Kadrolu seçmen yetiştirmek bu

İki satır okumadan, birkaç dakika olsun "Daha iyi nasıl yaşarım?" diye kafa yormadan geçen bir ömrün çekiciliği yok mu? Elbette var. Hamaset batağını, "tarih" diye yutturduklarından bu yana bize "bilmemenin" o dayanılmaz çekiciliği; politikacısının da ağzının suyunu akıtıyor, yönetmeye talip oldukları halkın da. "Halk bunu istiyor." dalkavukluğu ile yaşam alanlarımızdan hangisinin "arabeskleşmesinin" önüne geçebildik ki? Üretimden her geçen gün biraz daha alıkonulan köylüyü, şehirleşiyoruz diye kentlerin kenarlarına inşa ettiğimiz sefer tası gibi evlere yerleştirmeyi "medeniyetle vatandaşı buluşturma" saydığımız günler geride kaldı ama merdiven aralıkları ayakkabılarla dolu bu apartmanlarda yetişen kuşağı kaybettik.

Tüm düşlerini kolay para kazanabilecek senaryolar üzerine kuran, olmadı asgari ücretli bir iş bulup evlenmek üzerine şekillendiren bu kuşağın sağlıklı nesiller yetiştirmesini beklemek safdillik olurdu zaten. Öte yandan eski bürokrat çocuklarının kendilerine öğütlenen daha iyi yaşama erişmelerinin yolunun siyasetten geçtiğini öğrenmeleri çok eski değil, şunun şurasında 50-60 yıl. Bu yüzden demokratik düzenin şartını sadece "oy"a bağlanmış sistemde "halkın yanındayız" uydurmacası ile "bilgisizliği" desteklemelerine de şaşmamak gerek.
Bu yüzden siyasette bütün vaatler "sosyal yardım"lardan geçiyor. AKP biz gidersek bu yardımlar kesilir diyor. Biz "Bu zaten devletin görevi size lütuf değil, gitseler de devam edecek." diyoruz. Hal böyle olunca seçmenden ardı sıra gelen istek "oğluma, kızıma bir iş"e dönüşüyor. Ve seçmen -siyasetçi arasındaki pazarlık  “çalışmadan gelecek yardımlar ve iş” üzerinden yürüyor. Bugünü kurtarırken yarın yine güme gidiyor, biliyor ve seyrediyoruz bu gerçeği.

Yani vatandaşa hizmet ya da sağlıklı kuşaklar yetiştirmek değil, siyasette amaç; kurulu çarpık düzene "kadrolu seçmen" sunmak olmuş artık. Öyle ya da böyle Cumhurbaşkanı yardımcısı Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu arasında gelişen "kitap okuma" polemiği bile beni sevindirdi. Seçime kitap değilse de adı girdi. Olsun bu da bir başlangıç.

Önceki ve Sonraki Yazılar