Anaokulu ve ilkokula da mı başörtüsü!

En başta şunu açıklığa kavuşturmam gerekiyor. ‘Dindar’  ya da ‘muhafazakâr’ olmak bireyin kendi tercih hakkıdır. Buna hiç kimse bir şey diyemez. Ayrıca kötü bir şey de değil. Benim annem, babaannem de başörtülü ve bu onların kendi özgür tercihleri…  Ama demokratik devletler, dindar, muhafazakâr, ya da daha farklı bir inanç modelini yaratma hakkına sahip olmadığı gibi, böyle bir arayışa girmeleri de çok sakıncalı sonuçlar doğurur. Batı Avrupa bunu çok acı tecrübelerle bedelini ödedi. Tek tip tornadan çıkmış insan profili yaratma ve toplumu bu yönde dizayn etme, eski faşist ya da komünist rejimlerde olurdu. Umarım ne demek istediğimi anlatabildim. Şimdi esas konumuza geçelim.
Yönetmelik istismara açık…
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin ‘kılık kıyafet sınırlamaları’ kısmında 4. maddenin ‘e’ bendinde “Öğrenci, okul içinde baş açık, saçlar temiz ve boyasız olarak bulunur, makyaj yapamaz, bıyık ve sakal bırakamaz.”  ifadesi yer alıyordu.
Ama Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Milli Eğitim Bakanlı’ğına bağlı okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmelik’te değişiklik yapıldığını söyleyerek; “4. maddesinin birinci fıkrasının ‘e’ bendinde yer alan ‘baş açık’ ibaresi ve aynı bendin son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.‘ dedi. Eğer Bülent Arınç’ın ifade ettiği gibiyse, başörtüsü serbestliği, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm eğitim kurumlarında uygulanacağı anlamına gelir. Çünkü ‘Kılık kıyafet yönetmeliği’ Millî Eğitim Bakanlı’ğına bağlı resmî ve özel okul, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair  usûl ve esasları düzenlemektedir. Yani şu an yönetmeliğe göre anaokulunda ve ilkokulda okuyan öğrenciler bile başörtüsü ile derslere girmesinin önünde bir engel söz konusu değil. Şimdi Bülent Arınç’ın açıkladığı şekilde bir yönetmelikse, anaokuluna ya da ilkokula başörtüsüyle girmek isteyen bir öğrenciye yasal olarak kimse engel olamaz.
Mahalle baskısı artacak
Başörtüsü serbestliğinin küçük yaştaki çocuklara kadar inmesi, dün de belirttiğim gibi beraberinde mahalle baskısını da getirecektir. Bu uygulama ile büyükşehirlerden ziyade daha çok kırsal kesimlerde, başörtülü öğrenci sayısı daha fazla olduğundan, başı açık öğrencilerin baskı altında kalmasına yol açacaktır. Şimdi düşünsenize Anadolu’nun küçük bir kasabasında ortaokulda öğrencisiniz, arkadaşlarınızın büyük kısmı başörtülü derse giriyor. Bu durumda o yaşta olsaydınız ne yapardınız? ‘Bu ortamda ben başörtüsü takmam’ mı diyeceksiniz? İster başörtüsü taksın ister takmasın bu psikolojik dayatma ileride kız çocuklarımızda çok ciddi psikolojik travmalar yaratacaktır! O zaman bunun hesabını kim verecek çok merak ediyorum…
 Yani AKP Hükümeti’nin aldığı bu karar, nereden bakarsanız bakın toplumda yaratacağı psikolojik baskının yanında sosyolojik anlamda da kutuplaştırıcı bir etki yaratacaktır.
Sakın yanlış anlaşılmasın, hangi etnik kökenden ve inançtan (ya da hiçbir inançtan olmasın) olursa olsun, herkesin inanç ve düşünce özgürlüğünü sonuna kadar savunmaya hazırım. Kimse kimsenin ne kadar ‘dindar’ olduğunu da sorgulayamaz. Allah aşkına böyle sağlıksız ve haksız bir uygulamaya özgürlük mü denir?  Bu uygulama, küçük çocukların, çocukluğunu yaşama özgürlüğünü elinden almaktan başka hiçbir şeye hizmet etmeyecektir.
Bakın, dini emirlerde de böyle bir durum söz konusu değildir. Kuran-ı Kerim’de de küçük kız çocuklarının örtünmesiyle ilgili bir ayet yoktur. Ergenlik çağındaki ‘kadınlar’ ile ilgili ‘edep yerlerinizi örtünün’ emri mevcuttur.  (Nur Suresi 31. Ayet)
İster dini emir anlamında, ister sosyal psikoloji ve sosyolojik anlamında, küçük yaşta, henüz sağlıklı karar alma yetisi gelişmemiş (akıl bari olmayan) çocuklarımıza yapılanlar, eziyetten başka bir şey değildir. Tamamen siyasi rant elde etmek için hükümet programında ve parti programında yokken, apar topar, hele de şu ortamda, böyle bir uygulamaya gidilmesi, çocuklar üzerinden ‘din istismarı’ yapmaktan başka bir şey değildir.
Kısacası, küçük çocuklar üzerinden din istismarı yaparak, siyasi rant elde etmek, onların bedenleri üzerinden siyaset yapmak, hangi anlayışa sığar? Yapmayın etmeyin yazıktır, günahtır…

Önceki ve Sonraki Yazılar