Karda donmak

Anadolu’da çok hoş bir söz vardır.
Damı aktarmak için yağmur beklenilmez.
Havalar sıcakken ve yağmur yağmaz iken çatıya çıkmanın kolay olduğunu biliyoruz.
Bilmediğimiz, dam aktarmak için sadece hava koşullarının iyi olması yetmiyor, çatı tamircilerinizi bulmak, malzemeyi önceden ayarlamak ve her şeyden önce bütçeniz ve finansmanınızı hazırlamak zorundasınız.
Dünyadaki ekonomik duruma bakınca, havaların iyi gittiği ve yağış beklenmediği görülüyor.
Bir yerde damınızı aktarmanın ve çatınızı yenilemenin zamanı…
Önce niyetiniz var mı, çünkü siz çatının akmadığını, yenilenmesini gerekmediğini ısrarla söylüyorsunuz.
O zaman durum gerçekten vahim demektir.
Sıkıntılarımız aslı çok harcamadan ve niteliksiz harcamadan geçiyor.
Gider daima daha çok.
Gelirleriniz ise yapısal bir denge içinde değil.
Gelirlerinizi artırmak için çağdaş vergi alma metotlarını denemiyorsunuz.
Dolaylı vergiler nerede ise toplam vergileriniz dörtte üçü.
Vergi adaletsizliğinde öndesiniz, vatandaştan gücüne göre vergi almıyorsunuz, tüketicinin yükü artıyor, kayıt dışılık ise bir yerde teşvik ediliyor.
Aslında, ülke ekonomisini yöneten bakan bile aynı sözleri söylüyor.
Enerji faturamız ağır olduğu için girdi maliyetleri yüksek.
Kur dengesizliği ithalatın fiyatını da yükseltiyor, fiyatlar üzerindeki baskı enflasyona neden oluyor.
Ayrıca ülkenin en önemli meselesi istihdam, 60 milyona iş bulmak durumundasınız.
Ancak yarısına buluyorsunuz.
O da istedikleri işi değil.
Ciddi bir verimlilik ve rekabet sorununuz var.
Finansman ise en büyük derdiniz pahalı finansman kullanmak rekabet gücünü de azaltıyor.
Her yıl düğün yapınca, kızı, oğlanı evlendir arkasından torunları sünnet ettir, yeni evler aç, tabii damı aktarmak için para kalmıyor.
Bu arada borçlan, ürünü de önceden sat, bankalar gelip yapışıyor, faiz ödemek ile geçiyor hayatın.
Faiz ise sadece fakirin derdi değil, zenginin de ve en çok bankanın da derdi.
Mevduatı yüksek faiz ile toplayınca, tüketici ve araç kredileri dışında kredi veremiyor, sıktıkça sıkıyor, finansman daralınca, suni teneffüs yolu ile Hazine ti devreye sokuyorsunuz.
Yirmi tane faiz haddi oluşturuyorsunuz.
Aslında 500 bin TL’lik yapandan vergi faiz bile almıyorsunuz.
Türkiye nerede ise son 15 yol, devamlı seçim ve referandum ile uğraştı, bir de darbe atlattı.

Böyle ortamlarda önünü görememek doğru!
Geleceği planlamak ve yönetmek zorlaşıyor.
Ancak geç kalmadan dünyada yüzde 3,5 civarında bir büyüme varken, hala faizler ekonomileri zorlamazken, Türkiye ekonomisini düzeltecek bütün önlemleri almak zorundayız.
Belki bir yıl içinde bu konjonktürü bile bulamıyor.

Ayrıca unutmadan eklemekte yarar Güneydoğu hala sıcak, ne olacağı da çok belli değil.
İran’ın Ortadoğu’ya yerleşmesi, mutlaka ABD’yi silkeleyecektir.
Bu sarsıntı İran’ın üzerine gelme ile bitirse Ortadoğu daha karışacaktır.
Suudi Arabistan’daki huzursuzluğun giderek artması, petrol fiyatlarını tetiklerse Rusya silahlanmayı artıracak, sıcak denizlere daha fazla kalmaya çalışacaktır.
Komşularımız sadece siyaseten değil, ekonomik olarak da Türkiye’yi etkilediği için, şimdi damımızı aktarıp çatımızı yenilersek, yarın karda kışta en azından donmayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar