Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

Kasırgamız da çakma

Çakmalar ülkesi olduk. Ülkenin bütün büyük kentlerinde dünyanın en moda markalarının birebir çakma ürünleri gerçek fiyatlarının dörtte birinden de düşük fiyatlara kapış kapış satılıyor. Teröristlerimiz çakma. FETÖ silahşorları diye içeri attıklarımızın bir kısmı çakma terörist çıkıp salıveriliyor.

Burjuvazimiz çakma. Nasıl mı? Kentsoylu olamamış bir burjuvazi var. Kent içinde yaşamasını bilmeyen, paranın hızla el değiştirdiği ülkemizde havadan para kazanıp kendini burjuva sanan birileri. Hayatında bir kere konser dinlememiş, tiyatroya operaya gitmemiş, doğru dürüst kitap okumamış sözüm ona burjuva. Ya da onu bunu tokatlayıp para sahibi olana burjuva etiketi yapıştırıveriyoruz.

Proletaryamız çakma. Fabrikalar, madenler bir bir kapanır, üretim dururken ülkede proletarya sınıfı mı kalır? O nedenle proletaryamız da çakma. Bilim insanlarımız çakma. Adama ya da kadına bakıyoruz, yazdığı kitap ya da tez intihal çıkıyor.

Dindara bakıyorsun o da çakma çıkıyor. Bkz. Adnan Oktar, Fethullah Gülen ve onların destekçileri. Yahu, etrafta çakma olmayan bir şey bulayım, diyorum. Derken hop.

Geçen hafta ortası gazeteler, televizyonlar bir haberle yıkılmaya başlıyor. “Tropic Medicane” (Tropik Akdeniz Kasırgası) diye bir afet Yunanistan üzerinden ülkemizin özellikle Batı ve Kuzeybatı kıyılarını silip süpürecek.  Allah Allah, şimdiye kadar duyulmuş şey değil. Nereden çıktı?

Efendim, iklim değişiklikleri nedeniyle deniz suyu sıcaklığının 26 derece üzerine çıkması sonucu oluşurmuş böyle kasırgalar. Yaaa... Derken Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kandilli Rasathanesi,  AFAD, bilumum uzman merkezler uyarı üzerine uyarı yayınlıyorlar. İlk uyarılarda rüzgârın hızının 100 km’nin üzerine çıkacağı duyuruluyor.

Herkeste bir telaş. Nasıl korunacağız? Bu hızda rüzgârlar camı çerçeveyi indirir. Arkadaşlarla ne gibi önlemler alabileceğimizi konuşuyoruz. Birisi, “Aman evde koli bandı bulundurmayı ihmal etme. Pencereleri bantlarız” diyor.  Bir başkası, kitaplıkları, masaları pencerelerin önüne dayayarak önlem almaktan söz ediyor.

Her sabah kalkar kalkmaz internet siteleri, televizyon kanallarında ne var ne yok bakıyor, başımıza nasıl bir felaket gelecek diye çaresizlik içinde bekleşiyoruz. Nihayet beklenen Cuma günü geliyor. Yunanların “Zorba” adını verdikleri kasırga Mora Yarımadası’nda kimi kentleri etkiliyor.  Ama öyle okyanuslarda görülen felaket neyse ki meydana gelmiyor.

Derken Cumartesi günü bir son anons. Kasırga yön değiştirdi. Kuzeye doğru ilerliyor. Eeee? Eeesi, Ege kıyıları son anda kurtuldu. Çanakkale ve Balıkesir belki etkilenir, İstanbul da dikkatli olmalı ama kasırganın hızı kesildi.  Sayın bilim adamları anlaşılan Akdeniz’i Atlantik ya da Pasifik Okyanusu sandı. Telaşa kapıldı. Bizleri de telaşlandırdı. Ama sonunda kasırgamız bile çakma çıktı.

Önceki ve Sonraki Yazılar