Kahpe Bizans!

Uzun bir tatilden yeni döndüm. Tatil boyunca televizyonları-arada sırada- yalnız akşam haberleri sırasında açtım. Gazetelere de üstünkörü baktım. Ülkemizde yaşanan ağır ekonomik kriz sonucu, doların 7,5 euronun 8,5 TL’yi geçtiğini üzüntü ile izledim ama doğrusu nedenlerini pek anlayamadım. Büyüklerimizin, ülkemizi parçalamak isteyen ABD’li rahip Brunson’un tutukluluğunun buna yol açtığı ve yoğun bir ‘düşman saldırısına’ uğradığımız konusundaki açıklamaları da beni tatmin etmedi. Düşmanın kim ya da kimler olduğunu bir türlü açıklamamaları garibime gitti. Bu düşmanların hangi silahlarla saldırdıkları da belli değildi. Şaştım kaldım.

Ankara’ya döndüğümde, sağ olsun Devlet Bey her şeyi vuzuha kavuşturdu. Devlet Bey, Malazgirt savaşının yıl dönümünde yaptığı konuşmasında, ülkemize saldıran, TL’yi perişan eden düşmanın “Bizans” olduğunu açıkladı. “Kahpe Bizans”.

Ben Bizans’ın 1453’te tarihe karıştığını sanıyordum. Gerçi bundan bir kaç yıl önce, Malazgirt’in gene bir yıl dönümünde, Tayyip Bey,” Alpaslan’ın toplarının Romen Diyojen’in ordusunu paramparça ettiğini” söylediğinde içime bir kurt düşmüştü. Savaşlarda top kullanılmasına daha 3-4 yüzyıl vardı ve Alpaslan Romen Diyojen’i hediyeler vererek Konstantinopolis’e uğurlamıştı diye biliyordum ama Tayyip Bey’den de iyi bilecek değildim ya! Demek Sultan Fatih de Bizans’ı yok edememişti. 

Neyse, demek ki yeniden başlayacağız. Zaten bunun alametleri de belirmişti. Meral Hanım yeni kurduğu “İYİ” partiye amblem olarak “Kayı Boyu”nun sancağını almıştı. Tayyip Bey kendisine Topkapı’dan büyük bir saray yaptırmıştı. Sarayın kapısında yeniçeri kıyafetli askerler nöbet tutuyordu. İçişleri Bakanı Malkoçoğlu’na taş çıkartıyordu. Askeri Bandonun yerini Mehter Takımı almıştı.

Allah Devlet Bey’den razı olsun. Düşmanı zamanında teşhis etti. Bizans’ı bitirmek ne ki? Zaten onların doları varsa bizim de Allah’ımız var. Ve Allah Müslüman Türklerden başkasını koruyup kollamaz ki.

Önceki ve Sonraki Yazılar