Kamunun obezite ile mücadelesi çelişkili

Obez veya aşırı kilolu olduğunuzu nasıl hesaplarsınız? Bunun için beden kitle endeksi denilen bir değer kullanılıyor. Ağırlığınızı boyunuzun karesine böleceksiniz, 30 ve üzeri ise obez, 25-29 arası ise aşırı kilolusunuz. Diyelim ki 90 kilosunuz. Boyunuz da 1,70 olsun. Boyunuzu kendisi ile çarparsanız 2,89 yapıyor. 90’ı 2,89’a bölerseniz 31,1 çıkıyor. Yani obezsiniz. Obezitenin yol açtığı hastalıklar saymakla bitmiyor. Bireyin obez olması veya olmaması kendi elinde, ama aslında bunu ülkede uygulanan politikalar da büyük ölçüde belirliyor.

Geçen hafta Muğla’da sürdürülebilir tarım konusunda bir çalıştaya katıldım. Dumlupınar Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Doç. Dr. Hülya Yüksel bu konuda mükemmel bir sunuş yaptı. Konu çok boyutlu, ancak Yüksel’in bildirisinden yararlanarak uygulanan politikalardan sadece nişasta bazlı şeker üzerinde duracağım.   

Türkiye’de, yetişkin nüfusun yaklaşık olarak %25’si obez; %35’i aşırı kilolu. Yani sorun çok ağır. Obeziteyi önlemek ve azaltmak için farklı kamu spotları TV ve radyoda yayınlanıyor. Bunlarda Beden Kitle Endeksinin (BKE) nasıl ölçüleceği anlatılıyor, yürüyen, koşan insanlar gösteriliyor, porsiyonların küçülmesi öneriliyor. Ülkemizde bir taraftan obezite karşıtı reklamlar yayınlanırken, bir taraftan da obeziteyi artıran Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) üretim kotası artırılıyor. Bu kota 2014-2015’de 250,000 tondan iken 2015-2016’da 325,000 tona çıkarıldı. Hâlbuki Avrupa Birliği ülkelerinin toplamında üretim 300,000 ton (toplam şeker üretiminin %2’si). Türkiye’nin kişi başına düşen (NBŞ) üretim toplamı ise dünya ortalamasının 8 kat fazlası. Asitli, kolalı içeceklerde ve daha birçok gıda ürününde kullanılan NBŞ obeziteyi hızla arttırıyor. 2001 krizinden sonra IMF’nin baskısı ile Türkiye Şeker Kanununu geçirdi ve pancar üretimine verilen destekler kısıtlanıp şeker fabrikalarının bir kısmı özelleştirildi. Dünya Sağlık Örgütü, şekerin günlük beslenme içindeki payının %10’dan fazla olmaması gerektiği yolundaki önerisinden sonra şeker endüstrisi ve ABD hükümeti tarafından maddi desteği kesme yönünde tehdit edildi. Ülkemizde kamu spotları ile bireyi hedef alan mesajlar obez olmanın bütün suçunu bireylere atıyor. Şimdi soralım kamu NBŞ’i hızla teşvik ederken hiç mi sorumluluğu yok. NBŞ kısıtlansa hatta yasaklansa obezitenin hızla azalacağı kesin. Yasaklanma da düşünülebilir çünkü kansere yol açtığı konusunda epeyce kanıt ileri sürülüyor. Elbette birey de önlemlerini kendi alabilir ancak kamu politikalarının etkisi daha kesin, büyük ve hızlı olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar