Kara tren Dıgı dık, dıgı dık…

Eskiden Kara Tren’imiz vardı bizim.
Yol alınca,
Dıgı dık, dıgı dık… diyerek süzülürdü dağların arasından.
Arkasından,
Türküler şarkılar yazılıp söylenirdi...
Biraz ağır yürürdü ama
Canları birleştirirdi,
Canları ayırmazdı...
Anneye
Babaya
Sevgiliye “Müjdeli mektuplar” getirir,
Götürürdü.
.
Şimdi Hızlı Tren’imiz var.
Hem öyle hızlı ki!
Teknoloji vız gelir...
Ne sinyalizasyon
Ne kamera
Ne de radar...
Hiç bir şeyi takmıyor.
Neden biliyor musunuz?
Hızlı treni kullanan,
Bunları hem teknik olarak bilmiyor,
Hem de,
İnancı gereği kabullenmiyor.
Çünkü
Gavur icadı diyor.
Zaten,
Ulaştırma Bakanı da diyor ki,
Sinyalizasyona gerek yok...
.
Terfi’cilere gün doğdu!
Daha önceki,
Ulaştırma Bakanı,
TCDD Genel Müdürü “Onca tren kazasından” sonra terfi ettiler.
Bakan oldu Başbakan ve TBMM başkanı,
Genel Müdür oldu milletvekili...
Tabi yine inancımızın gereği,
Sorumlu yok,
İstifa yok...
Ama olsun!
Daha şimdiden,
Önümüzdeki dönem TBMM Başkanı ve bir adet parlamenterimiz belli oldu ya!
Çok şükür...
Daha da beteri,
Her şükür çektiğimizde,
ABD’deki parlamenterimiz,
Hakan Şükür ellerini ovuşturuyor haberiniz var mı?
.
Evet, bir zamanlar kara trenimiz vardı,
Canları kavuştururdu...
Şimdi hızlı trenimiz var,
Canları ayırıyor...
.
Olsuuun!!!
İktidar için her şey mubah inancımız gereği...
İster bir insan ölsün,
İster bin insan...
Elhamdülillah Müslümanız...
Zaten,
Bu eleştirenler var ya?
Hadlerini aşıyorlar...
İlle de,
Birinin çıkıp tehdit etmesini bekliyor nankörler!

Önceki ve Sonraki Yazılar