Baykal CHP'den istifa eder mi?

Ne kadar kolay değil mi? 30 kişi bir araya gelip, gerekli belgeleri tamamladıktan sonra, İçişleri Bakanlığı’na da dilekçeyi verdiniz mi tamam! Artık kurulu bir partiniz var demektir. Varsın birileri ne söylerlerse söylesinler… Hiçbir önemi yok. Siz artık “en azından” bir partinin kurucusu ya da genel başkanı sayılırsınız…

Hepsi bu... Parti kurmak bu kadar kolay…

Bu kadar kolay da acaba bu kadar basit mi?

İşte işin püf noktası da burada. Mesele o kadar basit değil çünkü. Bu parti ne yapar ya da yapabilir? Bu parti seçime girebilir mi? Bu parti sırf kendi duygu denizindeki fırtınaların dindirileceği bir liman mıdır? Yoksa, hırslarına yenik düşmüş bir avuç insanın “mastürbasyon”u mudur?

Bütün bu soruların yanıtını öğrenmeyi çok isterdim. Bu soruları, muhataplarına yöneltip, yanıtlarını almak isterdim… Ama gel gör ki; telefonları kapı duvar. Sekretaryaları taş kesilmiş… Nedendir bilinmez… Kaç kez çevirdiysem telefonumu açmadılar. Mesaj attım, sekreterlerine not bıraktım geri dönmediler.

Aynı tavrı CHP lideri Kemal Bey de göstermişti… O da tüm başvurularıma kayıtsız kalmıştı. Oysa Sayın Kılıçdaroğlu ile de iyi bir dostluğum olduğuna inanırım… Bu arkadaşlarla da öyle… Ve bu arkadaşların da edecek sözü yok. Dolayısıyla bunların hepsi birbirine benziyor. Kimin kimi etkilediğini anlamakta güçlük çekiyorum. Ben de diyorum ki; madem bu kadar birbirinize benziyorsunuz nedendir bu ayrılık, bu kopuş? Temelde görüş farklılığınız mı var? Hangi konuda asgari müştereğiniz yok?

Bu sorulara verecek inandırıcı yanıtınız yoksa eğer ve kamuoyuna farklılığınızı anlatacak argümanlarınız eksikse, bırakın kurduğunuz partiyle seçime girmeyi bir adım dahi atamazsınız.

Fark etmişsinizdir; CHP’den istifa edip ANADOLU PARTİSİ’ni kuran Emine Ülker Tarhan ve arkadaşlarından söz ediyorum… Acaba bu partiyi kurarken hangi fizibl çalışmayı yaptılar? Yeni bir partiye ihtiyaç olup olmadığı üzerinde bir kamuoyu araştırması yaptılar mı yapmadılar mı? Teknik olarak, 7 ay sonraki seçime girmeleri mümkün gözükmüyorken nasıl olur da böylesi bir maceraya yönelirler? Acaba ittifak edecekleri başka bir parti mi var?

Deniyor ki; Aralık ayı içerisinde CHP’den önemli sayıda kopmalar olacak. Ve Meclis'teki birkaç bağımsız vekilin de katılımıyla 25 üzerinde milletvekilinin bir araya geldiği yeni bir parti grubu olacak.

***

Güldürmeyin insanı… Eğer böyle bir plan ve bu doğrultuda strateji peşindeyse bu arkadaşlar, desenize Deniz Baykal da CHP’den istifa edip onlara katılacak!

Mümkün müdür? Deniz Baykal CHP’den istifa eder mi dersiniz? Eğer böyle bir düşünceniz varsa vah halinize. Başka partileri bilmem ama CHP tarihinde sadece 1971 sonrası böyle bir olay yaşanmıştır… Turan Feyzioğlu ve arkadaşları ayrılıp Güven Partisini kurmuşlardı. Akıbetleri ise ortada… Ki o günkü konjonktür ve siyasi koşullar ile bugünkünü birbirine karıştırmamak gerek.

Dolayısıyla, bu hareketten herhangi bir şey çıkacağı kanısında değilim. Bu arkadaşlar, AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor. İşçi Partisi’ne de katılsalar fark etmez, kendi tüzel kişilikleriyle yürüseler de… Üzüldüğüm; AKP’nin ekmeğine yağ sürmeleri. Ve bu ülkenin banisi koca bir kurumu itibarsızlaştırıp, onun üzerinden kendilerini tatmin etmeleri. İşte AKP iktidarının müsebbibi de bu kafalardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar