Yani sağolsun, bu TFF ve bu MHK sayesinde hakemlere çemkirmeyen yazımız çıkmıyor...

Hikmet Karaman hoca, belli ki maç öncesi Erciyes'e "Vurun Kahpeye" filmini izletmiş... Erciyes'teki Türk çocukları pek etkilenmemiş ama film yabancıların acayip kafasında yer etmiş.

O Mangane, o Diakhate, o Mandjeck, o Traore, o Edinho, Fenerbahçeli futbolculara Allah ne

verdiyse yumuldular...

Hele 45'inci dakikada Emre'yi çizen Mangane ve 3 salise önce de Sow'u yere yapıştıran Diakhate kırmızı kart görmediler ya, pes vallahi... Ancak Fenerbahçe kaptanı Emre, Yasin Bey'e hafif dokununca, hop sarı kart...

63'üncü dakikada Yasin'e değmeyen Gökhan Gönül'e sarı kart ve penaltı...

Hakem Çağatay Şahan'ın bu genç yaşında önündeki pozisyonları göremeyecek kadar kör oluşu şaşılacak şeydi.

Kısacası, Fenerbahçe dün akşam önce tekmelerle, sonra Kayseri Erciyes'le, son olarak da Şahan ve saz arkadaşlarıyla mücadele etti...

Yediği dirseklere, tekmelere rağmen Mehmet Topal, Caner ve Gökhan Gönül sahanın yıldızları oldu.

Kısacası, futbol böylesi cellatça oynanmamalı Karaman hoca, bilmem ne demek istediğimi anladın mı!..

Defans Egemen'i aradı dün akşam... Sertlik bakımından tam onun maçıydı çünkü... Bekir zaman zaman defans göbeğini savunmasız bıraktı... Alves de bildiğiniz gibi olunca Fenerbahçe kalesi çok tehlikeler yaşadı.. Mesela Volkan'ın 51'de köşeye zımbalanan Erciyes güllesini dışarı çelmesi, maçın kader anıydı... İnanın, şu Alves'in yerine Lugano olsaydı, Bekir'le de rahat oynardı, Egemen'le de çok iyi anlaşırdı. Hey gidi Lugano hey!..

Kanarya'da dün akşam sırıtan 1 futbolcu vardı, o da son haftaların yıldızı Alper Potuk'tu... Kazım Ersun hoca, keşke Meireles'i 56'inci dakikadan daha önce oyuna alıp, Alper'i dinlendirseydi... Çünkü skoru 2-1 yapan Emenike golünde ve ondan sonraki kaçan tonlarca Fenerbahçe pozisyonlarında Meireles'le canlanan orta alanın etkisi apaçık gözüktü.

Dün akşamla ilgili son sözüm ASİL ADAM Moussa Sow'a...

Çok gol kaçırdı diye asabı bozulan ve hüngür hüngür ağlayan Sow, formasını hem teriyle, hem de gözyaşlarıyla ıslattı.

Evet gol atamadı, çok kaçırdı ama o gözyaşlarıyla gönüllerimizi fethetti.

Helal olsun sana Moussa Sow, inşaallah futbolu Fenerbahçe'de bırakırsın..