Sömürgeci 'Yanki' ve işbirlikçi İskilipli Atıf…

Sayısı yüz binleri bulan öğretmen adayına kadro verilmezken, 3 bini aşkın Amerikalıya “uzman” kadrosu tahsis edildiğini biliyor muydunuz? Ben de bilmiyordum, CHP Milletvekili Atilla Kart’ın Tayyip Erdoğan’a verdiği yazılı soru önergesinden öğrendim. Evet, soru önergesinden öğrendiğimize göre, 2005-2006 yılları itibarıyla “illegal” olarak faaliyet gösteren bu “uzman”lar, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı Kanunu’yla 2010’dan itibaren “yasal himaye” altına alınmış. Bu “uzman”lar, ağırlıklı olarak “İstihbarat” ve “Yargı” birimlerinde çalışıyormuş. Sayıları da 3 bini aşıyormuş… “Terör” konusu ve “yargı reformu” da dahil olmak üzere pek çok iş bunların kontrolünde gerçekleşmekteymiş. Mesela Adalet Bakanlığı bünyesinde ya da iştirakiyle, ABD’li üst düzey yetkili ve hukukçularla  18  kez toplantı yapılmış, bu toplantılara 831  yargıç  ve savcı katılmış… Bakın, buraya kadar sakin sakin anlattım… *** Lakin sükunet bir yere kadar! Amerikan köpekliğinin hududunun kalmadığı bir ülkede, onurunu koruyan her vatandaş, siyasi görüşü ne olursa olsun, avazı çıktığı kadar bağırmakla yükümlüdür!.. *** Başta istihbarat ve yargı “birim”lerine yerleştirilmiş 3 bini aşkın Amerikan ajanı, bu memleketin sadece “ruhunu”değil, “bedenini” de emperyalizme teslim ettiğini gösterir! Öyle görülüyor ki, bütün “terör” operasyonları, Ergenekon, KCK, Devrimci Karargâh, hatta Fenerbahçe operasyonu bile, ABD’yle birlikte planlanan ve “istihbarat” aşamasından “yargı” aşamasına kadar bir “örgütlenme” dahilinde yürütülen operasyonlardır! Hrant Dink cinayetiyle işe başlayan, siyasetçilerden tarikat şeyhlerine kadar elalemin yatak odalarına kamera yerleştiren, bunları Amerika üzerinden yayınlayarak siyaseti dizayn eden, binlerce kişiyi toplama kamplarına tıkan, medya köşelerindeki bezirganları vasıtasıyla operasyonları bir alkış yaygarasına boğan örgütlenme, hiç kuşku yok ki, bu Amerikalı “uzman”ların da içinde bulunduğu örgütlenmedir. İnsan kaynakları, başta Yargı ve Emniyet olmak üzere tüm devlete yayılmış Fethullahçılardan temin edilmektedir. *** Amerika’ya boyun eğmeyen Kürtler KCK’den, Amerika’ya boyun eğmeyen Kemalistler Ergenekon’dan, Amerika’ya boyun eğmeyen sosyalistler Devrimci Karargâh ve benzeri davalardan yıllarca zindana mahkûm edilmektedir. Son olarak, “Halk Cephesi”ne bağlı kuruluşlara karşı başlatılan geniş operasyonun sebebi de, Grup Yorum’un Suriye halkıyla dayanışma konseridir; Amerikan müdahalesine karşı açık bir duruş sergilemeleri, onları hedef haline getirmiştir. Emin olun, Amerika’ya boyun eğmeyen İslamcılar için de yargılanacakları bir “terör örgütü” icat edilmesi pek yakındır… *** Mevcut iktidar ve küskün ortak “Cemaat”, tahayyüllerindeki sapkın toplumsal İslamcılaştırma projesini ve elbette yağmayı yaşama geçirmek uğruna, memleketimizi ABD’ye peşkeş çekiyorlar. Tarihinde sömürge olmamış bu topraklar, adım adım Amerikan sömürgesi haline geliyor… Amerikan Büyükelçisi, küstahça, bu ülkenin esas hâkimi olduğunu her fırsatta dile getiriyor!.. *** İslam bülbüllerinin attığı nutuklar kimseyi kandırmasın! Bu ülkenin kaderi kadar, ezanları ve camileri de 3 bini aşkın “Yanki”nin ellerine teslim edilmiştir! Ve İskilipli Âtıf gibi hainlerin devlet törenleriyle kutsandığı bu dönemde, yoksul ve mazlum milletimiz için, yeni bir direnişten başka çare görünmemektedir… 

Önceki ve Sonraki Yazılar