Kazdığı kuyuya düşmek!

Türkiye'nin felaketi Anayasa değişikliğinin halka sorulma aşamasına gelmesi değildir.

Felaket halka sorulmadan Anayasanın istendiği gibi uygulanmasıdır.

Bunlardan en belirgin olan başlık ise "Kanun Hükmünde Kararnameler" ile yönetilmesi ve Anayasa Mahkemesinin buna sessizliğidir.

Bu gidiş freni patlayan kamyon örneğinde olduğu gibi, ülkenin felakete sürüklenmesidir.

Bir an için farklı düşünmeye ne dersiniz?
Ülkenin, 15 Temmuz dinci faşist darbe girişimi sonrasında, darbe girişimiyle ilgisi olması gerekirken amacı dışında Kanun Hükmünde Kararnameler ile yönetilmesi, önümüzde duran asıl tehlikedir.

Sebebi bilemediğimiz, anlam veremediğimiz bir şekilde AKP payandalığı ile önümüze "Tek adamlık" Anayasasını koyan Devlet Bahçeli’ye kızıyor olabiliriz.

Bunu Cumhuriyet rejimine, demokrasiye, karşı devrimin son darbesi olarak görebiliriz.

Peki, Bahçeli bunu gündeme getirmeseydi AKP, Kanun Hükmünde Kararnamelere son verecek miydi?

Varlık Fonunu devreye almayacak mıydı?

Gazetecileri, Aydınları, Akademisyenleri tutuklamayacak mıydı?

Adaları Yunanistan’a terk etmeyecek miydi? Kıbrıs'taki haklarımızdan vazgeçmeyecek miydi?

Suriye topraklarında askerlerimizin ölmesini engelleyecek miydi?

Yolsuzluklara son mu verecekti?

HAYIR, HAYIR, HAYIR...

Bunların hepsi olacaktı.

Hatta şu an torbalarında olan, bizim bilmediğimiz anti-demokratik onlarca uygulama çoktan devreye girmiş olacaktı.

Kısacası Devlet Bahçeli'nin "evet" çıkar hayali ile takındığı bu anlaşılamaz tutumu Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluşu için bir fırsattır ve bu kesindir.

Türkiye için kazdıkları kuyunun içine düşecek olanlar referandumdan şaşırtıcı çoğunlukla çıkacak HAYIR oyları ile gizlenen çöküşleri ortaya dökülecektir.

Medya ve iktidar gücü ile kandırdıkları masum ve çoğunlukla mütedeyyin halkın uyanması ancak bu şekilde olabilecektir.

Gün gelecek, HAYIR’dan sonra değişecek siyasi dengeler ve sonucunda bu gidişten kurtuluşumuzu, AKP ile işbirliği yapıp bilinmez hesaplar içinde olan Devlet Bahçeli'nin önümüze koyduğu bir ulusun yok oluşu ile ilgili soruya verdiğimiz cevapta Cumhuriyetimizi kurtaracağız.

Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletin olduğunu yedi düvele göstermek, HAYIR demek boynumuzun borcudur.

AKP ve MHP'ye ipotek koymuş Devlet Bahçeli, kazdıkları kuyuya düştüler.

Referandum sonucu belki de siyasi yaşamlarının sonu, Türkiye içinde yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.

Karanlıklar bitecek, güzel günler göreceğiz "çocuklar ve kocaman çocuklar" güneşli günler.

80 milyon bir ağaç gibi özgür, bir orman gibi kardeşçe yaşayacağız.

Atatürk'ün gösterdiği yolda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak, çocuklarımıza yaşanılır bir ülke bırakacağız.

Komşun farkında değilse, git konuş.

Seni anlayacaktır.

Sandığa beraber git.

Onu bilgilendir, vicdanına güven.

Merak etme, vicdanını dinleyen HAYIR diyecektir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar