Kafayı mı yedin Beyazıt?

Yanlış yaptın Sevgili Beyazıt Öztürk… O, kendini öğretmen diye tanıtıp, programına bağlanan Ayşe Çelik’i; daha ağzından, Doğu, Güneydoğu ve Diyarbakır adı çıkar çıkmaz, derhal yayından atmalıydın. Sen zeki ve akıllı bilinen bir televizyon programcısısın… Dolayısıyla bu kişinin amacını fark etmeliydin. O’nun amacı sana soru sormak değil, ülkenin bir bölgesinde yaşananların diğer yanını ilgilendirmediğine dikkat çekmekti. Türkiye’nin bir bölgesinde, terörle mücadele sırasında, çocukların, kadınların, ya da hiç ilgisi olmayan sıradan insanların öldügünü söylemesine asla ve kat’a izin vermemeliydin.

Ama sen öyle yapmadın… Tam tersine… Ayşe Çelik’in hem konuşmasına izin verdin, hem de O’nu stüdyo seyircisine alkışlattın…

Nasıl yaparsın? Sen kafayı mı yedin?

Bak! Şimdi başın belaya girdi. Hakkında terör soruşturması açıldı…

Senin ne üstüne vazife? Ayşe Çelik’in sarf ettiği; “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Burada yaşananlar medyada çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık! İnsanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın.” sözlerine kafa sallamak ve onay vermek!

Bu sözleri etmek ya da onaylamak, düpedüz ve birebir terör örgütünün propagandasını yapmaktır! Bırak, ölen ölsün, analar ağlasın… Sana ne? Hatta, anası ağlamayanları da “Siz neden ağlamıyorsunuz?” diye sorguya çeksinler. Ardından onların da ağlamasını tahrik ve teşvik etsinler… Seni ne ilgilendiriyor? Sen programına bak. İnsanları eğlendirmeye devam et. Ne diye siyasete bulaşmaya çalışıyorsun?

Tam bir kara mizah değil mi? Ve eminim benim ne demek istediğimi anlamışsınızdır…

Barışa dönük çağrılara katılmak, çocuklar ölmesin, öldürülmesin, analar ağlamasın, demek ne zamandan beri “teröre destek” suçuna giriyor?

Bu konuda “Daha dikkatli ve hassas olmalıyız” dedi diye, Beyazıt Öztürk’ü linç etmeye kalkışan man kafalar! Sizin iz’anıza ne diyeyim ben? İnsanlıktan, barıştan, ahlaktan, vicdandan nasibini almamış, kapı kulları… Kuş beyinliler, dünya sadece sizin çevrenizde mi dönüyor, zannediyorsunuz?

Açın gözünüzü ve iyi bakın! Ağababalarınızın, “reis”lerinizin, ülkeyi ne hale getirdiğini görüyor musunuz? Bu ülkenin kalbinin ortasında bombalar patlatıp, yüzlerce insanın ölümüne neden olan stratejiyi Beyazıt Öztürk’ler mi oluşturup izledi? O’nun mu kabahat? 7 Haziran seçimlerinden sonraki süreçte, çetelesini tutamakta güçlük çektiğimiz, şehitlerimizin  müsebbibi Beyazıt’ın programına bağlanıp, barış çağrısı yapan Ayşe Çelik mi?

Daha dün Sultanahmet’te 10’un üzerinde insanın ölmesine neden olan bombalı saldırıyı da bu insanlar mı istedi ya da bu insanlar mı teşvik etti?

Yazık bu ülkeye yazık! Bu ülkeyi ne hale getirdiniz? Yine de Allah belanızı versin demeyeceğim! Daha yakışanı; “Allahınızdan bulun” olsa gerek…Evet evet… Allahınızdan bulun!

Önceki ve Sonraki Yazılar